Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinin ikinci fıkrasında bahsedilen teknik zaruret ve estetik amaçlı tadilatlardan olmayıp, aynı maddenin birinci fıkrasında bahsedilen tadilat ve yeniliklerden olduğu, bu haliyle kiraya verenin onayı gerekmediğinden akde aykırılık olgusunun oluşmadığı gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 2- Davalının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Türk Borçlar Kanununun 352/son maddesi uyarınca açılacak davada dava hakkı kiraya verene ait olup, açılan tahliye davasında tahliye kararı verilebilmesi için kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutunun bulunması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir. Bu iki koşulun bir arada bulunması zorunludur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne 2.175-TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davanın bitirildiği oturumda kısa kararda davacının davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, gerekçeli kararda davacının davasının kısmen kabulüne, 2.175-TL üzerinden itirazın iptaline ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmek suretiyle kısa kararla çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır....

      , bu süre içerisinde kira borcunun ödenmediği, tahliye şartlarının oluştuğu kanaatine varılarak, davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine, davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazın haksız olması nedeniyle itirazın iptaline karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle 1- Davanın KABULÜNE, 2- Artvin İcra Müdürlüğünün 2020/807 esas sayılı icra takip dosyasına borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE İLİŞKİN TAKİBİN AYNEN DEVAMINA, 3- Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin FESHİNE, davalı tarafın Orta Mahalle Miralay Şükrü Bey Cad....

      İcra Müdürlüğünün 2022/3628 Esas sayılı dosyası ile takip yapılarak tahliye emri gönderildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının takibe itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı kiracının kendi hür iradesi ile tahliye taahhüdünü imzaladığını, kaldı ki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun dava dilekçesi ekinde sunulan kararında kiracıların tahliye tarihi yazılı olmayan taahhütname imzalamaları halinde bile tahliye taahhütnamesinin geçerli olacağının yazıldığını beyanla, davanın kabulü ile davalının takibe itirazının kaldırılması ile tahliyesine karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline boş olarak imzalatılan tahliye taahhüdünün takibe konu edildiğini, müvekkilinin imzaladığı evrakın tahliye taahhütnamesi olduğunu bilmeden hileli bir şekilde imzalatıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Davalı ise, borcunun olmadığını, davayı kabul etmediğini, taşınmazı da tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı vekili 09.05.2007 tarihli oturumda 12.10.2006 tarihli dava dilekçesinde icra takibine yapılan itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkin açmış olduğu davasındaki tahliye talebinden vazgeçtiğini beyan etmiş, talebini münhasıran alacağın tahsili amacıyla itirazın iptali istemine dönüştürmüştür. Davacı vekilinin talebi sonucu uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır. Bu açıklamalar karşısında mahkemece işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, davacının başlangıçtaki istemi dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

        Mahkemece, tahliye taahhüdü altındaki imzanın davalıya ait olduğu, 15.11.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğu ve 01.11.2007 tarihinde düzenlenen taahhütname gereği 01.08.2008 tarihinde tahliye taahhüt edildiği kabul ile, davalının itirazı haksız olduğundan, istemin kabulüne, itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Davacı 01.11.2007 tanzim tarihli adi yazılı tahliye taahhüdüne dayanarak icra takibi yapmıştır. Borçlu süresi içinde icra müdürlüğüne yaptığı itirazında, tahliye taahhütnamesi altındaki imzayı kabul ederek, taahhütnamedeki tarihlerin sonradan yazıldığını, bu nedenle taahhüdün geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Bu, tahliye taahhüdünün tarihine itiraz niteliğindedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı itirazın iptali ve tahliye isteminde bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:11.04.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 194.maddesine dayanılarak açılan davacı eşin rızası alınmadan yapılan aile konutunun devrine ilişkin satışın iptali ile taşınmaza ait tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 275. maddesi uyarınca tahliye taahhüdüne dayalı icra takibinde itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2022/6132 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı kiralayan tarafından davalı kiracı aleyhine 30/04/2022 tarihli tahliye taahhütnamesine dayalı olarak tahliye amacıyla 09/05/2022 tarihinde icra takibine geçildiği, 14 örnek tahliye emrinin borçluya 12/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 12/05/2022 tarihinde tahliye emrine itiraz ettiği, dilekçenin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK'nın 272. maddesi gereğince, tahliye taahhüdünde belirtilen tahliye tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açılması ya da bu süre içinde icra takibi başlatılması gerekmektedir. Takibe dayanak 01/06/2019 tarihli tahliye taahhütnamesinde taşınmazın 30/04/2022 tarihinde tahliye edileceği bildirilmiş olup, 09/05/2022 tarihinde başlatılan icra takibi yasal süresindedir....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Konya İli, Beyhekim Mah., Kazım Karabekir Cad., 40/B ve teras katın yarısını kapsayan taşınmaz için 01/10/2020 tarihinde başlayıp 01/10/2021 tarihinde bitecek olan bir sene müddetli kira sözleşmesi imzalandığını, yine taraflar arasında taşınmazın 01/10/2021 tarihinde tahliye edileceğine dair tahliye taahhütnamesinin de 05/11/2020 tarihinde imzalandığını, davalının dava konusu taşınmazı tahliye etmemesi üzerine Konya 7. İcra müdürlüğünün 2021/7686 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, tahliye emrinin tebliği sonrasında davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, davalının itirazında kira sözleşmesinin uzatıldığını iddia etmiş ise de bu iddiasına ilişkin herhangi bir belge sunmadığını belirterek itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve davalının ilgili taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu