Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "... dosya kapsamına göre taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01/11/2016 tarihli olduğu, tahliye taahhüdünün ise kira sözleşmesinin yapıldığı tarihten bir ay sonra 01/12/2016 tarihinde tanzim edildiği, tahliye taahhüdünün geçerli olduğu, davalı tarafından taşınmazın tahliye edileceği tarih olan 01/09/2019 tarihinden itibaren bir ay içinde 27/09/2019 tarihinde davanın açıldığı, davanın süresinde olduğu, davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya gelmediğinden HMK.nın 211 maddesi gereği davalı asile isticvap davetiyesi ve tahliye taahhüdünün tebliğ edildiği, tebligata duruşmaya gelmediği takdirde tahliye taahhüdündeki imzayı kabul etmiş sayılacağına ilişkin şerh verildiği, davalıya isticvaba ilişkin usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen imzaya ilişkin bir itirazda bulunmadığı" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

Aile Mahkemesinin 2017/835 Esas sayılı dosyasında boşanma davalarının devam ettiğini, TMK'nun 194. maddesine dayalı aile konutu şerhi talebi ya da tapu iptali ve tescil davası ikame edilemeyeceğini, hak sahibi olmayan eşin icazete yönelik beyanda bulunmadığı safhada aile birliği son bulur ya da aile konutu vasfı yitirilirse, hak sahibi olmayan eşin rızası alınmadan yapılan aile konutunun devrine ilişkin tasarruf işleminin iptali konusunda sıfat ve hukuki menfaati olmadığından aile konutuna matuf tapu iptali ve tescil davası açamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, icra takibinin kesinleşmediğini, ödeme emrinde tahliye taahhütnamenin varlığından bahsedilmediğini, bu nedenle tahliye taahhütnamesindeki imzalara ilişkin müvekkilinin herhangi bir itirazda bulunmasının mümkün olmadığını, davacının imzaya itiraz edilmediği noktasındaki itirazlarının kötü niyetli olduğunu, tahliye taahhütnamesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 15/08/2019 tarihinde müvekkilinin Konya'da olmadığını, davacı tarafından sonradan doldurulduğunu, nitekim tahliye taahhütnamesinin de usul ve yasaya uygun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesine, kötü niyetli davacının tazminata hükmedilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 12....

Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, davalı kiracı ile müvekkili arasında mülkiyeti müvekkiline ait dava konusu taşınmaz için 10/09/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yapıldığını ve aralarında 25/07/2022 tarihinde davalının taşınmazı tahliye edeceğine ilişkin tahliye taahhütnamesi imzalandığını, davalının imzaladığı bu taahhüdü yerine getirmediğini ve taşınmazı tahliye etmediğini, taraflarınca İİK'nın 272. maddesi hükmüne dayanılarak yasal süre içerisinde kiracı aleyhine tahliyeye ilişkin takip başlatıldığını, müvekkilinin davalıyı evi boşaltması hususunda defalarca uyardığını, dava tarafından kira sözleşmesinin uzatıldığının ispatlanamadığını, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden sonraki bir tarihte düzenlendiğini ve tüm şekil kurallarına uygun yapıldığını, Yargıtay Genel Hukuk Kurulu kararında ispat yükünün davalı kiracıda olduğunun açıkça belirtildiğini, ancak davalı kiracının iddiasını ispatlayacak herhangi bir somut delil sunmadığını, mahkemece Hukuk...

Dava İİK'nun 276. maddesi uyarınca açılmış tahliye emrinin iptali istemine yönelik şikayettir....

Davalı tahliye taahhütnamesinin altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de taahhüt altındaki imzanın eli ürünü olduğunun Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesin 26.08.2020 tarihli raporundan anlaşıldığı ,taahhütnamenin anlaşmaya aykırı doldurulduğu hususunda yazılı delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca tahliye taahhüdünün geçerli olduğu ve taahhüt edilen tarihte taşınmaz tahliye edilmediğinden davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur....

bildirdiğini, davacı şirketin yaşamının dava konusu oteldeki haklarının devamına bağlı olduğunu, böylesine önemli bir konuda genel kurul ve yönetim kurulu kararının şart olduğunu, tahliye taahhüdü vermenin yönetim kurulu üyesinin görevleri arasında bulunmadığını, davalıya verilen yetkinin günlük olağan işlemlere ilişkin olduğunu, fiilen kiracı olan Loytaş A.Ş.’ne davalı THK tarafından gönderilen yazıda kira süresini 2020 yılına kadar uzatıldığının bildirildiğini, ancak daha sonra 27.11.2000 tarihli geçersiz tahliye taahhüdüne dayanılarak tahliye davası açıldığını, tahliye taahhüdünden kimsenin haberi olmadığını, kira sözleşmesini şirket adına 4 kişinin imzaladığını, en azından taahhüdü de bu kişilerin vermesi gerektiğini, davalı ...’in tahliye taahhüdü verdiği tarihten 4 gün sonra şirketteki hissesini devretmiş olmasının hisse devralanların da kandırıldığını gösterdiğini ileri sürerek, 27.11.2000 tarihli tahliye taahhütnamesinin iptaline, davalı ...’den şimdilik 20.000...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline, takibin devamına, kiralananın tahliyesine ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından kiralananın tahliyesi isteminin reddine ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 01.01.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, taşınmazların çay bahçesi, restaurant ve plaj olarak işletilmek üzere kiraya verildiğini, kiralanan davalı ...'ın kullanımında iken ortağı ve temsilcisi olduğu ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın 2.000 TL asıl alacak için iptaline, kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazına gelince; Davacı alacaklı tarafından 09.06.2011 tarihinde başlatılan icra takip talepnamesinde "tahliye" istemi bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; koca tarafından kusur, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden, kadın tarafından ise kocanın kabul edilen boşanma davası, manevi tazminat miktarı ve aile konutunun tahsisi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.04.2012 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili gelmediler. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          UYAP Entegrasyonu