Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kira sözleşmesinden sonraki bir tarihte düzenlenen ve imzası inkar edilmeyen tahliye taahhütnamesi ile kiralananı belirli bir tarihte tahliye edeceğini taahhüt ettiğinden ve daha sonra sözleşmenin uzatıldığına veya yenilendiğine dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge sunulmadığından" gerekçesi ile davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, davalı bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteğinde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Takip talebine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emri tahliye yönünden hukuki sonuç doğurmayacağından tahliyeye esas alınamaz. Bu durumda, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle kararın alacağa yönelik kısmının ONANMASINA, 2.bentte yazılı nedenle kararın kiralananın tahliyesine ilişkin bölümünün BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı harçın temyiz edenden alınmasına 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ".. tahliye taahhüdü sebebine dayalı olarak davalı aleyhine tahliye istemiyle icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından itiraz ile takibin durduğu, bunun üzerine davacı tarafından itirazın iptali ile davalının taşınmazdan tahliyesine dair dava ikame edildiği anlaşılmakla; davanın dayanağının taraflar arasındaki 21/08/2019 tarihli tahliye taahhütnamesi olduğu, taahhütnamede taşınmazın 16/09/2019 tarihinde tahliye edileceğinin belirtildiği, davalı tarafından 2 numaralı celse beyanında imzaya ilişkin bir itirazın ileri sürülmediği, belgenin boş olarak verildiği ve rızası hilafına doldurulduğunun ileri sürüldüğü," gerekçesi ile bu savunmaya itibar edilemeyeceği bildirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Antalya 2....

    DELİLLER: Dava, Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2022/68863 Esas sayılı takip dosyası, tahliye taahhütnamesi ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkin olup harca tabi dava değeri dava tarihi itibariyle ödenmesi gereken bir yıllık kira bedelinden ibarettir. Mahkemece itirazın iptali ve tahliye kararı verilmiş olup karar davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna getirilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    GEREKÇE: Dava, yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup harca tabi dava değeri son dönemde ödenmesi gereken bir yıllık kira bedelinden ibarettir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Dava konusu düzenlemenin, 926 ve 2946 sayılı Kanunlarda yer almayan kısıtlamalara yer vermesi nedeniyle; tarafına tahsis edilen kamu konutundan davacının tahliye edilmesine ilişkin davalı idare işlemleri ile bu işlemlerin dayanağı olan MSY/319-2 (B) Türk Silahlı Kuvvetleri Konut Yönergesi'nin konuttan çıkma, konuttan çıkarılma ve konutun iadesine ilişkin Dördüncü Bölümünün, "Konuttan çıkma" başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde yer alan "Anayasal düzene ve düzenin işleyişine karşı suçlar ile terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçlarından haklarında düzenlenen iddianamenin kabulüne karar verilenler ile" ibaresinin iptali gerektiği düşünülmektedir. DANIŞTAY SAVCISI : … DÜŞÜNCESİ : Türk Silahlı Kuvvetlerinde sözleşmeli piyade üst teğmen olarak görev yapan davacı tarafından, oturmakta olduğu kamu konutunun tahliyesine ilişkin ......

      Borçlu tarafından icra müdürlüğüne süresi içerisinde yapılan itirazda tahliye taahhüdü altındaki imzanın ve tarihin açıkça inkar edilmediği, yine davalı borçlu tarafından kira ilişkisinin de reddedilmediği görülmüştür. Yazılı tahliye taahhüdünün 10/08/2022 tarihinde düzenlendiği ve 01/05/2023 tarihinde taşınmazın tahliye edileceğinin taahhüt edildiği, bu şekilde yazılı tahliye taahhüdünün geçerli olduğu, takibin tahliye taahhüdünde taşınmazın tahliye edileceği tarihten sonra bir ay içerisinde başlatıldığı, tahliye taahhüdünün içeriğinden davalı borçlunun kiralanan taşınmazda halihazırda otururken taahhüt verildiği açıkca anlaşıldığından, davacı alacaklının İİK'nun 275. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep etmesinin yerinde olduğu, davalı kiracı vekilinin kira bedelinin davacı hesabına yatırıldığına ilişkin iddiasının davacı alacaklı tarafça kira sözleşmesinin yenilenmesi sebebine dayalı olduğu ileri sürülmüşse de İİK.275/2....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkiline fahiş fiyat artışı talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin kabul etmediğini, bunun üzerine taahhüde dayalı takip başlatıldığını, taahhütteki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu ve yazıları müvekkilinden sadır olmayan tahliye taahhütnamesini işleme koyarak bir hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı davrandığını, bu hususta emsal kararlar bulunduğunu, müvekkili iradesi dışında doldurulduğunu, tahliye taahhütnamesinin de özünde bir sözleşme olup TBK madde 2 gereğince tarafların ortak iradelerinin birbiriyle örtüşmesinin gerektiğini, aksi takdirde sözleşme kurulmayacağını, sözleşmenin müvekkili tarafından boş olarak verildiğini ve iradesi dışında doldurulduğunu, ortada kiraya veren tarafından aldatma kastı barındıran bir hareketin mevcut olduğunu, tahliye taahhütnamesinin kiracı tarafından kendi hür iradesiyle bizzat verilmesinin gerektiğini...

      KARŞI OY YAZISı Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve davacı eşin açık rızası alınmadan, hak sahibi olan davalı eş (koca) tarafından, üçüncü kişi durumundaki diğer davalı Ömer Gökhan’a 8.1.2002 tarihinde satış suretiyle devredildiği, bu devrin Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi uyarınca geçersiz olduğu tartışmasızdır. Esasen bu hususta sayın çoğunlukla aramda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Sorun, aile konutunu devralan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Aile konutu olan taşınmazın tapu kütüğünde konutla ilgili bir şerh bulunmamaktadır. Bu durumda; kural olarak, taşınmazı devralan üçüncü kişi iyi niyetli ise, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince kazanımını korunacaktır. Ancak, devralan üçüncü kişi kötü niyetli ise, 1023 . maddenin sağladığı korumadan yararlanamaz. Asıl olan iyi niyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın İptali ve tahliye istemine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu