Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilâmsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2022/48426 Esas sayılı takip dosyasında, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine tahliye istemli icra takibin başlatıldığı, borçluya örnek 14 tahliye emrinin gönderildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde itiraz edilerek icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istemli işbu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Takibe dayanak tahliye taahhütnamesinin incelenmesinde, taahhüt eden T3 tarafından Yeniköy Mahallesi Ersin Caddesi Yasin Apt. 44/7 Melikgazi/Kayseri adresinden 15/09/2022 tarihinde tahliye edeceğine ilişkin taahhütte bulunduğu, söz konusu taahhütnamenin noterlik makamınca düzenlendiği görülmüştür....

    Bu durumda takibe dayanak yazılı tahliye taahhütnamesine ilişkin bulunduğundan, taahhütnameye dayanarak tahliye isteme hakkı da kiralayanlara ait bulunduğundan mahkemece kiralayan sıfatı bulunmayan davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Nitekim Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12/12/211 tarih ve 2011/9957 Esas - 2011/14374 Karar sayılı ilamında da "Dava ehliyeti, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci vekil aracılığı ile bir davayı takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir. Olayımızda, icra takibinin ve davanın dayanağı olan 01.01.2008 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi Yüksel Kaya'ya vekaleten Mustafa Kaya tarafından imzalanmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu tahliye taahhütnamesinin müvekkili tarafından düzenlendiğini kabul etmekle birlikte taahhütnamenin kira sözleşmesiyle birlikte verildiğini bu haliyle geçersiz olduğunu, ayrıca TBK'nın 352/1 maddesi gereğince ancak konut ve çatılı iş yerleri kiralarında yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak tahliye davası açılabileceğinin genel hükümlere tabi olan taşınmazlar için ise tahliye nedeni olarak tahliye taahhüdü iddiasına dayanılamayacağını, bu durumda park yeri olan mecurun konut ve çatılı işyerleri kirasına tabi olmadığı açık olmakla tahliye nedeni olarak tahliye taahhüdü iddiasına dayanılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Isparta 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/192 Esas - 2023/820 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti müvekkiline ait olan ve davalının kiracı olarak oturduğu Çünür Mah.5412 Sok.No:12- 14 Paşa konakları C Bl.D.24 Merkez-Isparta adresindeki dairenin tahliye taahhütnamesine dayalı tahliyesi için Isparta İcra Dairesinin 2022/9376 Esas sayılı dosyası ile tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, davalıya 14 örnek tahliye emri gönderildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirerek davalının yersiz ve yasal dayanaktan yoksun itirazının iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    GEREKÇE: Dava, tahliye taahhüdüne dayalı itirazın iptali ve tahliye talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalılar vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuştur....

    genel icra müdürlüğü'nün 2022/4890 esas sayılı dosyası üzerinden tahliye takibi başlatıldığını, davalı/ kiracı ise tamamen mesnetsiz ve haksız olarak icra takibine itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, icra takibini durdurulmasına sebebiyet vererek, bahse konu taşınmazda haksız olarak fazladan oturma saikiyle hareket ettiğini, Davalı/ kiracının itirazları mesnetsiz olup iptali gerektiğini, davalı/ kiracı tarafından taahhütnamede yer alan tarihlere ilişkin itirazı yersiz ve gerçeğe olduğunu, davalı/ kiracı tahliye taahhütnamesi altında yer alan imzaya karşı hiçbir itirazda bulunmadığını, imzasını ikrar etmediğini, aynı zamanda taraflar arasındaki kira ilişkisi davalı/ kiracının kabulünde olduğunu, ispat külfeti davalı/ kiracı üzerinde olup yazılı delil ibraz etmesi gerektiğini, davalı yan taraflar arasındaki kira ilişkisini reddetmediği gibi tahliye taahhütnamesi altında yer alan imzasına karşıda herhangi bir itirazda bulunmadığını, nitekim tahliye taahhütnamesinin geçersizliğine ilişkinde...

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin delillerini toplamadan, tanıklarını dinlemeden ve mazeretlerine rağmen yokluklarında karar verdiğini, davacının tahliye talebine dayanak yaptığı tahliye taahhütnamesinin müvekkilinin yanıltılması sureti ile düzenlettirildiğini, bu tahliye taahhütnamesinin iptali için taahhüdün iptali davası açıldığını, bu mahkemece verilecek olan kararın tahliye davasını kesin olarak etkileyeceğini ve bekletici sorun talebinin kabulü yerine reddine karar verildiğini, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, davacının müvekkile vermiş olduğu 2020 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz Aylarına ilişkin kira bedeli almayacağı yönündeki taahhüdünün, yerine getirilip getirilmediğinin araştırılmadığını, davacının, müvekkilinin Kemerağzı Mah.32142 Sok.No:2 Bh Aksu/ ANTALYA adresinde ikamet ettiği taşınmazı 05.05.2020 tarihinde satın aldığını, öncelikle müvekkilinin bu taşınmazı 01.08.2020 tarihinde boşaltması karşılığında 2020 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TBK'nun 352/son maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. TBK'nun 352/son hükmüne göre kiracının veya eşinin aynı ilçe veya belde sınırlarında konutunun bulunması, kiracıdan kaynaklanan tahliye sebeplerinden biridir. Bu tahliye yolunun kullanılabilmesi için konutun kiracıya veya birlikte yaşadığı eşine ait olması, konutun oturmaya elverişli bulunması, konutun kiralanan ile aynı ilçe veya belde sınırlarında olması ve kiraya verenin sözleşme kurulurken durumu bilmemesi gerekir. Bu şartların varlığı halinde kira döneminin bitiminden itibaren kiralayan tarafından bir ay içerisinde açılacak dava ile tahliye talebinde bulunabilir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece verilen tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir kararının verilmemesi durumunda, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından kesin nitelikte verilmemesi gereken kararların kesin verilmesi ve hukuka aykırı kararı sebebiyle müvekkilinin haksız bir şekilde tahliye edileceğini, Yargıtay’ın, 4.10.1944 tarihli ve 20/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre, tahliye taahhüdünün geçerli olması için, tahliye taahhüdünün kiracı tarafından kira sözleşmesi yapıldıktan veya kiralanana girdikten sonra vermiş olması gerektiğini, ilk kira sözleşmesi ile birlikte verilen veya kiracının kiralanana girmeden önce verdiği tahliye taahhütlerinin geçersiz olduğunu, ilk kira sözleşmesi yapılırken kiracı müvekkilinin baskı altında verdiği, serbest irade ürünü olmayan tahliye taahhüdünün Borçlar Kanunu m. 19 gereğince batıl olduğunu, davalıların, kiralarını düzenli olarak almasına rağmen, fahiş oranda...

    UYAP Entegrasyonu