Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayımızda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararındaki gerekçeye, yasal gerektirici nedenlere göre; taraflar arasında 20/06/2016 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafından 18/06/2022 düzenleme ve 04/10/2022 tahliye tarihli taahhüdün davacı tarafa verildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı, taahhüde yönelik imza inkarı olmayıp açığa imza atılsa bile davalının bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu, Aile konutu yönünden; davalı tarafından taşınmazın aile konutu olduğu savunulduğu ve bu yönde aile mahkemesinde dava açıldığının beyan edildiği, TMK’nun 194/1 maddesi “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” 194/4.maddesi “Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan...

Noterliğince düzenleme şeklinde tanzim edilen 12/12/2016 tarihli ve 17645 yevmiye nolu tahliye taahhüdü ile taşınmazı 01/12/2018 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiğini, tahliye etmemesi üzerine Hatay İcra Müdürlüğü'nün 2018/29319 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Örnek 14 tahliye emrinin 14/12/2018 tarihinde davalıya bizzat tebliğ edildiğini, davalı borçlunun yazılı tahliye taahhütnamesinin zor koşullarda alındığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiğini, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu beyan ederek davalının yaptığı itirazın kaldırılmasına, dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....

şeklinde beyanını içeren ve adi yazılı şekilde düzenlenen 03/04/2019 tarihli tahliye taahhütnamesi imzalanarak davacıya verildiği, davacı tarafından iş bu kira sözleşmesi ve tahliye taahhütnamesine dayanılarak süresi içerisinde 29/05/2019 tarihinde davalı aleyhine tahliye talepli Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2019/10413 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafa 14 örnek ödeme emri gönderildiği, davalı tarafından süresi içerisinde; tahliye taahhütnamesine, tahliye taahhüdü altındaki imzaya ve ödeme emrine itiraz edildiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından takibin devamı ve tahliye talebi ile iş bu davanın açıldığı, mahkememiz tarafından tahliye taahhütnamesinde bulunan imzanın davalıya ait olup olmadığı hakkında imza incelemesi yaptırılması için Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek rapor alındığı, Adli Tıp Kurumundaki yapılan incelemede tahliye taahhütnamesindeki imzanın davalıya ait olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından her ne kadar (kabul...

Kat:5 No:15 Kocasinan/Kayseri adresindeki taşınmazın 15/01/2023 tarihinde tahliye edileceğine ilişkin 25/01/2021 tarihinde düzenlenen tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 18/01/2023 tarihinde yapılan örnek:14 takibe ilişkin tahliye emrinin kiralayan T3'a 25/01/2023 tarihinde bizzat tebliği üzerine süresi içerisinde 30/01/2023 havale tarihinde icra müdürlüğüne gönderdiği itiraz dilekçesinde kiracı olarak kiraya veren T1 ile aralarında düzenlenen takibe konu 25/01/2021 tarihli tahliye taahhütnamesine konu tahliye emrinin geçersiz olduğu, zira tahliye isteyen T1'nın evi sattığını belirtmesi üzerine yeni mülk sahibi Esma Taşkın ile 15/01/2023 tarihli kira sözleşmesi ve 16/01/2024 tahliye tarihli tahliye taahhüdünün düzenlendiği ileri sürülerek itirazda bulunulması üzerine icra müdürlüğünce 30/01/2023 tarihinde süresindeki itirazın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği ve iş bu itirazın kaldırılması davasının süresinde açıldığı görülmüştür....

Uyuşmazlığın; İtirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/41569 Esas sayılı dosyası ile davacı kiralayan T1 tarafından davalı kiracı T3 aleyhine 26/08/2021 tarihinde adi yazılı tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 22/08/2022 tarihinde örnek 14 takibe geçildiği, tahliye emrinin davalı kiracıya 31/08/2022 tarihinde tebliği üzerine vekili aracılığıyla müdürlüğe sunulan 07/09/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile usule uygun düzenlenmiş bir tahliye taahhütnamesi bulunmadığı, tahliye taahhütnamesi kira hükmü, cezai şart içermekte olup kira ilişkisinin devam edeceğinin yazılı olduğu ve takibe konu evrakın imza yönünden eksik olup müvekkilinin eşinin imzasını taşımadığı hususlarında itirazda bulunulduğu, ancak takibe konu tahliye taahhüdündeki kendi imzasına ayrıca ve açıkça itirazda bulunmadığı görülmüştür....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdü nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 01.09.2005 başlangıç tarihli sözleşme ile müvekkiline ait taşınmazda kiracı olduğunu, davalının kiralananı 01.04.2010 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, davalının tahliye emrine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve kiralananın tahliyesini istemiştir....

    Açılan davada borçlu tarafından takip dosyasına sunulan dilekçenin itiraz dilekçesi niteliğinde olmadığı, takibe itiraz edilmediği iddiası ile takibin durdurulmasına ilişkin memurluk kararı şikayet konusu yapılarak takibin durdurulmasına ilişkin memurluk kararı şikayet konusu yapılarak itiraz dilekçesinin reddi ile takibin devamı ve tahliye istenilmiştir. Davacı vekili yargılama esnasında 10/11/2021 tarihli duruşma da bu kez takibin durdurulmasına ilişkin memurluk kararının yerinde olmadığını, öncelikle bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile takibin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılarak davalının tahliyesine karar verilmesini, aksi takdirde davalının beyanı usulüne uygun bir itiraz olarak kabul edilirse itirazın kaldırılması ve tahliye kararı verilmesi talepleri olduğunu bildirmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kira tahliye taahhütnamesinin iptali isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi 6.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 6. ve 19.Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının tahliye taahhütnamesinin imzalandığı tarihte kısıtlı olduğunu, cevap dilekçesinde durumun açıkça ifade edildiğini, davalının cezaevinde hükümlü iken izinli olarak Kemer'de bulunduğunda söz konusu taahhütnamenin baskı altında imzalatıldığını, müvekkili ile davacının da dükkanlarının bulunduğu aynı yerde dükkan işlettiklerinden davacı tarafın bunu bildiğini, zaten dava dilekçesinde geçen 31.12.2019 tarihli ihtarnamede de, muhatap olarak vasi T4 gösterildiğini, taahhütnamenin imzalandığı tarihte kısıtlı olan davalı aleyhine geçersiz olan bu belge üzerinden hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, tahliye taahhütnamesinin yasanın aradığı geçerlilik şartlarını taşımadığını, tahliye taahhütnamesini imzalayan davalı T3 imza tarihi itibariyle kısıtlı olduğundan taraf ehliyetinin zaten bulunmadığını, ayrıca tahliye taahhütnamesinin şekli şartlarını da karşılamadığını, tahliye taahhütnamesinin 01.01.2017 tarihli kira kontratına...

      Davacı kiraya veren tarafından Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/151062 Esas sayılı dosyasında 07/08/2020 tarihinde başlatılan icra takibi ile yazılı tahliye taahhüdüne dayalı olarak kiralananın tahliyesi istenmiş olup, Örnek 14 tahliye emrinin borçlu kiracıya 11/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, kiracı tarafından süresinde (14/08/2020 tarihinde) sunulan dilekçe ile takibe itiraz edildiği, itirazda tahliye taahhüdünün sonradan doldurulduğunun belirtildiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine itirazın iptali için eldeki dava açılmıştır. 6098 sayılı TBK’nun 352. maddesine göre; Taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak, yeni malik önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir....

      UYAP Entegrasyonu