Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda destek evli ve iki çocukludur, bu durumda desteğin kendisine %34, sağ kalan eşe %34 ve çocuklara %16'şar pay ayrılarak hesaplama yapılmalı, çocuklardan biri desteklikten çıktığı zaman eşe %40, desteğe %40 ve çocuğa %20 şeklinde pay ayrıldıktan sonra bütün çocukların desteklikten çıktıktan sonra sağa kalan eşe %50, desteğe %50 olacak şekilde pay dağıtımına gidilmelidir. O halde, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda destek tazminatı hesaplanarak davacıların alacağı tazminat miktarlarının belirlenmesi gerekirken yanlış ilkeler benimseyen, denetime açık olmayan, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 1/2'si davacının eşi mirasbırakan ... adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın "aile konutu" olduğunun tespitine ilişkindir. Aile konutuyla ilgili yasal haklar ve konutun aile konutu olduğunun tespitini isteme hakkı sağ eşe ait olup, sağ eş dışındaki diğer mirascıların aile konutuyla ilgili dava açma hakları bulunmamaktadır. Sağ eş tarafından açılan davanın da tereke üzerinde hak sahibi olan diğer mirasçılara husumet yöneltilerek açılması gerekir. Mirasbırakan ... mirasçılarından ... davaya davalı olarak katılmış, diğer mirasçı ... ise davaya dahil edilmemiştir....

      Tüm bu açıklamalara göre 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu dönemde edinilen 21 nolu bağımsız bölümde davacı-karşı davada davalı sağ eşin katkı payı alacağı istemesi mümkündür. Dosya içeriğine göre, davacı-karşı davada davalı sağ eş, 17.08.1992 tarihinde işinden ayrılması nedeniyle kıdem tazminatı almış olup bunun bir bölümü karşı dava konusu olan ...'deki taşınmazın alımında kullanıldığından, kalan kısmının dava konusu...'daki 21 nolu bağımsız bölümün aidatlarının ödenmesinde ve diğer ince işlerin yapımında kullanıldığının kabulü gerekir. Bundan ayrı davacı-karşı davada davalı sağ eş inşaatın bitiminden yaklaşık 1 yıl önce 01.10.1999 tarihinde emekli aylığı almaya başlamıştır. Tüm bu açıklamalar, iddia ve savunma gözetilerek, davacı-karşı davada davalı sağ eşin dava konusu...'...

        Tefenni Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce, sağ kalan eşin yerleşim yeri adresinin... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bursa 9. Aile Mahkemesi’nce, küçük ...'...

          Aile Mahkemesince, çocuk ...'ün yerleşim yerinin MERNİS sisteminde "..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Afyonkarahisar Aile Mahkemesince ise çocuk mallarının korunması davasının sağ kalan eşin yerleşim yerinde görülecek olup, somut olayda sağ kalan annenin yerleşim yerinin "..." olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir....

            Türk Medeni Yasası'nın 194. maddesinde ise, "aile konutu" düzenlenmiş ve madde gerekçesinde aile konutu; "eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatil günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alan" olarak tanımlanıp, aile konutuyla ilgili işlemlerde "eşlerin serbestliği ilkesi"ne istisna getirilerek, mülkiyeti diğer eşe ait olsa dahi, aile konutuyla ilgili hukuksal tasarruflar bakımından eşin rızası aranmıştır. Doktrinde de aile konutu; "sürekli olarak barınmak üzere kullanılan ve aile yaşamının yoğunlaştığı oturma yeri" biçiminde tanımlanmış ve aile konutunun varlığı için; evlilik birliğinin kurulması ve aile yaşamının yoğunlaştığı bir konutun bulunması gerektiği belirtilmiştir (Bkz. Ömer U. Gençcan, Mal Rejimleri Hukuku, Ankara 2007, s. 199, 204)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sağ kalan eşe ev eşyaları üzerinde mülkiyet hakkı tesisi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 18.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu esnada taraflardan birinin ölümü halinde velayet sağ kalana geçer.(TMK 336. md.) Ancak, boşanma halinde mahkemece velayet kendisine verilen ana veya babanın ölmesi halinde velayet sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Küçüğün TMK'nin 314. maddesi uyarınca evlatlık edinene ait olan velayet hakkı sona erdiği için Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Yetkili mahkeme ise, velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Somut uyuşmazlık yönünden küçük ... 'ın nüfus kayıt sistemine göre Büyükçekmece adli yargı sınırlarında ikamet ettiği başka bir adresinin bulunmadığı anlaşıldığından, küçüğün velayeti ya da vasi tayini konusunda yetkili ve görevli mahkeme Büyükçekmece 1 Aile Mahkemesi'dir....

                  nın mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Dava, mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından vekil edeni sağ kalan eşin miras payının 1/4 olarak belirlendiğinden, ancak ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olduğundan miras payının 1/2 olması gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir....

                    Dosya kapsamındaki, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre düzenlenen son nüfus kayıt örneğinde gösterilen adrese göre sağ kalan eş (veli) ...'ın yerleşim yerinin ...adresi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıkLanan nedenlerle; HMK.nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 1.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu