Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayanan aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davalarında; davacı eş taşınmazın ipotek işlem tarihinde aile konutu olduğunu, davalı taraf( ipotek işleminin tarafı olan diğer eş ve onunla işleme girişen kişi veya tüzel kişilik) ise, işlem sırasında davacı eşin açık rızasının mevcut veya mevcut sayılması gerektiğini her türlü delille bu arada fiili karineyle de kanıtlama olanağına sahiptir. Davacı eş gösterdiği delillerle işlem tarihinde ipotek işlemine konu taşınmazın aile konutu olduğunu kanıtlamıştır. Kaldı ki, davalıların taşınmazın aile konutu olmadığı şeklinde bir itirazları da bulunmamaktadır. Davalı eş ve onunla ipotek işlemini yapan banka ise, davacının açık rızasının mevcut veya mevcut sayılması gerektiğini kanıtlayamamıştır. Davalı banka araştırmaya yönelik özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden; Türk Medeni Kanununun 1023. maddesindeki iyiniyet korumasından yararlanamaz....

    Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca "Aile Konutu"; eşlerin varsa çocuklarının bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdikleri, acı ve tatlı günlerin içinde yaşandığı anılarını taşıyan konuttur. Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması, boşanma veya ayrılık davası açılması veya başka bir sebeple ortak hayatın olanaksız hale gelmesi hali dahi konutun aile konutu vasfını ortadan kaldırmaz. Toplanan delillerden tarafların dava konusu taşınmazda 20-25 gün kadar bir arada yaşadıkları anlaşılmaktadır. Tarafların birlikteliklerinin kısa süreli olması dava konusu taşınmazın aile konu olma özelliğini ortadan kaldırmaz. Tarafların en son olarak birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında; aile konutu olma şartları gerçekleşmiştir. Davacı kadın dava tarihi itibariyle dava açmakta haklıdır....

      Taşınmazı satın alan bunu ticari amaçla alıp satmak amacıyla hareket ettiğini söyleyen davalının taşınmazı gezip oturan bir ailenin var olduğunu gördüğünde bunu soruşturmak kim olduğunu anlamak ve satıcının aile konutu olarak bu taşınmazı kullandığını belirleyerek eşinin açık rızasını da alarak satış işlemini tamamlamak zorunda iken bu husus gözden kaçırılmıştır. Taşınmaz satın alırken gerekli özeni göstermeyen ve kanunun aradığı rızayı sağlamadan işlem yapan davalının tapuya güven ilkesi gereği davanın reddini ileri sürmesi yeterli bulunmamıştır. Bir taşınmazın önemli olan aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığıdır. Tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmamış olması o taşınmazın aile konutu olmadığını göstermez. Bu davanın kabulü için aranacak şartları, davacı ve taşınmazı devreden eşin evli olmaları, taşınmazın tapudaki işlem tarihinde aile konutu olması, davacı eşin devir işlemine açık rızasının olmaması, taşınmazın aile konutu vasfının devam ediyor olmasıdır....

      Tanık beyanlarından alt (zemin) katın kiraya verilerek, üst katın (2.katın) ise aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kullanılma durumu bu şekilde olan taşınmazın tapu kaydına konulan ipoteğin aile konutu nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesi; davalı banka bakımından hakkaniyete aykırı sonuç doğuracaktır. Adaletli bir karara ulaşılabilmesi için; keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp, taşınmaz üzerindeki binanın zeminle birlikte dava tarihi itibariyle bulunacak toplam değerine göre, aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölümün değerinin oranlanması sonucu; aile konutu olan bölüm ve diğer bağımsız bölüm için paylı tapu oluşturulması, kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmek üzere paylarla bağımsız bölümlerin ilişkilendirilmesi; aile konutuna ilişkin olarak oluşturulan payın tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılması ve bu pay üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum....

        Dava 05.12.2007 tarihinde açılmış, mahkemece verilen 29.05.2015 tarihli kararla, "davacı ... ile davalılardan ... 01.10.2012 tarihinde boşandıkları, tarafların boşanmaları nedeniyle davaya konu olan aile konutunun boşanma tarihinden itibaren aile konutu özelliliğinin kalmadığı, her ne kadar her dava dava tarihindeki olaylara göre değerlendirilse de, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapusunun iptali ile eski malik eş davalı adına tescilinde ve aile konutu olarak tapuya şerh edilmesinde davacının hukuki yararı kalmadığı" gerekçesiyle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; tarafların 01.10.2012 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiş, dava konusuz kalmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tamamı yönünden; davalı ... ve ... tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutunun malik olmayan eşin rızası alınmadan davalılardan ... ve ...'a satıldığından bahisle Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi gereğince, davalılardan ... ve ...'a adlarına olan tapu kaydının iptali ile eski malik olan diğer davalı eş Musa Kurat adına tapuya tescili ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....

            İstek aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhinin konulması, malik olan eş tarafından muvazaalı olarak gerçekleştirildiği söylenen satışın iptali ile eski malik adına tapuya tesciline ilişkindir.Davanın çözümünde öncelikle evlilik birliği devam ettiğinden Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmü tartışılacağından uyuşmazlığın Ankara 3. Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. . SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 3. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirildiği, bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, bu maddede öngörülen açık hükme uyulmayarak banka lehine ipotek tesis edilmesinin yolsuz tescil olduğu, ipoteğin baştan itibaren geçersiz olduğunu, davanın niteliği itibariyle bir düzeltme davası olması sebebiyle nisbi değil maktu harca tabi olduğunu, MK m. 19’a göre dava konusu taşınmazın yıllardır aile konutu tanımına uyduğunu, Altınköy Çiftlik Evleri İşletme Kooperatifi kayıtlarında burada yaşandığına dair elektrik, su ve aidat bedellerinin ödendiğinin ve davalının 2000 yılında sürekli bu adreste bulunduğu için kooperatif yönetim kurulunda görev aldığını, eşinin ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Üçüncü Bozma kararı 1.Bozmaya uyan mahkemece, dava konusu taşınmazın 1. normal katının aile konutu niteliğinde olduğu ve dava konusu taşınmaza ipotek tesis edilirken, davacının onayının alınmadığı gerekçesiyle ... İli, ... İlçesi, ... Mah., 6745 parselde bulunan davalı ... adına kayıtlı taşınmazın 1. normal katının aile konutu olduğunun tespiti ile tapu kaydının şerhler bölümüne 1. normal katın aile konutu olduğunun şerh düşürülmesine, ayrıca diğer davalı ... lehine 02.11.2009 tarihinde konulan ipoteğin 1. normal kat yönünden iptaline, davanın bodrum kat, zemin kat ve çatı katı yönlerinden reddine, dava konusu taşınmazın tamamının değeri üzerinden hesaplanan nispi karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu