Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her şeyden önce, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi; aile konutu üzerinde hak sahibi eşin, konutu devrini veya konut üzerindeki hakların sınırlanmasını diğer eşin "açık rızasına" bağlamıştır. Şu halde, Kanun bu hususta örtülü rızayı ya da işleme onay verildiğine delalet eden bir takım davranışlardan çıkarılan rızayı yeterli görmemiştir. Öyle olsaydı, Yasakoyucu "açık rıza" kavramını kullanmaz, Yasanın diğer bir çok maddesinde (m. 16/1, 188/2, 204, 215, 223, 229/1, 251, 263, 264, 308/2, 309, 451) olduğu gibi, "rıza" kavramını yeterli görürdü. Açık rıza, işlemin geçerliliği için şarttır. Bu bakımdan yerel mahkemenin "davacı ipoteği öğrendi, dokuz ay sonra dava açması, ipoteğe rıza gösterdiği anlamına gelir" şeklindeki gerekçesi yasal değildir. İpotek tesis edilen konutun, davacı ve eşinin "aile konutu" olduğu tartışmasızdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2019/9 2021/324 DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhinin Terkini KARAR : Adana 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/9 Esas 2021/324 Karar sayılı dosyasında verilen 23/11/2021 tarihli karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan ön inceleme neticesinde; GEREKÇE: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; tarafların 06/02/2004 tarihinde evlendiklerini, Adana 7....

    Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmüne göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu üzerinde hakkını sınırlayamaz ise de; bu kurala aykırı davranış durumunda malik olmayan eş aile konutu üzerindeki haklarını sınırlandırılmasına sebep olan işlemin iptali için dava açabilir. Kanunun malik olmayan eşe tanıdığı bu hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir haktır. Dava, malik olmayan eş tarafından açılmış Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması davası olup, bu davalarda yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olup, mahkemece yetki hususu ancak ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınır. Davalılar tarafından yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığına göre, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.05.2016 (Çrş.) ....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sağ kalan eşe ev eşyaları üzerinde mülkiyet hakkı tesisi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 18.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ve Ticaret Limited şirketi lehine, davacının muvafakati veya icazeti olmaksızın aile konutu olarak kullanılan ve mülkiyeti müvekkilinin eşine ait bulunan İstanbul İli, Pendik İlçesi, Dolayoba Mah....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin * 11.06.2008 gün ve * 3517-8383 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 1-İncelenmesine gerek görülen ...7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/440 esas, 2005/254 karar sayılı men'i müdahale dosyasının, 2-Dava konusu 53 parsel 4 nolu bağımsız bölüm üzerinde ... lehine intifa hakkı tesisine ilişkin resmi senet suretinin, 3-Tarafların daha önce boşanıp yeniden evlendikleri ve ilk evlilikleri sırasında dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğu iddia edildiğinden bahsi geçen bu şerhe ilişkin belge suretlerinin celp edilip eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 24.12.2008 (Çarş.)...

          Bozma ilamında belirtilen gerekçelerle sağ kalan eşin dava açarak taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararı var ise de; murisin kızı olan davacı ...'nin bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 240. ve 652. maddelerinde yer alan düzenlemelere göre miras hakkına mahsuben aile konutunun mülkiyetini isteme hakkı münhasıran sağ kalan eşe tanınmıştır. Mahkemece hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile verilen temyize konu ret hükmü davacı ... yönünden usul ve yasaya uygundur. Ancak ilk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçırılarak her iki davacı yönünden temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulduğu, ancak davacı ... yönünden temyiz isteklerinin reddi ile hükmün onanması gerektiği anlaşılmakla, davalının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Eşe Miras Hakkına Mahsuben Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan mirasbırakana ait tereke malları arasında bulunan, eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınarak özgülenmesi isteğine ilişkin olup mirasın paylaşılması hükümleriyle ilgili olduğundan inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2009 (Çrş.)...

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar tefrik edilen dosyada davacı vekilinin talebini "davacı müvekkil tarafından bedelsiz olarak bağış niteliğinde edinmiş olduğu taşınmazı tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını, bu taşınmazın 1/2 hissesinin aile konutu olarak davacı müvekkile verilmesini talep ederiz." şeklinde ifade etmiş ise de bu davanın tefrik edildiği dosyaya sunulan dava dilekçesi incelendiğinde talebin, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tescili istemi niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, asıl dosyadan, aile konutu şerhi ve tasfiye davaları ayrı ayrı tefrik edilmiş olup, aile konutu şerhi davasının mahkemenin 2016/478 esas, 2016/900 karar sayılı, 23/12/2016 tarihli hükmüyle neticelendirildiği, dolayısıyla davanın konusunun taşınmazın 1/2 hissesinin davacı adına tescili talebinden ibaret olduğu, davacı vekilinin, 16/02/2022 tarihli dilekçesinde, yukarıda tespit edilen hususlar doğrultusunda, davalı adına kayıtlı olup evlilik birliği içinde aile konutu...

              Tapu kaydına “aile konutu şerhi” konulması istenilen taşınmazın davalının babası ... adına kayıtlı olduğu, ...'nin 17.01.2012 tarihinde vefat ettiği ve taşınmazın halen mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyete tabi olduğu anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunun 194/3. maddesine göre “aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu şerhi aile konutu olarak özgülenen ve eylemli olarak aile konutu olarak kullanılan diğer eş adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerine konulur. Kanunda aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tam mülkiyetinin diğer eş adına kayıtlı olması gerektiğine dair bir sınırlandırma bulunmaktadır. Şerhin konulabilmesi için taşınmazın aile konutu olarak özgülenmiş olması ve diğer eşe ait olması yeterlidir. Aile konutu şerhi konulması taşınmaza tam bir koruma sağlamaz....

                UYAP Entegrasyonu