Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan delillerden, aile konutu olduğu tartışmasız olan bağımsız bölümün bulunduğu binanın kat malikleri ile müteahhit firma arasında yapılan 11.06.2013 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi sebebiyle yıkıldığı anlaşılmaktadır. Bu sözleşmeye göre inşa edilecek yeni bina üzerinde 2. kat 6 nolu bağımsız bölüm davacı eşe ait olacaktır. Ana taşınmazın ,niteliğinin 17.02.2014 tarihinde arsa olarak değiştirildiği,davacının 18/289 oranında hissesinin bulunduğu görülmektedir. Gerçekleşen bu durum karşısında, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan aile konutu şerhi, dava konusu arsadaki davacıya ait hisse üzerinde devam edecektir. Bu yön gözetilmeden, yazılı gerekçe ile aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras payına mahsuben sağ kalan eşe intifa hakkı tanınması istemi ... ile ... aralarındaki Miras payına mahsuben sağl kalan eşe intifa hakkı tanınması istemidavasının reddine dair ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ........2012 gün ve 425/386 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/.... (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince ......

      Aile mahkemesinin 2017/539 Esas ve 2017/740 Karar sayılı dosyasında açılan davada davacının tapu kaydına Aile Konutu şerhi konulması yönündeki talebinin ölüm ile evliliğin bitmesi nedeniyle reddine, davacı tarafın Aile Konutu olduğuna yönelik talep ve davasının kabulü ile , dava konusu taşınmazın davacı ve eşi müteveffa Hasan Aslan tarafından , Hasan Aslan'ın ölümüne kadar Aile Konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara göre davalı Hatice Aslan'ın eşi Hasan Aslan ile evli iken ve Hasan'ın ölümüne kadar dava konusu taşınmazı Aile Konutu olarak kullandığı hususunda bir uyuşmazlık yoktur....

      Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 652'nci maddesine dayanan mirasbırakana ait tereke malları arasında bulunan, eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet, olmadığı taktirde intifa hakkı tanınması isteğine ilişkin olup, mirasın paylaşılması hükümleriyle ilgili olduğundan inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2009 (Salı)...

        Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

        Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Aksi düşünce ile tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın şerh ile başlayacağı kabul edilmiş olur. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

        AİLE KONUTU 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 73 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı kocaya ait bulunan taşınmazın tapu kaydına, davacı kadının istemi üzerine "Aile konutu şerhi"konulmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Aile konutu şerhi konulmasına yönelik davanın taşınmazın maliki bulunan eşe yöneltilmesi, duruşma açılarak (HUMK.73.md.) tarafların göstereceği kanıtlar toplanıp değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerekir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden yokluğunda ve evrak üzerinde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

          Davalı banka vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı eşin ipotek tesis işlemine açık rızasının bulunduğunu, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, ipotek tesisi öncesinde taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmaması nedeniyle davalı bankanın iyi niyetli olduğunu, davalı bankanın tapu siciline itimatla hak iktisap ettiğini ve davacının açık rızasının kötü niyetinin ispatı niteliği taşıdığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı eş T4 davaya cevap vermemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı- birleştirilen dosya davalısı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.08.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi, davalı- birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından, davacı- birleştirilen dosya davalısı aleyhine 06.10.2010 tarihinde gününde verilen dilekçe ile aile konutunda sağ kalan eşe miras payına mahsuben intifa hakkı tanınması istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 15.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden mirasçılar arasındaki ortaklığın giderilmesi, birleşen dava yönünden aile konutuna yönelik intifa hakkının miras payına mahsuben sağ eşe özgülenmesi (MK.652.md.) istemine ilişkin olup, mahkeme kararı birleşen dava yönünden temyiz edilmekle, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle 02.06.2014 tarihinde Dairemizce görevsizlik kararı verildiği halde, Yargıtay 8....

              UYAP Entegrasyonu