“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1)....
Dava, taşınmazın maliki olan eş ve lehine ipotek tesis edilen şirket aleyhine açılmıştır.Yargılamanın devamı sırasında davalı eş 22.06.2013 tarihinde ölmüş,mahkemece, "konusuz kalan aile konutu şerhi ve ipoteğin kaldırılması davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmiştir. “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1)....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ölen eşten kalan evin aile konutu olması nedeniyle miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın TMY. nın 652. maddesine göre Sulh Hakimliğince bakılması gerektiği gerekçesiyle, Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davanın taşınmazın aynına ilişkin bulunduğunu, bu nedenle değerine göre görevsiz olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; taraflar arasında dava konusu 7 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı ölen eşinden kalan evin kendisine özgülenmesini istemiştir.(TMY. 652) Bu tür işlerde görev Türk Medeni Yasasının 658. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.U.M.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....
Aile Mahkemesinin 2019/88 Esas sayılı dosyasında bu taleple dava açtığını, bu dava bekletici mesele yapıldığı, ancak anılan davanın, 8.02.2020 tarih, 2020/184 Karar sayılı karar ile işlemden kaldırma tarihinden itibaren 3 ay içinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği, aile konutu tespiti yapılamadığı, davacının davaya konu dairenin "aile konutu" olduğunu iddia ettiği ve taşınmazın miras hakkına mahsuben adına tescilini, olmazsa oturma hakkı tanınmasını istediği, Yetiş Mehmet dışındaki davalıların, anılan yerin aile konutu olmadığını savunduğu, bu durumda, dava konusu taşınmazın "aile konutu" olup olmadığı yönünde taraflar arasında çekişme mevcut olduğu, bu haliyle davanın öncelikle taşınmazın "aile konutu olduğunun tespiti " (TMK.nun 194. md.) daha sonra ise bu taşınmazın sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesine (TMK.nun 652. md.) ilişkin olduğu, TMK.nun 652. maddesine dayanan özgüleme isteği, paylaşma sonucunu hasıl edeceğinden sulh hukuk mahkemesinin görevine...
Türk Medeni Kanununun 652. maddesi uyarınca, eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut (aile konutu) varsa sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras haklarına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya miras bırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Yargıtay 14. HD'nin 2016/12589 Esas - 2020/266 Karar sayılı, 13.01.2020 tarihli ilamına göre; Dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulduğuna göre artık bu şerh, ortaklığın giderilmesine engel teşkil eder. Tapu kaydındaki aile konutu şerhi terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesine karar verilmesi mümkün değildir. Yargıtay 14....
Türk Medeni Kanununun 652. maddesi uyarınca, eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut (aile konutu) varsa sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras haklarına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya miras bırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Yargıtay 14. HD'nin 2016/12589 Esas - 2020/266 Karar sayılı, 13.01.2020 tarihli ilamına göre; Dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulduğuna göre artık bu şerh, ortaklığın giderilmesine engel teşkil eder. Tapu kaydındaki aile konutu şerhi terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesine karar verilmesi mümkün değildir. Yargıtay 14....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Katılma Alacağına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sağ kalan eşin, ölen eşine ait birlikte yaşadıkları konut ve ev eşyası üzerinde katılma alacağına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınması isteğine (TMK.md.240) ilişkin olup, mahkemece de bu şekilde vasıflandırılmış olmasına göre, inceleme görevi Başkanlar Kurulunun 26.01.2009 tarihli (1) sayılı kararı gereğince 02.02.2009 tarihinden geçerli olmak üzere Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.10.11.2010 (Çrş.)...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ölen eşten kalan evin aile konutu olması nedeniyle miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davanın taşınmazın aynına ilişkin bulunduğunu, bu nedenle değerine göre görevsiz olduğu gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın TMY. nın 658. maddesine göre Sulh Hakimliğince bakılacağını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; asıl dava davacısı tarafından ortaklığın giderilmesinin talep edildiği, davalı ...’ın ise aile konutunun özgülenmesini istediği karşı davasının tefrik edildiği, taraflar arasında dava konusu 11 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı ölen eşinden kalan evin kendisine özgülenmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Eşe Miras Hakkına Mahsuben Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan mirasbırakana ait tereke malları arasında bulunan, eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınarak özgülenmesi isteğine ilişkin olup mirasın paylaşılması hükümleriyle ilgili olduğundan inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2009 (Çrş.)...
“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1)....