DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; 29.06.2020 tarih, 34929 yevmiye no ile mülkiyeti borçluya ait olan .... / Yenimahalle ....., İmar Mah. 15270 Ada 4 Parsel B2 Blok 11 nolu Bağımsız Bölüm üzerine gayrimenkul haczi tesis edildiği, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu, ayrıca taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılması için borçlunun eşi tarafından Ankara 11. Aile Mahkemesi 2017/512 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve davanın kabulle sonuçlandığı, aile konutu şerhi bulunan taşınmazın hukuken haczedilemeyeceği, üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının sonuca etkili olmadığı şikayeti ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen; dava konusu 260 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kayıtları üzerindeki ... A.Ş'nin ipotek alacaklısı olduğu 05.07.2004 tarih 9870 yevmiye numaralı ve 12.07.2007 tarih, 8881 yevmiye numaralı ipotek akit tablolarının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2011 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, taşınmazın aile konutu olduğunu ve aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası bulunmadan" davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile tapu kaydına aile konutu şerhi bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığın, ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır, zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu" değil “açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan" bir işlem için verilebilir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacı hakkında Konya 4.İcra Müdürlüğünün 2019/9705 E. sayılı dosyasında yalnızca münhasır ipotekli taşınmazlar ile ipotek limiti olan 1.800.000.000 TL ile sınırlı olmak üzere taşınmazların satış bedelini aşmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığı, davacı bizzat ipoteği tesis ettiren olup ipoteğin tesis tarihinde tapu kaydında aile konutu şerhinin bulunmadığı, davacının ipoteği tesis ettirip sonrasında da tapu kayıtlarında aile konutu şerhi bulunmayan taşınmaz üzerindeki ipoteğin aile konutu hukuki sebebine dayanarak kaldırılmasını talep etmesi 4721 sayılı Kanunun 2 inci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayıp hakkın kötüye kullanılmasını oluşturduğu (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 09.06.2022 tarih 2021/7794 E. 2022/4663 K. sayılı ilamı), bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazda, davacı kadın ve davalı eşin 2010 yılından bu yana kesintisiz olarak oturdukları ve taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlandığı, taraflara ait olan yazlık niteliğindeki taşınmazın ise geçice süre ile kullanıldığı ve aile konutu niteliğinde olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis tarihinden sonra aile konutu şerhi konulmuş olmasının somut olayın çözümlenmesinde etkili olmadığı, her ne kadar davalı banka vekili tarafından Kocaeli İlinde belirtilen adresin tarafların aile konutu olduğu, 2013 yılında bu taşınmaza konulan ipotek için davalı eşin açık rızasının alındığı ve dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı iddia edilmişse de açık rızanın tek bir işlem için olduğu, ileriye yönelik tüm işlemleri kapsamayacağı ve Kocaeli İlindeki taşınmazın aile konutu olduğunu ispat etmek için yeterli olmadığı, zira aradan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi TALEP TÜRÜ :(İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması)İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesine İlişkin Talebin Reddi Taraflar arasındaki "ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması" davasının yapılan yapılan muhakemesi sırasında tedbir istenmesi üzerine, bu tedbir talebinin mahkemece reddedilmesine dair 28.01.2013 tarihli kararın temyizen incelenmesi, tedbir isteyen tarafından temyiz edilmekle, tedbire ilişkin evrak okundu gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle İcra İflas Kanununun 150. maddesi gereğince ipoteğin iptali hakkında dava açılması halinde aynı Kanunun 72. maddesi hükümlerinin kıyasen uygulanacak olması "menfi tespite" ilişkin olmayan bu davada takibin durdurulmasına karar verilebileceği şeklinde bir yoruma elverişli olmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...
Aile konutunun öneminden dolayı, kanun koyucu Türk Medeni Kanunu' nda, aile konutu ile ilgili önemli düzenlemelere yer vermiştir. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK m.194/1). Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyecği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak " belirli olan" bir işlem için verilebilir( YHGK.nun 15.04.2015 gün ve 2013/2-2056 E.2015/1201 K. sayılı kararı )....
aile konulu üzerindeki hakları sınırlayana az. " Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun, 194. maddesiyle aile konutu için getirilen sınırlama, kanundan doğan bir tasarruf yetkisi sınırlaması niteliğindedir. Taşınmazın tapu kütüğünde konutla ilgili bir şerh bulunmasa bile, bu konut üzerinde lehine ipotek tesis edilen şirket, konutun aile konutu olduğunu biliyor veya bilebilecek durumda ise, şerhin yokluğuna dayanarak iyiniyet iddiasında bulunamaz ve Türk Medeni Kanunun 1023. maddesinden yararlanamaz. Davalı şirket, ticaret şirketi olup, tacirdir....