"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 11.7.2017 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.Bozmaya uyulmakla bozmaya uygun karar vermek gereklidir....
A.Ş'nin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası alınmadan” diğer davalı şirket lehine 20.10.2000, 07.05.2002 ve 18.05.2005 tarihli işlemlerle ipotek ettirildiğini ileri sürerek, söz konusu ipoteklerin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davacı kadının ipotek işlemlerinde açık rızası bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalılardan ...'a ait hissesine aile konutu şerhi konulmasına ve davalı erkek eş tarafından davalılardan şirket lehine verilen 20.10.2000, 07.05.2002 ve 18.05.2005 tarihli ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Kabule göre de; 1- Dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan ve aile konutu olarak kullanılan evin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenilmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- İpoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava ile tapu iptal ve tescil davasının ayrı görülmesi gerekirken davaların birlikte görülmesi doğru olmamıştır. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalı bankanın istinaf başvurusunun kararın esası ile davalının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin KABULÜ ile; Malatya 2. Aile Mahkemesi'nin 21/01/2021 tarih, 2018/587 esas, 2021/53 karar sayılı kararının ipoteğin kaldırılması davasına ilişkin hüküm kısımlarının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca gerekçede belirtilen işlemlerin yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere Malatya 2....
Daha sonra davacı, 27.10.2015 tarihli dilekçesiyle ipoteklerin kaldırılması yönündeki talebinden feragat etmiş ancak aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescili ile dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talepleri yönünden ise davalarına devam etmiştir. Mahkemece, davanın münhasıran aile konutu şerhi davası olduğu kanaati ve taşınmazın halen başkası adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir. Mahkemece, davacının davası TMK 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davası ile aile konutu şerhi konulması davası olduğu dikkate alınmaksızın, münhasıran aile konutu şerhi konulması davası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması ve Tapu Kütüğüne Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ve davalılardan banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının tüm, davalı bankanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İpotek tesis tarihinde taşınmaz tapuda "......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava aile konutu nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi ile aile konutu şerhi konulması isteminden ibarettir. Aile konutu şerhi konulması istemi dosyadan tefrik edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....
nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ilk hükümde aile konutu şerhi davasının kabulüne karar verilmiş, bu karar şirket tarafından temyiz edilmiş, şirketin aile konutu şerhine yönelik temyiz itirazları reddedilerek bu isteğe yönelik kurulan hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple mahkemece kesinleşen aile konutu şerhi davası hakkında yeniden hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairemizin 24.10.2018 tarih ve 2017/1380 esas, 2018/11828 karar sayılı onama ilamının aile konutu şerhi konulması ve bu karara bağlı yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönlerinden kaldırılmasına, hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
in de kendisinin yokluğunu fırsat bilerek gizlice hareket ettiğini, davalı bankanın ise, TMK 1024'te yer alan taşınmazın aile konutu olduğunu bilen veya bilmesi gereken 3'ncü kişi konumunda olduğunu, eksperleri vasıtasıyla taşınmaz üzerinde nitelik, kullanım durumu ve değer tespiti açısından kapsamlı bir fiziki incelemenin yaptırdığı düşünüldüğünde aile konutu olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığını, Tacir olan bankanın TTK'na göre basiretli davranmak, gerekli özen ve dikkati göstermek yükümlülüğü altında odluğunu, davalı bankanın ... 1. ... Müdürlüğünce 2010/6663 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, bu takip kapsamında kıymet takdiri için eve bilirkişilerin geldiğini ve bu vesile ile ipotekten haberinin olduğunu, bunun üzerine aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talepli ......
Davacı ipoteğin tesis edildiği taşınmazın aile konutu olduğunu ve eş rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini ileri sürmüş İlk Derece Mahkemesince tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı, üstelik taşınmazın arsa vasfında gözüktüğü, tapuya güven ilkesinin esas olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de davacının istinafının esastan reddine karar verilmiştir. 2. Taşınmazın aile konutu olduğuna dair mahkemece davacı tanıkları dinlenilmiş olup, tanıklar beyanlarında taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını doğrulamışlardır. 4721 sayılı Kanun'un Aile Konutu başlıklı 194 üncü maddesi "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....