Elektrik A.Ş. tarafından kamulaştırılması sonucunda taşınmaz malikinin açmış bulunduğu bedel arttırımı davasında taşınmazın arsa vasfında olduğunun tespit edildiği ve mahkemenin 2002/11 Esas-2003/291 Karar sayılı kararının 26.08.2003 günü kesinleştiği, davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından Dairemizin 03.05.2010 günlü 2010/4442 Esas-2010/6734 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi...
Bu nedenle; 1-Dava konusu edilen ... parsel nolu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle adli yargı mercilerinde bu davadan sonra, idari yargı mercilerinde ise bu davadan önce veya sonra açılmış dava (kamulaştırmanın iptali, bedel arttırımı ya da indirimine ilişkin) bulunup bulunmadığı, varsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı hususunun davacı idareden ve ilgili mahkemesinden sorulup belgelerinin ve alınacak cevap yazılarının temin edilmesinden, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle davacı idarece bankaya yatırılan çekişmesiz kamulaştırma bedelinin davalının kendisi veya yetkili temsilcisine hangi tarihte ödendiğinin davacı idareden ve ilgili bankadan sorularak alınacak cevap yazılarının dosya içerisine konulmasından, Sonra istenilen hususların yerine getirildiğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesi ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için mahkemesine bir kez daha GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava tarihinden, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F)SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : 2011/683 Esas - 2019/273 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Arttırımı KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelenmesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Gaziosmapaşa İlçesi, Gümüşsuyu Mahallesi, 605 ada 19 parsel sayılı taşınmazın şuyulandırma ile bedele dönüştürüldüğünü, bedelin artırılarak davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....
İnşaat Sanayi ve Anonim Şirketi'ne sermaye arttırımı yolu ile devri hususunda anlaşıldığını, taraflar arasında bu yönde sözleşme kurulduğunu, buna göre şahıslara mirasen intikal eden ve ... Adi Ortaklığı yönetiminde olan taşınmazların, sermaye olarak ... İnşaat Sanayi ve Anonim Şirketi'ne konulacağını ve sermaye arttırımı yapılacağını, ... Müdürlüğü'nden istenen görüş doğrultusunda ... Müdürlüğü'nün sermaye olarak sunulacak taşınmazlar açısından değerleme yapılması için bilirkişi raporu düzenlenerek genel kurul yapılması gereğini bildirdiğini bu doğrultuda Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne yapılan başvuru ile ... E. Sayılı dosya ile yapılan öz sermaye tespiti ile anılan taşınmazların değeri 1.563.100.000,00 TL olarak tespit edildiğini ancak şirket tarafından mali denetmenler ile yapılan son kontrollerde adi ortaklık aktifinde bulunan ve birleşmeye konu olacak 2 adet taşınmazın sehven bildirilmediğinin tespit edildiğini, bu nedenlerle Bakırköy .......
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili, müvekkilinin temsil yoluyla katılımının engellendiği şirket olağan genel kurul toplantısında; şirkette yönetici olan ortağın şirket yöneticisinin kendi ibrasında oy kullanması, sadece bir ortağın şirketten olan alacağının sermaye arttırımında kullanılmak üzere sermaye arttırımı yapılması ve 2014 yılı şirket bilanço ve hesaplarının onaylanması hususunda alınan kararların yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sadece sicilde ilan ve tescil edilen 3, 4, 5 ve 9 numaralı genel kurul kararların iptalini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece 11.05.2015 tarihli genel kurul kararlarının tümünün iptaline karar verilmesi 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesine aykırı olduğundan kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile fazla mesai ücreti alacağının tamamı bakımından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi; davacı işçinin yaşlılık aylığı bağlanması (emeklilik) nedeniyle iş akdini feshetmiş olması, yaşlılık aylığının bağlandığına dair belgenin işverene verildiğine ilişkin dosyada bir belge bulunmaması karşısında kıdem tazminatı alacağı bakımından da faiz başlangıcının dava tarihi olarak belirlenmesi gerekirken fesih tarihi olarak belirlenmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, açıklanan hataların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
ın evine götürdüğü sonrasında kalan 10 adet aküyü de aynı şekilde çalıp bahse konu eve götürürken kollukça yakalandıklarının anlaşılması karşısında, bir suç işleme kararı kapsamında aynı suçun değişik zamanlarda aynı mağdura karşı işlenmesi nedeniyle 5327 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca sanığa verilen cezada zincirleme suç arttırımı yapılmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin ise infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür....