AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2015 NUMARASI : 2014/959-2015/398 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2015 NUMARASI : 2014/421-2015/355 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan belirlenen 6 ay hapis cezasının aynı yasanın 119/1-c maddesi ile arttırımı sırasında, cezanın 12 ay yerine aleyhe olacak şekilde 1 yıl olarak belirlenmesi, TCK'nın 62. maddesinin uygulanıp sonuç cezanın 10 ay olarak belirlenmesi nedeniyle sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BOZKIR ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2014 NUMARASI : 2012/248-2014/262 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin 13.04.2015 tarihli ilamı ile hükmü davalı adına temyiz eden vekilin vekaletnamesinin dosyada bulunmadığı, vekalet verilmişse vekaletnamenin dosyasına konulması; vekalet verilmemişse durumun belgelendirilerek bildirilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş ancak geri çevirme ilamı yerine getirilmemiştir....
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere ve özellikle mahkeme hükmünün 3. fıkrasında, davacı tarafça talep arttırımı neticesinde talep edilen değerin ''1.368.712,61 TL'' olarak yazılması gerekirken ''1.378.712,61TL'' olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmasına göre, düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK' nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 490,00'ar TL para cezasının düzeltme isteyenlerden alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine, 06/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nin TTK'da öngörülen çoğunluğu sağladığını ve sermayenin nakden taahhüt edilmesi ve ödenmesiyle artış kararı alındığını, bu kapsamda 80.000.000 TL olan şirket sermayesinin 130.000.000 TL'ye çıkartıldığını, davalı şirketin sermaye artışının gerekçesini ise; ekonomik durum, emtia fiyatlarındaki artışlar, BDDK tarafından uygulanan sıkı para politikaları ve bankaların kredileri belli şartlara bağlaması gibi zorluklardan dolayı işletme sermayesini karşılamak olarak gösterdiğini, yapılan sermaye arttırımı sonrasında; müvekkilinin şirketteki toplam hisse oranının %2,82528'e düştüğünü, şirketin hakim hissedarı olan ... San. Tic. A.Ş.'...
Davalı Emine Şirin Yörük vekilinin 10/02/2021 havale tarihli cevap layihasıyla, aradan uzun yıllar geçtiği, müvekkillerinin hangi taşınmazları kamulaştırdıklarını hatırlamadıklarını, bedel arttırımı için murislerinin avukata vekalet verdiğini, 25 yıl geçtikten sonra dava açılması ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmelerinin doğru olmadığını, müvekkillerinin davaya sebebiyet vermedikleri, AYM kararı gereğince davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır....
e ait hisselerin sermaye arttırımı dışında bırakılması nedeniyle anılı genel kurulda alınan sermaye arttırımı kararının ve buna bağlı işlemlerin geçersizliğinin tespiti istemi ile davacılar tarafından açılan davanın reddine dair kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi karşısında, davacıların bu yöndeki iddialarına itibar edilemeyeceği, ayrıca davacıların murisleri...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/12/2022 NUMARASI : 2022/518 ESAS - 2022/858 KARAR DAVA KONUSU : afakasının Artı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalı ile Eskişehir 3. Aile mahkemesi'nin 2015/900 Esas, 2016/218 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, yararına aylık 500 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, nafakanın günün ekonomik koşullarına göre 3.000 TL'ye artırılmasını istemiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış nafakanın arttırımı istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....