WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. ------- No:------- K:-------- -------- adresindeki -------- Şirketi'nin tek ortağı olduğunu, detayları verilen ve tapu kayıtları sunulan taşınmazları şirketine ayni sermaye koyduğunu, sermaye arttırımı yapmak istediğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 127. Maddesinde sermaye şirketlerine ayni sermaye konulabileceği düzenlendiğini, ayni sermaye başlıklı 342. Maddesinde sermaye şirketlerine ayni sermaye konulabileceği hüküm altına alındığını, 343....

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile "matrah arttırımı koşulları oluştuğu ve davacının matrah arttırımından yararlandırılması gerektiği halde ilk taksidi ödenmiş olan matrah arttırımının iptali yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın kabulüne" karar verildiğinden, matrah arttırımının hukuka uygun olduğu, hukuka uygun bir matrah arttırımının mevcudiyeti halinde vergi incelemesi yapılamayacağı, ayrıca 7143 sayılı Kanun ve Kanunun uygulanmasına ilişkin tebliğde, inceleme sonucu bulunan matrah farkı ile yükümlünün arttırdığı matrah birlikte değerlendirilerek işlem yapılması gerekmekte iken, davacının yaptığı matrah arttırımı gözardı edildiği dikkate alındığında cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...tarafların yaptırılan ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçlarına, gelir durumlarına, sosyal durumlarına göre mevcut nafakanın makul bir miktar olduğu, yeniden nafaka arttırımı yapılsa dahi daha fazla olamayacağı kabul edilerek davacının davasının reddine." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk nafakasının arttırımı istemine ilişkindir....

      Sermaye arttırımı kararı sonrası davalının 129.300 TL sermaye borcunun doğduğu taraflar arasında uyuşmalık dışı olup, davacı şirketin kendi ticari defter ve kayıtlarına göre davalı 2004 yılında 27.750 TL, 2005 yılında 84.326 TL olmak üzere toplam 112.076 TL sermaye ödemesi yapmasına rağmen davacı şirket tarafından 2011 yılında 129.300 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Davacının kendi kayıtları ile dahi takip tarihi itibariyle davalının borcu 17.224 TL olduğu halde takipten önce yapılan ödemeler düşülmeksizin tüm sermaye borcu üzerinden takip başlatmasında davacı şirket kötüniyetli olup takipten önce yapılan ödemelerin toplamı üzerinden davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmolunması gerekirken davacının sadece 32.325 TL tutarındaki takip için kötüniyetli olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Sermaye arttırımı için taşınmazın değer tesbiti istemine ilişkin olarak açılan davada ... Asliye Ticaret ve .... Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı şirketin sermaye arttırımı yapacağını ve sermayenin ''.......

          Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde 500 TL. işe başlatmama tazminatı ile 500 TL. boşta geçen süre ücreti talep etmiş olup, 03.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle bu taleplerinden işe başlatmama tazminatını 18.355,05 TL. ve boşta geçen süre ücreti alacağını ise 11.005,16 TL. olarak artırmıştır. Bu nedenle mahkemece usulüne uygun olarak harçlandırılmış ıslah dilekçesi de dikkate alınarak faiz başlangıcı yönünden dava tarihi ve ıslah(talep arttırımı) tarihi ayrımı yapılmaksızın faize hükmedilmesi hatalıdır. 3- İşe iade davası ile tespit edilen en çok dört aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır....

              Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 11/09/2013 NUMARASI : 2012/866 (E) ve 2013/751 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Mağduru, silahtan sayılan bıçakla yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralayan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 86/1 maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılırken, yazım hatası sonucu uygulama maddesi olarak TCK'nin 86/3-e-son maddesinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edildiğinden, TCK'nin 86/1, 86/3-e maddesi uyarınca verilen 3 yıl hapis cezasının TCK'nin 87/1-d maddesi uyarınca 1 kat arttırımı sırasında, sanığın 5 yıl hapis cezası yerine 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de bu husus sonuç ceza doğru olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır....

                Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 12/11/2012 NUMARASI : 2011/720 (E) ve 2012/1183 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1)Sanığa verilecek cezanın mağdurun yüzünde sabit ize neden olmak suretiyle gerçekleştirildiğinden, yerleşik uygulamaya göre, 5237 Sayılı TCK'nin 86/1-3e gereğince hesaplanacak hapis cezası üzerinden 5237 sayılı TCK'nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat arttırılarak ancak 87/1-son maddesi uyarınca hapis cezasının 5 yıldan az olamayacağının dikkate alınması gerekirken, yazılı şekilde eksik cezaya hükmedilmesi, 2) Sanığın gönüllü olup olmadığı yönündeki iradesi tespit edilmeden, hükmolunan cezanın kamuya yararlı bir işte çalışma seçenek yaptırımına çevrilmesi, 3) Sanığın cezasının "yüzde sabit ize neden olmasından" dolayı arttırımı sırasında kanun maddesinin yazılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan CMUK’...

                  maddesi uyarınca verilen cezasının aynı kanunun 86/3-a. maddesi gereği arttırımı sırasında 86/3-e. maddesinin gösterilmemesi; yine sanığın karar duruşmasında bulunmamasına rağmen, kararın sanığın yüzüne karşı verildiğinin belirtilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 06.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu