İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, davacı için daha önce hükmedilmiş olan yoksuluk nafakasının aylık 550 TL arttırımı ile aylık 750 TL yükseltilmesine müşterek çocuk Azra için daha önce hükmedilmiş olan iştirak nafakasının ise, aylık 450 TL arttırımı 600 TL'ye yükseltilmesine, belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, davacının müşterek çocuk Oğuz Kağan için açtığı davaya konu talebinin reddine karar verilmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk faaliyeti yasa ve yürütmeliğe aykırı biçimde yürütüldüğünden davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, abonenin Sanayi tarifesinden faydalandırılabilmesi Sanayi Sicil Belgesinin ibrazı gerektiğini, davacı tarafından güç arttırımı sonrası yapılan başvuru ve belgeler arasında Sanayi Sicil Belgesi bulunmadığını, güç arttırımı işlemi ile tüketicinin adresi değişmeksizin seconder abonelikten primer aboneliğe geçiş söz konusu olduğunu, davacı ile 16.05.2018 tarihinde bir Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde yer alan Perakende Satış Sözleşmesi'nde yer alması gereken asgari hususların sağlanmadığını, davacı şirket 02.04.2019 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu Sanayi Sicil Belgesi ile sunduğu tarihten sonraki tüketimleri Sanayi abone grubundan faydalandırılmış olduğunu, bu nedenle iade edilmesi gereken bir bedelden bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk faaliyeti yasa ve yürütmeliğe aykırı biçimde yürütüldüğünden davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, abonenin Sanayi tarifesinden faydalandırılabilmesi Sanayi Sicil Belgesinin ibrazı gerektiğini, davacı tarafından güç arttırımı sonrası yapılan başvuru ve belgeler arasında Sanayi Sicil Belgesi bulunmadığını, güç arttırımı işlemi ile tüketicinin adresi değişmeksizin seconder abonelikten primer aboneliğe geçiş söz konusu olduğunu, davacı ile 16.05.2018 tarihinde bir Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde yer alan Perakende Satış Sözleşmesi'nde yer alması gereken asgari hususların sağlanmadığını, davacı şirket 02.04.2019 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu Sanayi Sicil Belgesi ile sunduğu tarihten sonraki tüketimleri Sanayi abone grubundan faydalandırılmış olduğunu, bu nedenle iade edilmesi gereken bir bedelden bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep...
ın sermaye arttırımı ile yatırdığı parayı bu düzenleme ile geri almasını sağlamaya dönük olduğunu ileri sürmüş ise de 12.10.2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen genel kurul kararında da aynı doğrultuda olduğu halde, davacının bu karara ve düzenlemeye onay verdiği, iptal isteminin yasal koşullar oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 2018/507 Esas ve 680 sayılı kararında velayeti anneye verilen tarafların müşterek çocukları 2014 doğumlu Ayşe İnci için hükmedilen aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 800,00TL arttırımı ile 1.800,00TL'ye çıkartılması, 2018 doğumlu Medine Esila için aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 500,00TL arttırımı ile 1.500,00TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. 5- Davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti bakımından, takdiri indirim hariç reddedilen miktar 1.500,00 TL olup, davalı lehine bu miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, reddedilen alacak miktarından daha az şekilde 500,00 TL vekalet ücreti hükmedilmesi ve davacı lehine de hükmedilen vekalet ücreti bakımından, kabul edilen miktar 45.222,78 TL olup, davacı lehine bu miktar üzerinden 5.274,50 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 6.725,18 TL vekalet ücreti hükmedilmesi de kabule göre hatalıdır....
Bu itibarla kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. 5- Davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti bakımından, takdiri indirim hariç reddedilen miktar 1.500,00 TL olup, davalı lehine bu miktar kadar vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, reddedilen alacak miktarından daha az şekilde 500,00 TL vekalet ücreti hükmedilmesi ve davacı lehine de hükmedilen vekalet ücreti bakımından, kabul edilen miktar 51.767,84 TL olup, davacı lehine bu miktar üzerinden 5.994,46 TL. vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 7.560,00 TL vekalet ücreti hükmedilmesi de kabule göre hatalıdır....
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3-Kabule göre; a-Somut uyuşmazlıkta; dava niteliği itibariyle kısmi dava olup, davacı davalıyı davadan önce temerrüde düşürmediğinden, kıdem tazminatı dışındaki alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep arttırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep arttırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. b-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dolayısıyla davalıların hüküm altına alınan işçilik alacaklarından ve yargılama giderlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla, hüküm altına alınan hak ve alacakların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesi gerekirken, hükmün harç ve yargılama giderlerine ilişkin 3. ve 5. bendlerinde infazda tereddüte yol açacak şekilde hangi davalı olduğu açıklanmadan sadece “davalıdan” denilerek...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; İştirak Nafakasının arttırımı talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı asil istinaf talebinde bulunmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 345. maddesi "İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." olarak düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davalıya 09/08/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının istinaf başvuru talebini yasal istinaf süresi dolduktan sonra 06/09/2022 tarihinde yaptığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....
Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı sigorta--------sigortacısı olduğu ---- sayılı aracın sebebiyet verdiği------ trafik kazası sonucunda sakat kaldığı, geçici ve kalıcı maluliyeti oluştuğu, bu zararların sigorta şirketlerinden tazmini------ dosyasından HMK m.107 gereğince belirsiz alacak davası açıldığını, söz konusu dava dosyasından ---- raporda; ------ tarafından düzenlenen rapora göre, iş göremezlik süresi 9 ay ve kalıcı iş göremezlik oranı %5,1 olarak esas alınarak yapılan hesaplamada, geçici iş göremezlik zararı ---- kalıcı maluliyet zararı ---------- hesapladığını, bu rapor doğrultusunda talep miktarlarının arttırıldığını,----- asgari ücretin belirlenmiş olmasından sonra alınan 06.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda, geçici iş göremezlik zararı ----- ve kalıcı maluliyet zararı ----------hesabı yapıldığını, iki rapor arasında------- dosyasından daha önce talep arttırımı...