Anılan Tebliğin "5- Emsallere Uygun Fiyat ya da Bedelin Tespitinde Kullanılan Yöntemler" başlıklı bölümünün "5.2- Maliyet Artı Yöntemi " kısmında da; maliyet artı yönteminin, emsallere uygun fiyatın, ilgili mal veya hizmet maliyetlerinin makul bir brüt kâr oranı kadar artırılması suretiyle hesaplanmasını ifade ettiği, makul brüt kâr oranının ise, işlemi yapan mükellefin bu mal veya hizmetlere ilişkin olarak ilişkisiz kişilerle yaptığı işlemlerde uyguladığı brüt kâr oranı olacağı, piyasa şartları ve gerçekleştirilen işlevler dikkate alınarak ilgili mal ve hizmet maliyetlerinin makul bir brüt kâr oranı kadar artırılması suretiyle bulunan tutarın ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde emsallere uygun fiyat veya bedel olacağı, maliyete ilave edilecek kâr marjı olarak yukarıda da belirtildiği gibi, işlemi yapan mükellefin bu mal veya hizmetlere ilişkin olarak ilişkisiz kişilerle yaptığı işlemlerde uyguladığı brüt kâr marjının kullanılacağı, ancak böyle bir kâr marjı mevcut değilse ya da karşılaştırma...
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Artı konut sigorta poliçesinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07/07/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki delillerin incelenmesinde; Davalının, 04.12.2017 tarihli, “Ticari Artı Para Kredi Sözleşmesi”, 04.12.2017 tarihli, “Şirket Kredi Kartları Sözleşmesi” ile 28.12.2021 tarihli “Genel Kredi Sözleşmesi”ni imzaladığı, bu sözleşmelere konu hesaplara istinaden 23.03.2022 tarihli kat hesabının yapıldığı ve davalının sözleşmede belirtilen adresine tebliğe çıkarıldığı fakat tebligatın 28.03.2022 tarihinde iade edildiği, bu durumda davalının icra takip tarihi olan 09.05.2022 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir....
Kredi kartı tahsis ederek kullanıma açıldığı, Ticari Artı Para –KMH- Kredisi kullandırıldığı, kredi ödemelerinin aksaması üzerine kredi hesaplarının kat edilerek davalıya ihtarname keşide edildiği, davalının 25.02.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, ihtara rağmen ödeme yapılmadığından davalı aleyhine İzmir ........ İcra Müdürlüğünün ...........
Bu kapsamda davalıya Business Kart kredisi ve ticari artı para TKMH) kredisi kullandırılmıştır....
Davalı İlci Holding'in istinafı yönünden; Davacı vekili dava dilekçesinde alt işverenin Artı Mühendislik olduğunu üst işverenin İlci Holding- İlsan şirketi adi ortaklığı olduğunu ileri sürmüştür. Tüm dosya kapsamından ve dosyayada bulunan taşeronluk sözleşmesinden davacının Artı Mühendislik şirketinin işçisi olarak çalıştığı ve davalı Artı Mühendislik ile İlsan şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf davalılar İlci Holding ile İlsan şirketi arasında bir adi ortaklık olduğunu veya İlci Holdingin üst işveren olduğunu ispat edememiştir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde davalı İlci Holding Yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken davalı İlci Holdingin davacının alacaklarından sorumlu tutularak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davalı İlci Holding vekilinin istinaf talebi yerindedir....
arasında kredi kartı sözleşmesi tanzim ve imza edildiği, davalının asıl kart hamili sıfatıyla imzalamış olduğu kredi kart sözleşmesine istinaden a)... no lu ... b)... no lu ... c)... no lu kredi kartı d) IBAN ... no'lu ticari artı para hesaplarından kredi kartları tanzim edilerek verildiği ve ticari artı hesap kredisi tahsis edildiği, kredi kartı ve ticari artı para hesabından kaynaklanan borcunun davalı tarafından ödenmediği, usulüne uygun davalıya hesap kat ihtarı gönderildiği, davalının 06/02/2019 tarihinde ve 07/03/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, belirtilen süreye rağmen ve icra takibine rağmen davalının borcunu ödemediği, davalı tarafından dava konusu borcun ödendiğine dair de yazılı bir delil sunulmadığı anlaşılmıştır....
Kredili mevduat hesabı (Artı para) yönünden Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken Kredili mev.hes.(artı) para)20.032,5 20.032,56 20.032,56 işlemiş akdi faiz 821,90 395,10 395,10 İşlemiş temerrüt faizi 222,45 507,49 222,45 BSMV 52,22 45,13 45,13 TOPLAM ALACAK 21.129,13 20.980,28 20.695,24 Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 433.89 TL'nin (21.129.13 - 20.695.24 =) reddi durumunda takip tarihinden başlamak üzere 20.032,56 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, b)4256 6920 3548 8169 no.lu bizcard yönünden Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken Kredili mev.hes....
Vergi Numaralı, keşidecisi ...Artı Yapı Mimarlık ve Dekorasyon olan 3.200,00 TL bedelli çek, Kuveyt Türk Bankası Sultanbeyli Şubesi'ne ait 30.06.2021 vade(tanzim) tarihli, ... Seri numaralı, ... Vergi Numaralı, keşidecisi ...Artı Yapı Mimarlık ve Dekorasyon olanı 3.400,00 TL bedelli çeklerin hamili olduğu çekleri bulamadığını, yukarıda açıklanan nedenle çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Delilerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Davacı vekilinin UYAP sisteminden gönderdiği, 07/10/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Dava açıldıktan sonra davadan feragat edilebilir. Davadan feragat, iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir (HMK m. 307). Davadan feragat kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğurur.(HMK m.311) Davacının davasından (tamamen) feragat etmesi üzerine, mahkeme, davanın feragat nedeniyle reddine kararını verir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 25.11.2013 tarih ve 2013/5186 E., 2013/7385 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, bilirkişiler tarafından hesaplanan artı değerin, taraflar arasında, sözleşmedeki paylaşım oranına uygun olarak paylaştırılması gerektiği, bu hususun gözardı edilerek, artı değerin tamamının davacı arsa sahibi lehine hüküm altına alınmasının yerinde olmadığı, kusurlu imalatlar ayıplı iş niteliğinde olduğundan, davacının işi ne zaman teslim aldığı, ayıbın niteliği, buna göre bildirim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususları üzerinde durulmadan, eksik iş olarak kabul edilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüyle 24.000,00 TL nesafet farkının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacı tarafa verilmesine, fazla istemin ve eksik...