gövdenin bitimi üzerine ayrı bir parça olarak çarpı/artı formunu andıran dört kollu bir açma/kapama yapılanmasına yer verilmiştir. - Bu yapılanmadan dolayı dava konusu tasarımda artı/çarpı şeklindeki yapının orta bölümünde bağımsız bir yuvarlak form oluşmuş haldeyken, ret gerekçesi tasarımlarda bu form yer almamakta, yek pare bir açma/kapama kolu görülmektedir." şeklinde olduğu anlaşılmaktadır....
; "..." markası tanınmış marka kabul edilemeyeceğini; müvekkilinin davacının markasından kötüniyetli olarak yararlanmak gibi bir kastı olmadığını; tek benzer yanın "..." yani ingilizce de artı anlamına gelen kelime olduğuna dikkat edilirse işbu ingilizce sözcüğün kullanımının da davacı şirket tekelinde olmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 15 yaşındaki 3 adet kavak ağacının saptanan yaşı gözönünde tutulduğunda kesim çağına gelmiş olduklarından, bunların enkaz değerinin nihai net üretim gelirine eşit bulunduğundan bu nedenle de davalıya bırakılmış olması durumunda zemine artı değer katkısından söz edilemeyeceğinden, mahkemece bu kavak ağaçlarının davacı idarece alıkonulmadığının saptanması durumunda herhangi bir değer verilmeyeceği dikkate alınmayarak bu kavak ağaçları için de değer verilip taşınmazın tespit edilen zemin değerine eklenmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alınan bilirkişi raporu ile anılan kredi sözleşmesine dayalı olarak 72657 hesap nolu artı para kredisinin kullandırıldığı belirtilerek bununla ilgili hesaplama yapılmış, takip talebinde istenilen çek kredisi ile ilgili olarak ise, dosyaya belge sunulmadığı gerekçesiyle bu talep yönünden hesaplama yapılmadığı açıklanmıştır. Mahkemece, yukarıda yapılan açıklama doğrultusunda uzman bilirkişi veya bilikişi kurulu aracılığıyla banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp anılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarının belirlenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının, müvekkili tarafından dava dışı şirkete kullandırılan Ticari, Artı para Kredisi , normal Ticari Kredi ve çek Bedeli Kredi sözleşmelerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptaline, takbin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankaya 2000 TL faiz borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
E sayılı takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin borçlu firma ve kefil ... yönünden 11.692.597,72 TL asıl alacak, 2.031.987,65 TL akdi faiz ve 101.599,36 TL BSMV olmak üzere toplam 13.826.184,73 TL üzerinden devamına, davalı borçlu ... yönünden hesap edilen alacak olan 13.826.184,73 TL den 5.000.000 TL ipotek bedelinin mahsubu ile kalan 8.826.184,73 TL alacak üzerinden takip koşulları ile devamına, ( ... nolu artı para kredisinde uygulanacak temerrüt faizinin %24 olması kaydıyla), Davalı kefil ... yönünden ise 11.692.597 TL asıl alacak, 1.801.955,70 TL akdi faiz, 90.619,49 TL BSMV olmak üzere toplam 13.585.172,91 TL üzerinden takip koşulları ile devamına, (... nolu artı para kredisinde uygulanacak temerrüt faizinin %24 olması kaydıyla), fazla istemin reddine gerektiği kanaatine varılmıştır....
E sayılı takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin borçlu firma ve kefil ... yönünden 11.692.597,72 TL asıl alacak, 2.031.987,65 TL akdi faiz ve 101.599,36 TL BSMV olmak üzere toplam 13.826.184,73 TL üzerinden devamına, davalı borçlu ... yönünden hesap edilen alacak olan 13.826.184,73 TL den 5.000.000 TL ipotek bedelinin mahsubu ile kalan 8.826.184,73 TL alacak üzerinden takip koşulları ile devamına, ( ... nolu artı para kredisinde uygulanacak temerrüt faizinin %24 olması kaydıyla), Davalı kefil ... yönünden ise 11.692.597 TL asıl alacak, 1.801.955,70 TL akdi faiz, 90.619,49 TL BSMV olmak üzere toplam 13.585.172,91 TL üzerinden takip koşulları ile devamına, (... nolu artı para kredisinde uygulanacak temerrüt faizinin %24 olması kaydıyla), fazla istemin reddine gerektiği kanaatine varılmıştır....
-K. sayılı kararı) Dosyada mevcut 23/05/2019 tarihli fesih bildirimi; "...MDS satışlarını düzenli olarak sisteme işlemediğiniz, MDS GC sayısını artırmak için ekip tarafından fake sipariş verildiğini ve sizin de bu durumu onayladığınız, ön kasa çekmecelerinde artı oluşturulması için kasacı ekip üyelerine talimat verdiğiniz, kasada oluşan artı paraları kasa raporlarına yansıtmadığınız, gerek MDS kasalarında gerekse de ön kasalarda oluşturulan artı paraların restoranda çalışan diğer personellerle paylaştırılarak zimmet eylemlerini gerçekleştirdiğiniz, restoran satışa kapatıldıktan sonra çok sayıda usulsüz kasa işlemleri yaptığınız, yapılan incelemeler ve alınan ifadeler ile tespit edilmiştir. Konu ile ilgili 17/05/2019 tarihinde alınan savunmanızda savunma talep yazınızda size sorulan soruları ve yapılan suçlamaları kabul etmediğinizi, beyan ederek olayı inkar ettiğiniz görülmektedir....
Davacı vekili, müvekkilinin hesabına internet bankacılığı kullanılarak üçüncü kişiler tarafından bilgisi dışında girilerek hesaptan çekilen paraların başkalarının hesaplarına aktarıldığını bu durumdan 12.04.2007 tarihinde internet bankacılığı yolu ile hesabına bağlanmak istediğinde şifrenin bloke olduğunu görünce haberdar olduğunu, hesabında 1.700,00 TL. para olmasına ve bankaya artı para kredi kullanımı için talimat veya talep olmamasına rağmen artı para kredisi imkanı tanınarak başka hesaptan aktarma yapıldığını, bankanın talebi ile artı para kredisinin aşırı faiz yükü olduğunu, bankaya ödeme yapıldığını, güven kurumu olan bankanın hafif kusurundan bile sorumlu olduğunu, uğranılan zararın tahsili için yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, davalıların ikametgah adreslerinin Samsun yargı çevresi olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede ise ifa yerinin kararlaştırılmadığını, davalılar hakkında borçlu oldukları miktarın yanlış hesaplandığını, özellikle davalıların kefil olduğu da dikkate alındığında müvekkillerinin kredi kartı, çek depo bedeli ve artı para kredisinden sorumlu olamayacaklarını, davalı kefillerin asıl borçluya verilen kredi kartının kullanımından doğan borçtan, kredi kartının kullanımından doğan borçtan ve artı para kredisinden kefil sıfatı ile sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, 3 üncü kişinin verdiği ipotek bedelinin icra takibinde borçtan mahsup edilip edilmediğinin belli olmadığını, ipotek ve teminat altına alınan bedelin borçtan mahsup edilmesi gerektiğini, davalılardan ... ve ...'...