DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, üst hakkı sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ilişkindir. Taraflar arasında davalıya ait taşınmaz üzerinde davacının özel okul yapmak ve taşınmazı 30 yıl süre ile kullanmak amacıyla irtifak hakkı tesisi konusunda 27/07/2017 tarihli adi yazılı ''Sürekli Ve Bağımsız Üst Hakkı Sözleşmesi '' düzenlendiği, davacı vekilinin taraflar arasındaki üst hakkı sözleşmesinin Tapu kanunun 26.maddesinde belirtildiği şekilde yetkili tapu memuru huzurunda yapılması gerekirken adi yazılı şekilde yapıldığı gerekçesiyle sözleşmenin geçersizliğinin tespiti talebinde bulunmuştur. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da açıklandığı üzere ;Türk Medeni Kanununun 726, 826- 836. maddelerinde düzenlenen üst hakkına ilişkin irtifak hakkı tesisidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, elektrik hizmeti alım sözleşmesinin korkutma nedeniyle geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, hasılat kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindirs Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vaad borçlusu, satış vaadi sözleşmesinin alacağın teminatı olmak üzere yapıldığını ve geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Yargılamalar sırasında ..., satış vaadi sözleşmesinin kendisine ait borcun teminatını teşkil etmek üzere düzenlendiğini ileri sürerek davaya müdahil olarak katılmış , satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece, müdahale talebinin reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ile müdahil temyiz etmiştir....
ye kayyum heyeti atandığını, atama işleminden sonra şirket bünyesinde yapılan geçmişe dönük araştırmalarda muvazaalı işlemler yapıldığı, şirketin mal varlığının boşaltıldığının anlaşıldığını, şirket adına kayıtlı olan aracın 06/11/2015 tarihinde şirketin o tarihte çalışanı olan davalıya kasko değerinin altında satıldığını, satış bedelinin şirkete ödenmediği, ancak satış işlemine rağmen şirketin aracı kullanmaya devam ettiğini, bahse konu araç satış işleminin muvazaalı olup mal kaçırmak amacıyla yapıldığını zira aynı gün birden fazla aracın çalışanlara satışının aynı noterde yapıldığını iddia ederek, öncelikle dava konusu aracın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacıyla trafik kaydına tedbir konulmasına, yapılan araç satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile şirket adına tesciline karar verilmesi talep edilmiştir....
Feshin geçersizliğinin tespiti davasında işverenin haklı neden savunmasına rağmen yapılan yargılama sonucunda feshin geçerli nedene dayandığı kesin olarak saptanmışsa, işçi açısından kıdem ve ihbar tazminatları yönünden önemli bir ispat sorunu aşılmış olacaktır. İşçi tarafından açılacak kıdem ve ihbar tazminatlarının talep edildiği davada, feshin geçersizliğinin tespiti davasında feshin geçerli nedene dayandığı yönünde verilen karar, her iki davada taraflar aynı olsa dahi dava türünün farklılığı sebebiyle kesin hüküm teşkil etmese de unsur etkisi nedeni ile kuvvetli delil olarak kabul edilmeli ve bu yönü ile de kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulü yönünde bağlayıcı olduğu değerlendirilmelidir. 21. Somut olayda, davalı işverence iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (h) ve (ı) alt bentleri uyarınca feshedilmesi üzerine davacı işçi tarafından feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade talebiyle açılan davada yapılan yargılama sonucunda ......
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve sözleşme gereğince ödendiği iddia olunan satış bedelinin taşınmazın tapuda devrinin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı satıcıdan istirdadın istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile, 22.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davalının menfi zararın tespiti ve tazminine ilişkin talebi yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Kararı, birleşen 2012/303 E. sayılı davada davalı ... ile birleşen 2012/304 E. sayılı dava davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Asıl dava, 17.07.2002 ve 05.10.2007 tarihli Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin feshi ile bu sözleşmeler kapsamında verilen 04.09.2007 ve 05.10.2007 tarihli vekaletnamelerin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. TMK'nın 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, oybirliği ile bütün paydaşların kabulüne bağlıdır....
Noterliği'nin 19/01/1998 tarihli satış vadi sözleşmesi ile satmayı taahhüt ettiğini, muris ile davalı arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin doğru olduğunu ancak davalının sözleşme şartlarını yerine getirmediğinden fesih olduğunu, davalıya tapuda ferağ verilmeden murisinde 08/04/2006 tarihinde vefat ettiğini, taşınmazın 3/4 hissesinin mirasçılar olarak adlarına intikal yapıldığını 06/06/2006 tarihinde dava dışı Gazanfer Mürşit ve Dimitri Angelidis'e satıldığını, 1/4 hissesini alan davalının geçersiz satış vaadi sözleşmesine dayanarak İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki 2006/505 Esas sayılı dosyasıyla tapu iptal ile davalı T4 tesciline karar verildiğini haricen öğrendiklerini kesinleşen bu karardan görüldüğü üzere satış vaadi sözleşmesinin feshedildiği gerçeğinin tartışılmadığını, buna ilişkin delillerinin Kadıköy 17....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin kanunda aranan şartlara ve içtihatlara yerleşmiş bulunan şekil şartlarına uyulmadan, fesih sebebi açıklanmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının ürünlerin sayımını yapmadan teslim etmesinde iyi niyetin ve dikkatsizliğin mevcut olmadığını, davacının şirketin güvenini kötüye kullanması, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar sergilemesi üzerine iş sözleşmesinin haklı sebeplerle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....