Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu sicilindeki kayda güvenen iyi niyetli üçüncü şahsa tescil kararından önce taşınmazın mülkiyeti geçirilmiş ise elbette geçersiz sözleşmeye dayanan kişi olarak satın alanın tescil isteminin de yasal dayanağı kalmaz. (MK. md. 931 )” denilmektedir. Davalı banka adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadığından şekil şartına uygun yapılmayan sözleşmeye dayanarak bankadan bir talepte bulunulduğunda banka tarafından adi yazılı satış vaadi sözleşmesinin geçersizliği ileri sürülebilecektir. Bu husus M.K. 2. maddeye de aykırılık teşkil etmemektedir. Tapu siciline güvenerek aldığı ipotekten dolayı mülkiyeti devralan üçüncü şahıs gibi ayni hak sahibidir....

    Davaya konu edilen taşınmaz, ..ilçesinde bulunan 1534 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüdür. Parselin tamamı 276.662 m2 yüzölçümünde olup; paylı olarak çeşitli kimseler adına tapuya kayıtlıdır. Dava konusu parsel 1150 parselden ifrazen oluşmuştur. Ana parsel olan 1150 parselin tapuya tescili ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1987 yılında kesinleşen, 04.10.1984 tarih 1981/650 Esas, 1984/645 Karar sayılı kararı ile gerçekleşmiştir. Davacı tapu iptali-tescil/ veya bedel iadesi talebini, adi yazılı, 1989 yılında düzenlenmiş satış senedine dayandırmıştır. Söz konusu senetde satıcı olan kişi davalı ...'dur. Yanlar arasında bu senedin varlığı, senetde gösterilen satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödenmiş olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Anılan adi yazılı satış senedinin düzenlendiği tarihte, taşınmaz tapuya kayıtlı bir taşınmaz olup; ne o tarihte ne de sonradan davalı ... taşınmazda tapuda kayden malik olmamıştır....

      DELİLLER : Tapu kaydı ve dayanakları, Mirasçılık belgesi, Davanın dayanağı 27/10/1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Keşif, Bilirkişi raporları, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın güncel değerinin tahsili, olmadığı taktirde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellenmiş değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın 08/05/1978 tarihinde ifraz işlemine istinaden davalılar murisi Ali Küçük adına tapuya tescil edildiği ve halen muris adına tapuda kayıtlı olduğu sabittir. Tapu maliki muris Ali Küçük ile davacı adına 27/10/1993 tarihli adi yazılı satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiş olup tapu maliki Ali Küçük'ün vefat ettiği, mirasçılarının tamamının davalı olarak davada taraf bulunduğu sabittir....

      A.Ş ile müvekkili şirket arasında imzalanmış finansal kiralama sözleşmelerinin teminatını teşkil etmek üzere ve tapu kaydına güvenilerek ipotek tesis edildiğini, resmi şekil şartına aykırı şekilde adi yazılı yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının ipoteğe yönelik haksız taleplerini oluşturan olay ile müvekkili şirket arasında herhangi bir kredi ilişkisi ve illiyet bağının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı .......bank ........ Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili banka ile diğer davalı .........

        kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, dava konusu taşınmazın; üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devir alındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, terditli olarak talep edilen davacı adına kayıtlı uyuşmazlık konusu tapu kayıtlarının iptali ve Garanti Koza adına tescil ve bedel iadesinin hukuken mümkün olmayıp reddi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden hüküm tesis edilerek dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Adi Ortaklığı arasında " Gelir Paylaşımı Esasına Göre İnşaat ve Satış Sözleşmesi " akdedildiği, bu sözleşme çerçevesinde davalı .......'nin adi ortaklığa sözleşme konusu taşınmaz üzerinde bina inşa ederek pazarlama yetkisini verdiği, davacının da bu suretle yapılan inşaattan bağımsız bölüm satın alma yoluna gittiği, adi yazılı şekilde akdedilen satım sözleşmesinde kararlaştırılan satım bedelini yüklenici konumundaki adi ortaklığın kendisine bildirdiği banka hesabına bütünüyle ödediği, bu duruma rağmen söz konusu adi ortaklığın veya davalı .......'nin tapu devri yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığı açıktır. Nitekim davalı .......'nin savunmalarından biri de bu yöndedir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/732 Esas KARAR NO : 2023/97 DAVA : Alacak ( Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/09/2019 KARAR TARİHİ : 27/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak ( Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı şirket ile davalılar arasında 14.02.2015 tarihinde adi yazılı şekilde konusu, mülkiyeti davalılara ait İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ......

            Davaya asli müdahil olanlar, adi yazılı sözleşmelere dayanarak davacının davasının kabul edilmesi durumunda haklarının etkileneceğini belirtip, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılar ..., ..., ... vekili ile davaya müdahale talep edenler temyiz etmiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla ileride yapılması taahhüt edilen akit taşınmaz mal satışıdır. O yüzden, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de ilerde yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını taşımalıdır. Taşınmaz satım sözleşmesinde objektif bakımdan esaslı nokta olarak tarafların adları veya temsilci ya da vekillerinin kimlikleri, satışa konu taşınmaz ve nitelikleri, semen ve hukuki sebebi resmi şekilde düzenlenecek senette yer alması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal-tescil talebinin kabul edilmemesi halinde taşınmaz satış bedelinin tahsiline karar verilmesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

                Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dava, taraflar arasında noterde düzenlenen 28.05.1993 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine ve adi yazılı olarak düzenlenen 01.02.1994 tarihli "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve Protokoldür" başlıklı sözleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir. 28.05.1993 tarihli sözleşmede, davacıların murisi adına tahsisli 22 pafta 4374 parsel nolu taşınmazın 90,00 TL bedel mukabilinde alıcı ...'e satışının taahhüt edildiği, vaad edilen bedelin ödendiği, taşınmazın alıcıya teslim edildiği; 01.02.1994 tarihli adi yazılı sözleşmede ise, bu sözleşmenin 28.05.1993 tarihli sözleşmenin eki olduğu, taşınmaz üzerinde ... tarafından yapılacak binadan, arsa sahipleri ..., ... ve ...'...

                  UYAP Entegrasyonu