WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kaynaklı alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.Davanın dayanağı olan İstanbul ......

    Taraflar arasında, noter huzurunda 3.9.1996 tarihli adi ortaklık sözleşmesi düzenlendiği uyuşmazlık konusu olmayıp, idareci ortak olan davacının üzerine düşen edimleri gereği gibi yerine getirmediği dosya münderecatından anlaşıldığı gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmede kar payının nasıl dağıtılacağı yazılıdır. İmzası davalı tarafından inkar edilmeyen bu sözleşme gereğince taraflar arasında Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin meydana geldiğinin kabulü gerekir. Davalının ortaklığı feshettiğini bildirdiğine göre davacının dava ettiği talepler dikkate alındığında ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istediğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

      İlk Derece Mahkemesi tarafından: " davacı ile davalılardan T14 arasında satış vaadi başlıklı sözleşme imzalanmış ise de, toplanan delillerden, taraflar arasında ortaklık bulunduğu, bu ortaklığın Türk Ticaret Kanunu ile düzenlenmiş ortakların ayırt edici özelliklerini taşımadığından adi ortaklık olduğu kabul edilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi şekle bağlı olmadığından tasfiyesine ilişkin taraflar arasında yapılan protokol geçerlidir. Mahkememizce kat irtifakı kurulmayan taşınmaz için tapu iptal tescil kararı verilmiş ise de, arsa sahibi diğer davalılar ile davalı T14 arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin zamanında yerine getirilip getirilmediği yeterli incelenmemiş, davacının terditli talebi olan tazminat talebi değerlendirilmemiş, cezai şarta ilişkin hüküm kurulmamıştır. Sehven iş yoğunluğu nedeniyle mahkememizce yapılan hata nedeni ile kararımızın istinafen incelenmesi yerinde olacağı kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Mahallesi ... ada ..., ... ve ... parsel (toplulaştırma sonucu ... ada ... parsel) sayılı taşınmazların davacı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı/karşı davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Konya ... Asliye Hukuk Mahkemesince; eldeki davanın, ticaret şirketi ortaklarının şirket ortaklığından ve pay sahipliğinden kaynaklanan hakları nedeniyle birbirlerine karşı açmış oldukları ticari dava niteliğinde olduğu ve TTK m.1521’e göre basit usule tabi olarak ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesince; uyuşmazlığın şirket ortaklığı ilişkisi içinde çözülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davada tacir olmayan taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesine ve tasfiyeye konu malların tapu iptal tescil ve tahsiline yönelik bir uyuşmazlık söz konusu olduğunu ve TBK 520....

        Asliye Ticaret Mahkemesince; uyuşmazlığın şirket ortaklığı ilişkisi içinde çözülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; davada tacir olmayan taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesine ve tasfiyeye konu malların tapu iptal tescil ve tahsiline yönelik bir uyuşmazlık söz konusu olduğunu ve TBK 520. Maddesi kapsamında kalan bu uyuşmazlıkta mahkemenin görevli olmayıp, asliye hukuk mahkemesi görevlidir gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vererek, olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle merci tayini için yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosya dairemize gönderilmiştir. Dava, adi ortaklığın hükmen tasviyesi ile daha önce düzenlenmiş olan sözleşme hükümlerinin uygulanması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4. Maddesinde sayılmış olup, adi ortaklığın tasfiyesi 4. Madde gereğince ticari dava niteliğini taşımamaktadır, kaldı ki adi ortaklığın tasfiyesi 6098 sayılı TBK'nın 620. Maddesinde düzenlenmiştir....

        Mahkemece, davacı-karşı davalı ...’in davasının reddine, birleşen davanın kabulü ile, ortakların tasfiyenin nasıl yapılacağı hususunda anlaşamamaları nedeniyle tesbit edilen ortaklık mallarının satılarak elde edilen gelirden öncelikle ortaklığın borçlarının ödenmesine, sonra elde kalan adi ortaklığın toplam aktifinin tarafların hissesi oranında paylaştırılmasına, adi ortaklığın bu şekilde tasfiyesine, BK.’nun 540/2. maddesi uyarınca tasfiyenin davalı-karşı davacı şirket tarafından yürütülmesine ve diğer ortak olan davacı-karşı davalıya hesap vermesine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir. Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen BK'nın 535 inci (TBK'nın 639 uncu) maddesinin birinci fıkrasında; ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesiyle ortaklığın sona ereceği düzenlenmiştir. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortaklığın tasfiyesine dair 02.03.2019 tarihli sözleşmenin davacılar ile davalı ... arasında imzalandığı, sözleşme içeriğinde tasfiyeye konu edilen mal varlığı ile ilgili açıklamaların yer aldığı, davacıların sözleşmede ''...bu değerler dışında ortaklıktan ve diğer ortaklara düşen mal varlığından hiçbir hak ve alacakları kalmadığını'' beyan ve kabul ederek sözleşmeyi imzaladıkları, bu ibarenin sözleşme tarihinde mevcut olduğu ve öğrenildiği nazara alınarak dava tarihi itibarıyla hak düşürücü sürenin dolduğu, davalılar Serkan ve Ahmet'in adi ortaklığın tarafı olmadığından sözleşmenin feshi/adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında bu davalılara husumet düşmediği gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              Şti. arasında adi ortaklık kurulduğunun, ortaklığın amacının gerçekleşmesi nedeniyle ortaklığın fesh edildiğinin tespitine, davacı ve davalı arasındaki adi ortaklığın tasfiye memurunun 05/02/2019 havale tarihli kök raporunda belirtildiği şekilde ortaklığın tasfiyesine, 156.460,00 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6 ve 12 no' lu dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline yönelik talebin reddine, birleşen dava yönünden ise davanın kısmen kabulüne, 157.358,55 TL faiz alacağının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Uyuşmazlık, asıl davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile birleşen davada faiz alacağı talebine ilişkindir....

                Dairece verilen 12.11.2013 tarihli ve 2013/14847 E., 2013/15812 K. sayılı ilamla;"...Taraflar arasında BK 520 ve devamı maddeleri (TBK 620.mad. vd) gereğince adi ortaklık kurulduğu, dava konusu taşınmazın da adi ortaklık konusu olduğu, ortaklığın fiilen sona erdiği anlaşılmaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ait bir taşınmazdaki payının bedelinin istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiye istemini de kapsar.Uyuşmazlık için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalıdır......

                  UYAP Entegrasyonu