DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Asıl dava, adi ortaklığın tasfiyesi ile tasfiye payının belirlenmesi ve ortaklar arasında paylaştırılması talebine ilişkindir. Birleşen dava ise, adi ortaklığın haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ile adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine ilişkin yapılan değerlendirmede; Taraflar arasında ..., ... tarihli ve ... tarihli sözleşmelerin düzenlendiği görülmüştür. ... tarihli "Ortaklık Sözleşmesi" başlıklı adi yazılı sözleşmede tarafların ortaklık şartlarını sorumluluk ve yükümlülüklerini kararlaştırdıkları, ortaklığın genel şartları kapsamında ... ili ...ilçesi ......
-TL'nin 12/05/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, taşınmaz bedeli yönündeki talebin reddine ve birleşen davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava ve birleşen dava, taraflar arasında imzalanan 19/08/1993 tarihli adi ortaklık sözleşmesine istinaden sermaye payı, kar payı, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Dava konusu adi ortaklık sözleşmesine göre, mülkiyeti davacıya ait taşınmazda kuyumculuk-vb- döviz işi yapılacağı, yönetici ortağın davalı olduğu, işletme demirbaş ve sermayesinin altın olarak belirlendiği, sermayenin eşit olarak ortaklığa verildiği, davalının ise ortaklığın fiilen başlamadığını iddia ettiği anlaşılmaktadır....
Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir. Öte taraftan; ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin ve kar payının tahsilini istemesi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsamaktadır. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 644. maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler....
Mahkemece davanın kabulüne, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiye yolu ile giderilmesine, davacının ödediği 55.992.239.500 TL ana para,78.571.200.000 TL kar payı olmak üzere toplam 134.563.439.500 TL’ nın ticari avans faizi ile ortaklığın tasfiyesinde elde edilecek paradan öncelikle ödenmesine,tasfiye için ... ile ... ...’in görevlendirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava adi ortaklığın tasfiyesi ve kar payından dolayı alacak davasıdır.Davacı ile davalılardan ... Ltd. Şti. arasında 24.05.2000 tarihinde, noterde düzenlenen sözleşme ile adi ortaklık kurulduğu ve bu ortaklığın konusunun, davalının dava dışı arsa malikleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yapmayı üstlendiği ... olduğu ihtilafsızdır. Davalı ......
Adi ortaklığın zarar etmesi halinde ise ortağın verdiği sermayeyi ve demirbaşlardan hissesine isabet edecek miktarı isteyebilmesi olanaksızdır. Bu bağlamda öncelikle adi ortaklığın kazanç elde edip etmediğinin saptanması gerekir. Dava konusu olayda bilirkişiler dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ve alınan hakedişleri inceleyerek dava konusu adi ortaklığın kar veya zarar edip etmediğinin belirlenemediğini bildirmişlerdir. Oysa ki, böyle bir belirleme adi ortaklık ilişkisinin özüne aykırıdır. Bu itibarla öncelikle yönetici ortak konumunda olan davalıdan ortaklığın konusu işlere ait hesap istenmeli, verilen hesap üzerinde tarafların mutabakata vardıkları hususlar belirlenmeli, yapılan işlerin maliyetleri konusunda taraflar arasında mutabakat sağlanmaması halinde ise mahallinde (adi ortaklığın yapımını taahhüt ettiği işler) konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılarak, ... Ltd....
Noterliği'nde 18/04/2011 tarih ve 10515 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmede kar ve zarara eşit oranda ortak olduklarının belirtildiği görülmüş, davacıın bu ortaklığın sona ermesinden kaynaklı alacak talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğranılan zararın veya kar payının talep edilmesi; aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır....
Yüklenici safında yer alan ... ile ... arasındaki ilişki BK.520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisidir. Adi ortaklığın davadan önce fesih ve tasfiye edildiği ileri sürülmemiştir. Bu nedenle aralarındaki uyuşmazlığın adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.Bu durumda mahkemece davalı yüklenici Birol’un sözleşme uyarınca yüklenicilere bırakılan bağımsız bölüm veya bölümleri işin devamı sırasında satıp bedelini inşaatın tamamlanmasında harcayıp harcamadığı araştırılıp harcanmışsa bu bedelin davacı yüklenicinin adi ortaklığa yaptığı katkı olduğu kabul edilerek adi ortaklığın tasfiyesi hükümlerine göre davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme sonucu davanın yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur....
DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 02/02/2017 KARAR TARİHİ : 05/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 05/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklığın Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... 12. İcra Müdürlüğünün 2016/16952 sayılı icra dosyasında alacaklısı olduğu, borçlusunun... Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine icra takibine geçildiği ve takibin kesinleştiği, borçlu şirketin Kırıkkale Kamu Hastanelerinde bulunan hakediş ve diğer hak ve alacaklarının tahsili amacıyla İİK. 78. Maddesi gereği haciz müzekkeresi yazıldığı, gelen cevapta borçlunun hissesine düşen hakediş kısmına haciz konulduğu, fakat borçlu ve diğer davalılar tarafından ... 7....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının talebinin adi ortaklığın feshi talebini de içerdiğinin belirlendiği, istinaf iade kararında adi ortaklığın feshi ile 3 aşamalı adi ortaklık tasfiye işlemlerinin belirtildiği, mahkemece adi ortaklığın malvarlığı, yapılan masraf ve giderler, adi ortaklığın alacakları bazında tarafların beyanda bulunmaları istenildiği, adi ortaklığa konu dairelerin satıldığı, hatta birinin davalının borcu için satıldığı,adi ortaklığın zarar ettiği davalı tarafça bildirilmiş ise de buna dair delil sunulmadığı, adi ortaklık gider ve masraflarının belirlenemediği, bu aşamada adi ortaklık sözleşmesi gereği davacının, davalı 100.000 Euro ile 180.000,00 TL nakit verdiği ve bu tutarların aynen iadesi gerektiğinin değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafça davacıya yapılan 132.480 TL ödemeyi davacıdan sadece 100.000 Euro aldığı ve euro borcuna karşılık euro değer karşılığı ödendiğini ileri sürmüş ise de, buna dair...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasında(adi ortaklığın tasfiyesi sonucunda düzenlenen) protokole dayalı alacakla ilgili itirazın iptali istemine ilişkindir. Adi ortaklık ilişkisi taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....