WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında kurulan pansiyon otel işletmesine yönelik adi ortaklığın tasfiyesi talebinden ibarettir. Her ne kadar taraflar gerçek kişi tacir ve karar ATM since verilmişse de adi ortaklığın tasfiyesi talep edilmektedir. İstanbul Bam iş bölümü kararının "Kararı veren mahkemenin ve tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalara " karşı istinaf istemlerini inceleme görevi İstanbul BAM 3 Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla; dosyanın görevli İstanbul BAM 3 Hukuk Dairesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2.Dosyanın görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 07/04/2021 günü, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi....

    Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; ilk olarak itirazın iptali/alacak davası olarak ikame edilen davanın 09/03/2018 tarihli dilekçeleriyle ıslah edildiğini davanın hem adi ortaklığın tasfiyesine hem de davacı müvekkili tarafından adi ortaklığa fazladan ödenen bir miktar alacağın tahsiline karar verilmesinin istendiğini, davadaki öncelikli taleplerinin adi ortaklığın tasfiyesi olmakla, tasfiye yapılmadan ve ortakların üçüncü kişilere karşı münferiden veya mütesilsilen borçları ile birbirlerinden alacakları belirlenmeden, sırf davadaki alacak talebi yönünden değerlendirme yapılıp davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında dosya kapsamına uyarlı olmadığını, yasa hükümleri doğrultusunda tasfiyenin yapılması ve müvekkilinin davalı ortak ile üçüncü kişilere karşı alacak veya borçluluk durumunun tam olarak belirlenmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir....

    Davalı ,davacının sözleşmede yazılı olan 20.000,00 TL'yi ödememesi nedeniyle ortaklığın gerçekleşmediğini, davacının bu bedeli ödediğine dair bir belgeyi dosyaya sunmadığını, davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Dava; adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak istemlidir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda;taraflar arasında akdedilen 01.04.2011 tarihli sözleşme ile davacının davalı adına olan ......

      KARAR Davacı, davalı ile yapılan 17.8.1988 tarihli sözleşme ile meydan gazetesinin ve matbaasının mülkiyet ve imtiyaz haklarının ½ hissesini devir aldığını, davalının 2001 yılı sonlarına doğru huzursuzluk çıkardığını bu nedenle ortaklığın devamının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, adi ortaklığın tasfiyesi ile belirlenecek ortaklık payından 1/2‘nin ticari mevduat faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu sözleşmenin marka satışı niteliğinde olduğunu, davacı ile adi ortaklığın hiçbir zaman kurulmadığını savunarak, davanın reddini savunmuştur....

        HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;asıl dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, karşı dava da adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ve alacak talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; taraflar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesi incelendiğinde; adi ortaklığın adının Özel Villalar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi” olduğu, yapılacak işlerin nevi ve mahiyetinin Özel Eğitim Rehabilitasyon olduğu ve ortaklığın süresinin 17.03.2018 tarihinden başlamak Üzere 10 yıl olarak belirlendiği görülmüştür. Mahkemece yargılamada mali müşavirlerden oluşan bilirkişi kurulundan kök ve ek raporlar alınmış, Bilirkişi kök raporunda; “Dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde T1 ile T3 arasında her ne kadar bir adi ortaklık sözleşmesi imzalanmış olsa da ortaklığın fiili olarak kurulmadığı görülmektedir....

        Mahkemece, taraflar arasındaki adi ortaklığın 13.10.1997 tarihinde başlayıp 1999 yılı Mayıs ayında sona erdiğini, ancak tasfiye işleminin yapılmadığı, ortaklığın aktifinde bulunan 17.000,00 TL'nın yarısını davalının davacıya ödemesi gerektiğini vergi borcunun 2011/15770 2012/15083 yarısından da davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle toplam 26.269,37 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Resmi kayıtları davacı adına olan konfeksiyon atölyesinin ortak olarak işletilmesi için davacı ile davalı arasında 13.10.1997 tarihinde sözlü olarak adi ortaklık oluşturulduğunu ve akabinde davalının Mayıs 1999 tarihinde işyerinden ayrılması nedeniyle adi ortaklığın fiilen sona erdiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı gibi bu husus mahkemeninde kabulündedir. Öte yandan adi ortaklık fiilen son bulmasına rağmen ortaklığın tasfiye edilmediğide sabittir....

          e ait üç adet parselde bulunan taşınmazın satın alınarak bu taşınmazlar üzerinde satmak üzere konut projesi geliştirilmesi hususunda adi ortaklık kurulduğu, tarafların ortaklığın feshi ile tasfiyesini talep ettikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece adi ortaklık sözleşmesinin feshine ve ortaklığın tasfiyesine karar verilmiştir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği B.K.nun 535. maddesinde, tasfiyenin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı da 538 ve devamı maddelerinde gösterilmiştir. B.K.nun 535/7. madde ve bendi gereğince mahkemece adi ortaklığın feshine karar verildiğinde ortaklığın mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği karar yerinde gösterilmelidir. BK.nun 538. maddesine göre de tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak-verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

            Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp otaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de gözetilerek, tasfiyenin BK 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gerekir. Tasfiye için öncelikle yönetici ortaktan hesap istenmesi, tayin edilecek süre içinde hesap listesi verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap listesi vermekten kaçındığı kabul edilerek buna göre tasfiyenin yapılması gerekir....

              Sayılı dosyasında 05/06/2024 Tarihli duruşmada "Dosyanın mahiyeti itibariyle davacı ... ile davalı ... arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ve tasfiye payının tahsiline ilişkin davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına " karar verilmiş ve mahkememizin ------- E....

                aşamasında gelirinin bulunmadığını, üyelik ücretinin müvekkilinden alındığını ileri sürerek; taraflar arasındaki adi ortaklığın tespitine, şirketten tarafların ortak ID'sine ödenen gelirlerin %50-%50 olacak şekilde paylaştırılmasına, 2017 yılı Aralık ayından itibaren hesaplanacak mahrum kalınan kar bedelinin, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile alacak bedeli belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, bölünmenin mümkün olmaması halinde taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi ile davacının hissesine düşecek olan ortaklığa katılım bedelinin ve ödenmemiş kar bedelinin şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu