Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... ve ... aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasına dair ... ....Asliye ... (Ticaret) Mahkemesinden verilen .../.../2014 günlü ve 2013/90 E.-2014/445 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 24/02/2016 günlü ve 2016/981 E.- 2016/2524 K. sayılı ilama karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

    "İçtihat Metni" Davacılar ... ve ... ile davalılar .... v.d aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasına dair ... 25.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.07.2014 günlü ve 2013/26 E.-2014/288 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 28.04.2015 günlü ve 2014/20510 E.-2015/7273 K. sayılı ilama karşı taraf vekillerince kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

      (birleşen davacı) aralarındaki alacak ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasına dair ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.05.2013 günlü ve 2009/437 E.-2013/569 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 14.01.2014 günlü ve 2013/17582 E.-2014/187 K.sayılı ilama karşı davalı (birleşen davacı) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 8.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, yerel mahkemece verilen hüküm duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ve duruşmalı temyiz incelemesi Yargıtay 7.Hukuk Dairesinde 26.02.2013 tarihinde yapılmıştır. Gerek dava dosyasının Yargıtay'a gelip duruşmalı olarak temyiz incelemesinin yapıldığı, gerekse dava dosyasının Dairemize gönderildiği tarihte yürürlükte bulunan Yargıtay İş Bölümünün Hukuk Daireleri İş Bölümünde yer alan Ortak Hükümler Başlıklı kısmının 6.maddesinin son cümlesi; "Ancak duruşma yapılmış, ve taraflarca iş bölümüne yönelik bir itirazda bulunulmamışsa görevsizlik kararı verilmez." hükmünü içermektedir. Açıklanan madde hükmü uyarınca inceleme görevi Yargıtay 7.Hukuk Dairesinindir....

            Davacı ve davalının adi ortaklık sözleşmesi imzaladıkları sabit olup, yapılan ortaklık sözleşmesi üzerinde bir uyuşmazlık yoktur. Tasfiyesi istenen adi ortaklık, davacı ... ile davalı ...'ün imzaları bulunan...7.10.2005 Tarih ve 8938 Yevmiye no. ile tasdikli "....zleşmesi" ile kurulmuştur. Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen ortaklık sözleşmesinin uygulanması sürecinde yaşanan ihtilaf nedeniyle adi ortaklığın fesih ve tasfiye istemine ilişkindir . Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Mahkemece davacı istemine konu alacak miktarının tespitine yönelik 3 kök 1 ek rapor alınmış; alınan son bilirkişi raporu uyarınca hüküm kurulmuştur ....

              Bu düzenleme gereğince bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, o davanın sonucu beklenmek üzere yargılama ertelenebilir. Hâkim, o davanın sonucunu kendi bakmakta olduğu dava için bekletici sorun yapabilir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı tarafından Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde adi ortaklığın feshi istemiyle 2015/96 E. sayılı (görevsizlik kararı sonrasında Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/417 Esas sayılı) dosyası açıldığı bildirilerek, bu dosyanın sonucunun beklenmesi talep edilmiştir. Söz konusu dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi olup, eldeki davaya konu iş makinesinin; mülkiyeti, gelir ve giderlerinin paylaşımı, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan adi ortaklığın da konusunu oluşturmaktadır....

                Dosyaya davacı tarafından ibraz edilen davacının ismi yazılı olan belgelerde ortaklığın iştigal konusuyla alakalı olarak 3. şahıslara ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalılar, davacının işyerinde zaman zaman çalıştığını kabul etmekte birlikte bu hizmeti için bir ücret ödendiğini iddia ve kanıtlamış değillerdir. Hal böyle olunca davacının, davalının işyerinde çalışmış olması, işyeri ile ilgili bir kısım ödemeler yapması birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında Borçlar kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekir. Davacının davadaki talebi gereğince mahkemece ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, tasfiyenin de bizzat yaptırılması gereklidir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuku işlemlerdir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nce; davacının talebinin iş oraklığının ortaklarından birinden olan alacağının ödenmemesi nedeni ile ortaklığın fesih ve tasfiyesi sonucu borçlu ortağa düşecek tasfiye payından alacaklarının tahsilini içerdiği, iş ortaklığı 6098 sayılı BK’nin 620/1 maddesinde düzenlenmiş olup, iki yada daha fazla kişinin emek ve mallarını ortak bir amaca erişmek için birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme türü olduğu, bu nedenle iş ortaklığının fesih ve tasfiyesi için açılmış davalar yönünden genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Adana 7....

                    Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile en yakın mirasçılarının tamamı tarafından red edildiğini, mirasın red eden mirasçıların altsoyuna geçmediğini, terekenin Sulh Hakimi tarafından tasfiyeye tabi tutulacağının açık olduğunu, bu durumda müvekkilinin davalı olarak bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. 3.Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Dava; TBK.'nin 639/2. maddesi uyarınca ortağın ölümü dolayısıyla adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ve ortaklığın tasfiyesi davasıdır. Davacı, ... Bankası A.Ş. Altyapı Uygulama Dairesi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılan "Avanos İçme Suyu İnşaatı Yapım İşi" ihalesine katılabilmek için ... ile iş ortaklığı kurduğunu, aldıkların işin devamı sırasında ortağının ölümü ile ortaklığın sona erdiğinin tespiti ve tasfiyesini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu