Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesinde açılan davada, yükleniciye düşen 3-4-5 ve 6.dairelerin davacı adına tescili talep edilmiş, mahkemece; devir sözleşmesi gereğince borç altına giren ve hak sahibi olan kişinin davalı ... olduğundan bahisle davacının tapu iptal-tescil talebinin reddine karar verilmiş, 15.Hukuk Dairenin 16.02.2011 tarih ve .... sayılı Düzeltilerek Onama ilamında, davacı şirket ile davalı ... arasında adi ortaklık ilişkisi olduğu davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi de istenmediği için davalı ... yönünden bu gerekçe ile reddi gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasında BK 520 ve devamı maddeleri (TBK 620.mad. vd) gereğince adi ortaklık kurulduğu, dava konusu taşınmazın da adi ortaklık konusu olduğu, ortaklığın fiilen sona erdiği anlaşılmaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ait bir taşınmazdaki payının bedelinin istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiye istemini de kapsar.Uyuşmazlık için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalıdır....

    Davacılar, ortak işletilen büfelerin geliri ile elde edilen gayrimenkul ve menkul malların tespiti ile tasfiyesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davalı ... davayı kabul etmiş, diğer davalılarda reddini savunmuşlardır.HUMK.nun 76. maddesi uyarınca Davada maddi olguların açıklanması 2010/17703 2011/6947 taraflara, ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesi ve uygulanacak yasa maddelerinin tespit edilmesi ise ... ait bir görevdir. Davadaki ileri sürülüşe göre, davacılar tarafından varlığı iddia edilen sözleşme, Borçlar Kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi olup, uyuşmazlığın da adi ortaklık hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir. Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 520 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir....

      "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasına dair Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13/02/2019 tarihli ve 2013/66 Esas 2019/15 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 06/11/2019 tarihli ve 2019/3864 Esas 2019/8796 Karar sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

        "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasına dair Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/04/2019 tarihli ve 2018/204 E. - 2019/159 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 03/02/2021 tarihli ve 2020/11399 E. - 2021/891 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

          "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasına dair ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 28/03/2016 tarihli ve 2013/434 E - 2016/194 K sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 10/05/2018 tarihli ve 2016/17089 E - 2018/5006 K sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada “adi ortaklığın tasfiyesi ve alacak”, birleşen davada tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 18.02.2013 gün ve 2005/465 E. 2013/46 K. sayılı kararın davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme hükmü davalı vekiline, 23/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 09/12/2020 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

                Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava , ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda; taraflar arasındaki ortaklığın fiilen ve hukuken son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre, tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....

                  Böyle olunca, 10.000,00 TL nin tahsiline ilişkin talep, adi ortaklığın tasfiye talebini de içermektedir. Taraflar arasında BK’nun 520 ve devamı maddelerde yer alan şekilde bir adi ortaklık kurulduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Hal böyle olunca aradaki ihtilafında BK 520 vd. maddeleri uyarınca çözülmesi gerekir. Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

                    Böyle olunca, 10.000,00 TL nin tahsiline ilişkin talep, adi ortaklığın tasfiye talebini de içermektedir. Taraflar arasında BK’nun 520 ve devamı maddelerde yer alan şekilde bir adi ortaklık kurulduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Hal böyle olunca aradaki ihtilafında BK 520 vd. maddeleri uyarınca çözülmesi gerekir. Yine tarafların iddia ve savunmalarından ve dosya kapsamından eldeki dava ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de istenildiğinin kabulü zorunludur. Hal böyle olunca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin de BK. 538. maddesi uyarınca yapılması gerekir. Anılan yasa hükmünde belirtildiği üzere; tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması, yada satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

                      UYAP Entegrasyonu