Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davalının eşinin gelmesinin de müşteriler tarafından hoş karşılanmadığı yönündeki beyanları dikkate alındığında, adi ortaklığın feshi için haklı sebeplerin oluştuğu, adi ortaklığının devamının iki taraf için de bir faydasının kalmadığı anlaşılmakla, fesih şartlarının oluştuğunun kabulü ile yargılamaya devam olunduğu, adi ortaklığa ilişkin vergi kayıtları, tarafların sunmuş olduğu bilgi ve belgeler kapsamında, ortaklığın feshine ilişkin TBK'nun 644/2. maddesi gereğince tarafların anlaşamamaları nedeni ile ortaklığın feshinin gerektiği, tasfiyesi ve tasfiye memuru yönünde sözleşmede bir hüküm bulunmadığı ve tarafların ortak bir tasfiye memuru belirleyemedikleri, bu nedenle mahkemece TBK'nun 642 ve devam maddeleri gereğince tasfiye ilişkin hükümlerin uygulanıp TBK'nun 620 ve devam maddeleri gereğince adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak tasfiye memuru olarak Zihni Durmuş'un atandığı, tasfiye memuru tarafından sunulan 24/09/2020 tarihli rapor kapsamında; adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin...

İş Ortaklığı (2)'nin fesih ve tasfiyesi isteğine ilişkindir. Asıl davada ortaklık için harcanan giderler ve kâr payı istenmekle birlikte mahkemece bu isteklerin ortaklığın fesih ve tasfiyesini kapsadığı kabul edilmiştir. / ... - ... İş Ortaklığı(1)'in; ... A.Ş. tarafından ihale edilen ... Eğitim Binaları İnşaatları işi için kurulduğu, ...-... İş Ortaklığı(2)'nin; ... A.Ş. tarafından ihale edilen ......

    İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile: adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir....

      DELİLLER : Tarafların beyan ve dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, adi ortaklığın tespiti ile adi ortaklığın tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmazlık ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince taleplerin reddine karar verildiği ve işbu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....

      Noterliğinin ... yevmiye numarası ile onaylanan 08/03/2013 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinin düzenlendiği ve bu şekilde adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre ortaklık adına yapılan masrafların diğer ortaktan tahsili isteminde bulunabilmek için, ortaklığın tasfiyesi edilmesine gerek yoktur. Bu talep, ancak taraflar arasındaki adi ortaklığın fiilen sona ermesi durumunda adi ortaklığın tasfiyesini de gerektirecektir. Davalı vekili 07/02/2018 tarihli celsede taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin sona ermediğini, halen devam ettiğini belirtmiştir. Davaya konu adi ortaklığın ihaleye konu işin (belirli bir iş) yapılması amacıyla kurulduğu, ancak ortaklığın halen devam ettiğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmediği şeklindeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....

        MAHKEME KARARI Mahkemece; davacılar ile davalıların murisi arasında adi ortaklık ilişkisinin varlığının ve ortaklığın davalıların murisinin ölüm tarihi itibariyle sona erdiğinin tespitine, davaya konu taşınmazlarda davalılar adına olan hisselerin 2/3'ünün iptali ile 1/3'er hisse olarak davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, Armoda tekstil dükkanının üzerinde adi ortaklığın varlığının tespitine, adi ortaklığın tasfiyesine yönelik talebin incelenebilmesi için tespit ve tescil kararının kesinleşmesinin beklenilmesine, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin talebin eldeki davadan tefriki ile ayrı esasa kaydına karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

          Hüküm taraf vekillerince süresinde temyizi üzerine Dairemizin 10.06.2014 tarihli ve 2014/6215 Esas-2014/9235 Karar sayılı ilamı ile "......Tarafların (asıl ve birleşen davadaki) tüm taleplerinin, adi ortaklığın tasfiyesi işleminde değerlendirilip, tartışılması ve çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Bütün bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakıldığında; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin bulunduğu kabul edilerek; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin; davalı ...'...

            Uyuşmazlık; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında "..." isimli lokantanın işletilmesi amacıyla adi ortaklık kurulduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı tarafından işletmeye alınmadığını belirterek adi ortaklığın feshi ile sermaye ve kar payını istemiş; davalı ise davacının adi ortaklıktan isteği ile ayrıldığını, davacının alacağı olmadığını savunmuş, açtığı karşı davasında ise ortaklığın borçları nedeni ile davacı- karşı davalıdan 22.451,14 TL'nin tahsilini talep etmiştir....

              Taraflar arasında BK.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, yönetici ortağın davalı şirket olduğu açıkça anlaşılmaktadır. O halde davanın adi ortaklık davası olarak tavsifi ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekir.BK.nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa BK.nun 539. maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen adi ortaklığın idaresine ilişkin görev ve yetkinin kaldırılması ile fesih ve tasfiyesi davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davaların adi ortaklığın feshi yönünden kabulüne, birleşen 1999/759 Esas sayılı davadaki alacak isteminin kabulüne dair verilen hüküm, davacı-davalı ... ve davalı-davacı ... vekilleri tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 30/04/2019 tarihinde davacı-davalı ... vekili Av. ...geldi. Başka gelen olmadı....

                  UYAP Entegrasyonu