Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu ve tedbir talep edilen taşınmazların adi ortaklık malı olduğu iddia edildiğine göre ve açıklandığı üzere devam eden adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasının yargılama ve tasfiyesi sürecinde, adi ortaklığın malvarlığının korunması yönünden tedbir alınmasının adi ortaklığın menfaatine olacağı kanaatiyle, Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesinin 28.10.2022 tarihli ara kararının HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dava dışı arsa sahipleriyle yüklenici arasında yapılan sözleşme gereği yükleniciye ait olacağı sözleşmede belirtilen bağımsız bölümlerin saptanarak bu bağımsız bölümlerden satılmayanların tespitiyle bu taşınmazların satışının adi ortaklığın mal varlığını korumu önlemi olarak ihtiyati tedbir yoluyla satışının önlenmesine karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir....

Davacı tarafça karar istinaf edilmiş ise de istinaf harç ve giderlerini yatırmadığından mahkemece verilen ek kararla istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Davalının istinaf başvurusu yönünden yapılan değerlendirmede; Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. İhtilaf halinde, bu ortaklığın var olduğunu ileri süren kişi, iddiasını, HMK'nın 200. maddesi gereğince senetle ispat etmelidir. Somut olay incelendiğinde; davacı, davalı ile esaslı noktalarda uyuşarak kurdukları adi ortaklığın faaliyet gösterdiğini ileri sürmüş, davalı ise adi ortaklığın varlığını inkar etmiştir. Bu halde, davacı davasını dayandırdığı adi ortaklığın varlığını ispatla yükümlüdür. Ne var ki, davacı, dayandığı adi ortaklığın varlığını, kesin deliller ile ispat edememiştir....

KARŞI OY YAZISI Taraflar arasında düzenlenen 24/04/2012 tarihli sözleşme ile bir adi ortaklık kurulduğu, buna göre davacının adi ortaklığa nakit para, davalının da otobüsün mülkiyetini sermaye olarak koyduğu ve adi ortaklığın herhangi bir resmi şekil şartına bağlı olmadığı (TBK md. 620) anlaşıldığına göre, tarafların ortaya koydukları sermaye ve yaptıkları ödemeler de dikkate alınarak adi ortaklığın tasfiyesi yoluna gidilmesi gerekirken, bir ortağın sermaye borcu olarak koyduğu otobüsün mülkiyetinin devri konusunda KTK'nin 20/1 maddesinde öngörülen şekil şartına uymaması nedeniyle adi ortaklığın geçersiz sayılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.17/10/2019...

    Bir davada ileri sürülen olguları kanıtlamak taraflara, bu olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak uygulamakta doğrudan hakimin görevidir. (HUMK. 76.madde) Dosya kapsamından davacının bu davasındaki talebinin davalılardan arsa sahipleri ve diğer katılımcılarla aralarındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile alacağın tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davada bu yönde dayanılan ve tarafların kabulünde olan harici sözleşmelere ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....

      DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, tarafların oluşturduğu adi ortaklığın feshi davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tarafların oluşturduğu adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, adi ortaklığın feshi gerekiyor ise, tasfiye işlemlerinin yapılması noktasında toplandığı görülmüştür. Mahkememizin 08/02/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca İstenilen evraklar geldiğinde, yapılacak başvuru üzerine, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olarak yerleşik Yargıtay uygulamalarında belirtildiği üzere, dosyanın üç kişilik tasfiye heyeti olarak, mali bilirkişi Hüdai Bal, inşaat mühendisi ... ve tasfiye işlemleri hukukçu bilirkişi ...'...

        Bankası'nda müşterek hesap açarak taşınmaz alım-satımı yaptıklarını, ancak daha sonra davalı ile müvekkili arasında anlaşmazlık çıkması nedeniyle davalı tarafından müvekkili aleyhine ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/509 esas sayılı dosyasında adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla alacak davası açıldığını, kendilerinin de cevap süresi içinde karşı dava açtıklarını ve davanın halen devam ettiğini, davalı ile müvekkili arasındaki adi ortaklık ilişkisi nedeniyle adi ortaklığa tabi bir kısım taşınmazların müvekkili adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın da davalı ... adına tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla diğer davalı ... Şti'ne satıldığını ileri sürerek muvazaalı satış işleminin iptali ile davalı ... Öner adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

          HUKUK DAİRESİ DAVACILAR : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi-alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 1.646,80 TL bakiye temyiz harcının...

            HUKUK DAİRESİ DAVACILAR : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi-alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 1.646,80 TL bakiye temyiz harcının...

              HUKUK DAİRESİ DAVACILAR : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi-alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 1.646,80 TL bakiye temyiz harcının...

                Bunun dışında adi ortaklık için yapılan bir masraf ve adi ortaklığın bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davalıya vekaletname verdiğini, adi ortaklığın amacının sözleşme süresi içinde ve dışında gerçekleştirilmediğini, taşınmazların alınmadığını, sözleşme ile kararlaştırılan 4 kişilik diğer adi ortaklığın 12 ay içerisinde kurulmadığını ve ortaklar adına herhangi bir taşınmaz satın alınmamış olduğunu, adi ortaklık amacının yerine getirilmeden sona erdiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan sermaye koyma borcunu da yerine getirmediğini, sermaye payının muaccel olduğunu, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesine , müvekkilinin adi ortaklık için koyduğu sermaye bedelinin alacak davası olarak şimdilik 400.000,00 TL'lik kısmının tasfiye payı olarak 28/08/2016 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve cezai şart olarak belirlenen 28/08/2016 tarihindeki değeri 500.000,00 TL olan bir taşınmazın davalı tarafından müvekkiline devrine, bu mümkün değil ise 500.000,00...

                UYAP Entegrasyonu