Adi ortaklıkta, ortaklığın son bulduğu tarihte davacının alacağını isteme hakkı, (ifa zamanı) doğar ve borç muaccel hale gelir ve bu tarihten itibaren zamanaşımı başlar. Somut uyuşmazlık itibariyle taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiye edildiği iddia ve bu konuda bir delil sunulmadığına göre, dava zamanaşımı süresinin henüz işlemeye başlamadığının kabulü gerekir. Bu durumda dava konusu alacak adi ortaklık kapsamında yapılan bir işe ilişkin olmakla,bu alacağın adi ortaklığın mal varlığına dahil edildikten sonra taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tasfiyesi gerekir.Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından bu tür davalarda dava açılırken husumet tüm ortaklara karşı yöneltilir. Dava dışı ...'da kurulan adi ortaklığın bir ortağıdır....
Bütün bu açıklamalar ışığında; adi ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesinin ayrı ayrı hukuki işlemler olduğu, tarafların sona eren ortaklığın tasfiyesi hususunda anlaşamadıkları gözetilerek, ortaklığın sona ermesinin yasal sonucu olan tasfiyenin de mahkemece yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek bizzat yaptırılması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen bu yönler dikkate alınmadan, sadece ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru tayinine karar verilmesi, ayrıca tasfiye biçiminin açıklanmaması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile birlikte sarf ettiği emek karşılığı ile elde edilen kar payına ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda gizli adi ortaklığın tarafı olduğu ileri sürülen davacı ile davalılar amca-yeğen-baba-oğul oldukları anlaşılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesinin,yani adi ortaklığın kuruluşu için yasada şekil şartı öngörülmemiştir. Ancak adi ortaklığın kurulduğunun ispatı yönünden 6100 Sayılı HMK. 200. maddesi gereğince bir hakkın doğumu, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfa amacı ile yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki değeri itibariyle senetle ispat kuralı geçerli bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi ile birlikte sarf ettiği emek karşılığı ile elde edilen kar payına ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda gizli adi ortaklığın tarafı olduğu ileri sürülen davacı ile davalılar amca-yeğen-baba-oğul oldukları anlaşılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesinin,yani adi ortaklığın kuruluşu için yasada şekil şartı öngörülmemiştir. Ancak adi ortaklığın kurulduğunun ispatı yönünden 6100 Sayılı HMK. 200. maddesi gereğince bir hakkın doğumu, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfa amacı ile yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki değeri itibariyle senetle ispat kuralı geçerli bulunmaktadır....
Hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasında imzalanan 21.1.2004 tarihli sözleşme, ortaklıkta davalının işçi olacak çalışmasınıda öngören adi ortaklık sözleşmesidir. Esasen bu husus mahkemece de kabul edilmiş ve mahkemenin bu kabulü davacı tarafından temyiz edilmediği için bu yön kesinlik kazanmıştır. Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığında sözleşme ve B.K'nın Adi ortaklığa ilişkin hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. Taraflar arasındaki ortaklık 5 yıl için kurulmuştur. Kural olarak adi ortaklığın bu süreden önce sona erdirilmesi olanaklı değildir. Ne var ki BK'nın 535/son maddesinde “ haklı sebeplerden dolayı mukavelede muayyen müddetin hitamından evvel ve eğer şirket muayyen olmayan bir müddet için akdedilmiş ise evvelce ihbara hacet olmaksızın şirketin feshi talep edilebilir” hükmü mevcut olup, adi ortaklığın haklı nedenlerle sözleşmede belirlenen süreden önce feshi mümkündür....
Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsar. Uyuşmazlık, bu bağlamda değerlendirilip, çözüme kavuşturulmalıdır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır....
Tasfiye işlemlerinin yapılması için dosya nitelikli hesaplama bilirkişisi, mali müşavir ve su bayinden oluşan tasfiye heyetine tevdii edilmiş, tasfiye heyeti 12/01/2021 tarihli raporunda, dosya kapsamında anlaşılan davacının, davalının sahibi olduğu su dağıtım bayisine %50 hissesine ortak olduğu tasfiye işlemleri yapılırken davacının %50 hissesine düşen tutarı alarak adi ortaklıktan ayrılması adi ortaklığın tasfiyesin gerçekleştirildiğini, adi ortaklığın yönetici ortak davalı ... olduğu anlaşıldığı, iki adet araç olduğunu, araçların banka kredileri olduğu araçların yönetici ortakta kalması ve banka kredilerin yönetici ortağın ödemesi düşünülerek adi ortaklığın tasfiye yapıldığını, ... ile ... adi ortaklığın rayiç bilançoları incelenmiş; dosya kapsamında bulunan gelir-gider adi ortaklığın 17/06/2018-21/05/2019 rayiç bilançosu incelenmiş rayiç kayıtlarında aktif toplam 80.007,21 TL pasif / toplamı 32.716,35 TL olduğu (80.007,21-32.716,35 ) 47.290,86 TL kar ettiği davalı ortağın %50 hissesine...
UETS DAVA : Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesi İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 17/11/2021 YAZIM TARİHİ : 17/11/2021 Taraflar arasında görülen davada Konya Asliye... Ticaret Mahkemesi'nin... Esas- ......
Yevmiye nolu ihtarname ile adi ortaklıktan kaynaklanan alacak/borçlar ve tasfiyesine ilişkin talepte bulunduklarını ve müvekkilini ihtar ettiklerini ifade ettikleri, sözleşmeye göre aradaki tasfiyenin başlangıcının, Ortaklığa ait malların satılarak paraya çevrilmesi gerektiği, davacı tarafın ortaklığa ait malların Mersinde bir Ardiyede olduğu ve halen satılmadığını açıkça ikrar ettiği, yani davacının tasfiye isteme hakkı bulunmadığı, ayrıca sözleşmeye göre satılmayan malın bedelinin tasfiyeye konu olmasının mümkün olmadığı, tasfiyenin ancak taraflarca seçilecek bir heyet yada memurca yapılacağı, davacıların amacının ortaklığın tasfiyesi olmayıp, ortaklık devam ederken aynı maden sahasında kendi nam ve hesaplarına çalışmaya devam etmek ve bu çalışmaya kaynak yaratmak olduğu, ayrıca ... sözleşmesinin, ruhsat sahibi tarafından haksız şekilde feshi ve istenilen üretimin yapılmaması nedeniyle ......
Adi ortaklık sözkonusu olduğundan adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi halinde, tasfiyenin TBK.nun 642. ve devamı maddelere uygun şekilde gerçekleştirilmesinin temini için adi ortaklık malvarlığının muhafazası yönünden gerekli tedbirlerin alınması zorunludur. Ancak davalının kat karşılığı sözleşmesinde yüklenici durumunda olduğu, sözleşme gereğince yüklenicinin edimini yerine getirmediğinde tapulara hak kazanamayacağı değerlendirildiğinde, tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde adi ortaklığın zarar göreceği de muhtemeldir....