Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K. sayılı emsal içtihadına göre, "Adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar." Birleşen her iki davanın davacısı adi ortaklık sözleşmesine dayalı olarak alacak talebinde bulunduğundan, yukarıda yazılı emsal içtihatta da belirtildiği üzere, bu alacak taleplerinin aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de içerdiği anlaşılmıştır. 6098 s. TBK.nin 643. maddesine göre, "Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır. Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır." Usul ve yasaya uygun görülerek uyulmasına karar verilen Yargıtay . HD'nin 22/01/2021 gün ve ... E. ......

    Şti.’nin muhtelif giderleri için müvekkil ... toplam 10.000,00 TL tutarında elden ödemelerde bulunduğunu, müvekkilinin sadece adi ortaklığa paydaş olmasından dolayı ödemiş olduğu tutarların toplamı 124.360,00 TL iken bunun karşılığında yıllar süren ortaklıktan herhangi bir kar payı almadığını, adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, TTK’nın 4. maddesine göre ticari işletme işleten adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıkların, ticari dava olarak görüleceğini belirterek, öncelikle davalı şirketin kurulup işletilmesi amacıyla kurulan adi ortaklığın tespitine, adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının iadesine, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı müvekkilin uğradığı zararın veya kar payının iadesine, ardından feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ortaklık payının ve bugüne kadar ödediği tutarların faiziyle iadesine, müvekkilinin adi ortaklıktan elde etmesi gereken...

      Adi Ortaklığı " ünvanlı ... vergi kimlik numaralı adi ortaklığın feshine, adi ortaklığa özgülenmiş malvalığı ve borç bulunmadığından adi ortaklığın tasfiyesi talebinin reddine, davacının 1.967,57 TL kâr payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

        Davalı ise, davacının ileri sürdüğü adi ortaklık ilişkisini inkar etmiştir. Bu durumda uyuşmazlık; TBK.'nun 639/7. (BK. nun 535/7) maddesi uyarınca mahkemeden alınacak inşai kararla ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve özellikle dinlenilen tanık beyanları ile kardeş olan taraflar arasında adi ortaklığın kurulduğu ispatlanmış olup, tarafların ortaklığın mal varlığını oluşturan araçları 2008 ve 2009 yıllarında birlikte kullandığı, ancak 2010 yılında ortaklığın eylemli olarak sona erdiği anlaşılmaktadır. Esasen, ortaklığın kurulduğu hususu mahkemenin de takdirindedir. TBK.'nun 147/4 (BK. nun 126/4) maddesi uyarınca, adi ortaklıktan doğan davalar beş yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıcı ise, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre adi ortaklığın sona ermesi ile başlar....

          faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye taleplerin reddine," karar verilmiş olup, karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı tarafın, adi ortaklığa konu kiralananın, kira borcuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Adi ortaklığın tasfiyesi, ortaklığın bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbiri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

            Mahkemece; mevcut dosyada adi ortaklar arası iç ilişkiden kaynaklanan talebin bulunduğu, taraflar arasında adi ortaklığın olduğu ve söz konusu adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği yönünde her hangi bir anlaşmazlığın bulunmadığı, bu nedenle davacının diğer adi ortak olan ...' den (söz konusu senedin muvazaalı olduğundan bahis ile) yapmış olduğu talebini ancak adi ortaklığın tasfiyesi aşamasında ileri sürebileceği, şayet adi ortaklığı tasfiye olmamış ise söz konusu talebi kendi adına değil adi ortalık adına isteyebileceği, söz konusu talebin davacı tarafından bizzat kendi adına istenildiği, bu durumun yerinde olmadığı, adi ortaklık devam ederken mevcut talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafndan temyiz edilmiştir. Davada; taraflar arasında kurulan adi ortaklık gereğince, ortaklığa ait menkul malların yarısının değeri talep edilmiştir....

              Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu adi ortaklığın tasfiye sürecinde olmadığını, yapım işinin devam ettiğini, aynı zamanda TBK'nın 639/f.3 maddesinde adi ortaklığın kendiliğinden sona erme sebebi olarak gösterdiği ortağın tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilme şartının dava konusu olay için gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tasfiye işleminde davacının veya 3. kişilerin aleyhine veya zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalılar ... ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı ....'...

                Davalı Bülent Lök vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu adi ortaklığın tasfiye sürecinde olmadığını, yapım işinin devam ettiğini, aynı zamanda TBK'nın 639/f.3 maddesinde adi ortaklığın kendiliğinden sona erme sebebi olarak gösterdiği ortağın tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilme şartının dava konusu olay için gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Şti.’nin alacaklısı Japonya merkezli davacı şirket tarafından açılan adi ortaklığının tasfiyesi ve borçlunun adi ortaklıktaki tasfiye payının paraya çevrilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece; davalıların oluşturduğu iş ortaklıklarının ayrı ayrı işler için kurulduğu ve....'den her bir ortaklığın ayrı iş aldığı ve işi yüklenici olarak yaptığı veya yapmaya devam ettiği, davacının icra dosyasında her bir iş için oluşturulan adi ortaklığın paylarına haciz konulduğuna ilişkin haciz yazısı gönderilmesi gerekirken genel olarak adi ortaklığın tasfiye payının haczedildiğini belirten yazı gönderildiği, bu şekilde yapılan hacizle de adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TBK’nun 639. maddesi “Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2....

                  sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu