İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Mahkemece 17.02.2021 tarihli celse de re'sen atanan tasfiye memurunun raporunu hazırladığını ve mahkemeye sunduğunu, tasfiye memurunun hazırladığı 04.06.2021 tarihli tasfiye raporu ile davacı şirket alacaklarının tespit edildiğini, tasfiye bilançosuna göre iddiaların doğrulandığını ve davalıların zimmetlerinde; davalı ... ...- ...'ın birlikte 686.297,00 TL, davalı ...'ın 38.130,00 TL, davalı ... ...'ın 76.865,00 TL, davalı ... ...Ltd.Şti.'nin 21.728,82 TL bulunduğu ve bağlı ortaklıklara borç kaleminden dolayı bağlı ortak ... ...ve tic. Ltd.şti'nin 1.112.209,04 TL alacağı olduğunun sabit olduğunu, buna rağmen Mahkemece tasfiye raporu ve bilançosuna, daha önce alınan bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelere, tasfiyeye ilişkin Türk Borçlar Kanunu hükümlerine (TBK....
Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644.maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....
İş Ortaklığı aleyhine Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü İş Onarım Daire Başkanlığı'na gönderilen birinci haciz ihbarnamesi neticesinde adı geçen iş ortaklığının hak ve alacakları üzerine haciz konulduğunu, iş ortaklarından birinin borcu nedeni ile iş ortaklığının hak ve alacakları üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davacı adi ortaklığın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine, diğer davacı şirket ... İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen 22/10/2015 tarih ve 2015/697 E.-2015/919 K. sayılı kararın yapılan temyiz incelemesi neticesinde, Dairemizin 04/04/2016 tarih ve 2015/32298 E.-2016/9747 K. sayılı kararı ile; şikayetçilerden ... Yapı Maden San. ve Tic. Ltd. Şti.-... İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd....
Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin İİK.nun 16/2.maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır. Şikayete konu takipte, borçlu olarak MRT 1 İnşaat Taahhüt San. Tic. A.Ş-Kumsal Petrol Mat. Taah. Tic. Ltd. Şti Adi Ortaklığının taraf olduğu görülmektedir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla fiil ehliyeti bulunmadığından adi ortaklığı oluşturan şirketlerin takipte borçlu olarak ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken adi ortaklık aleyhine yapılan takibin ve çıkarılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği de bulunmamaktadır.Mahkemece taraf ehliyetine ve takip ehliyetine ilişkin bu husus re'sen nazara alınarak MRT 1 İnşaat Taahhüt San. Tic. A.Ş-Kumsal Petrol Mat. Taah. Tic. Ltd....
Mahkemece, davalı ve karşı davanın talebi gibi adi ortaklığın feshine karar verilmiş, ancak tasfiye yasaya uygun yapılmamıştır. Tasfiyenin nasıl yapılacağı BK. 538 ve devamı maddelerinde gösterilmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda somut uyuşmazlıkta adi ortaklık sözleşmesinde idareci ortağın kim olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece öncelikle taraflar isticvap edilerek idarece ortağın kim olduğu saptanmalı, isticvap sonucu idareci ortağın kim olduğu tespit edilemezse bu konuda taraf delileri toplanıp idareci ortak saptanmalı, idareci ortaktan gelir gider durumunu gösteren hesap istenmeli, alınacak hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde ortaklığın gelir, gider, borç ve alacakları, konusunda tarafların tüm delilleri toplanmalı, ortaklığın süresi kitapların baskı adedi, yapılan masraflar, satış sonrası elde edilen gelirler, uzman bilirkişiden alınacak raporla tespit edilip kar zarar hesabı çıkarılmalıdır....
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında ... ilçesi 2008-2009 yılı ....Aydınlatılması ihalesi ile ilgili bir ortaklık sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince kar ve gider dağılımının yarı yarıya yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle adi ortaklığın feshi ile 2009 yılı Cadde ve Sokakların Aydınlatılması ihalesine ilişkin karın ve davacı asile düşen payın tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı cevabında ve karşı davasında ise, adi ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle, 2009 yılı Cadde ve Sokakların Aydınlatılması ihalesinden zarara uğradıklarını bu nedenle adi ortaklığın feshi ile, ortaklığın uğradığı zararın tespitini ve şimdilik 10.000 TL'nin davacıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Limited Şirketi ile iş ortaklığı yaptığını, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmayıp adi ortaklığı oluşturan şirketlerden her birine ayrı ayrı ödeme emri gönderilmesi gerektiği halde müvekkili şirkete ödeme emri gönderilmediğini, takibin husumet yokluğu nedeni ile iptalini, usulsüz tebligattan 07.07.2014 tarihinde haberdar olduklarını, müvekkili şirketin veya iş ortaklığının böyle bir borcu bulunmadığını, tebligatın usulsüz yapılmasına rağmen müvekkili şirketin haberi yokken adi ortaklık hak edişlerine haciz konduğunu, bu hacizlerin kaldırılmasını ve ödenen miktarın iadesine karar verilmesini istediği; mahkemece şikayet ve itirazın süresinde olmadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 622-623. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin kârına iştirak hakkına sahip olduğundan ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kâr payını haczettirebilirler....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının da ortağı olduğu adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaları ibraz ettiği, 07.07.2010 tarihinde kurulan adi ortaklığın 03.12.2010 tarihinde feshedildiği, adi ortaklık defterine takibe dayanak olan iki adet faturanın adi ortaklığın feshi sonrasında düzenlenmesi nedeniyle işlenmediği, ancak adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaların ibraz edildiği ve vergi kaydının faturaların düzenlenmesinden sonra 15.01.2011 tarihinde silindiği, buna göre davacının 31.957,59 TL alacaklı olduğu, alacak para alacağına ilişkin olduğundan alacaklının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğu, davacının adi ortaklığı oluşturan her iki şirkete karşı takip başlattığı, itiraz eden davalı aleyhine dava açmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının davaya konu hizmeti adi ortaklığa verdiği, adi ortaklığın feshi sonrası tarihli fatura düzenlenmiş olsa da, hizmetin adi ortaklık ile davacı arasındaki...
Mahkemece tedbir ve ihtiyati haciz talepleri yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.Uyap kayıtlarında taranan belgelerin incelenmesinde davacı ve davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ve adi ortaklık konusunun dava dışı ... SAN. VE TİC. A.Ş.nin Çöp Sızıntı Suyu Nakli Hizmeti Alım İşi ihalesine ilişkin olduğu,ihale kayıtlarında ve sunulan cari hesap kayıtlarında bu iş kapsamında yapılan ödemelerin iş ortaklığı hesabına yapıldığı görülmüş,ihale dökümanları ve ilanlarında da davacı ve davalının söz konusu iş ortaklığı bulunduğu açıkça gösterilmiştir....
Dairemiz bozma ilamında da açıklandığı üzere taraflar arasındaki adi ortaklığın 1979 yılında kurulup bilahare 1996 yılında sonlandırıldığı, 100 parsel numaralı taşınmazın ortaklık sırasında alındığı ve davalı 2010/7960-17434 adına 30.4.1992 tarihinde tescil edildiği, bilahare müteahhite kat karşılığında 8 daire karşılığı verildiği, anılan dairelerin ferdileştirilmesi sonucunda 17.4.2003 tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından ve dairemiz bozma kararında açıklanan olgular karşısında taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu ve 100 parsel numaralı taşınmazında adi ortaklık konusu olduğunun kabulü gerekir. Ortaklık son bulduğuna göre 100 parsel numaralı taşınmaz yönünden tasfiyeninde bizzat mahkemece yaptırılması gerekir. Ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir....