Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesince,davacı şirketlerin kurduğu iş ortaklığının halen devam ettiği, devam eden ve tasfiye edilmeyen adi şirketin mal varlığı üzerinde el birliği mülkiyeti söz konusu olup ortakların hisselerinin birbirinden ayrılmadığından ortaklardan birinin şahsi borcu nedeniyle doğrudan ortaklık mallarına haciz konulması veya takas mahsup yetkisine dayanılarak el konulması da hukuken mümkün olmadığı,davalı bankanın adi ortaklık hesabına takas mahsup yapma bloke koyma yetkisinin kendilerine verildiğine ilişkin ortak girişim temsilcilerinden alınmış herhangi bir taahhüt veya bilgi belgenin dosyaya sunulmadığı, davalı bankanın ortak girişimden takas mahsup yetkisi almadan adi şirket ortaklarından ... A.Ş.'...

    Bu doğrultuda, kendisine yönetim görevi verilen ortağın, adi ortaklığı üçüncü kişilere karşı temsil yetkisinin bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olması şarttır. Adi ortaklıkta malvarlıkları bakımından elbirliği ile mülkiyet, borçlar bakımından ise müteselsil sorumluluk söz konusudur. Ancak, ortaklar yazılı bir sözleşme ile bu konuda özel düzenlemeler yapabilirler (Yargıtay 3.HD 2014/442 E 2014/6530 K). Somut olayda; davalı adi ortaklardan..... Ltd. Şti vekili, davacı ile yapılan sözleşmede, adi ortaklığın ismi üzerinde tek imza bulunduğunu, bu imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle müvekkilini bağlamadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür....

      Davacı bu davaya ilişkin mahkeme huzurunda alınan savunmasında müdahil ile eşi orasında adi ortaklık bulunduğunu, kendisinin bu ortaklığa muhasebeci ve yönetici olarak atanmadığını ve ortaklıkta hizmet görmesinin söz konusu olmadığını beyan etmiştir. Her ne kadar yazılı adi ortaklık sözleşmesinin, davalılar ... ve ... arasında imzalanması nedeni ile, ortaklığın tasfiyesi ve hisse devir bedeli alacaklarının tahsili amacı davalıların birbirlerine karşı açtıkları davalarda açıkça adi ortaklığın muvazaalı olduğu ileri sürülmemiş ise de, davacının Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/326 Esas sayılı dosyasındaki savunmasının içeriği ile taraf tanıklarının anlatımlarından uyuşmazlığa esas adi ortaklığın muvazaalı olarak davalılar üzerinde gösterildiği, davacının adi ortaklığın paydaşı olduğu ve taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Somut olayda, adi ortaklığın alacaklı olduğu 3. kişilere İİK'nun 89/1. maddesine göre, haciz ihbarnamesi gönderilerek borçlu ... Tur. Taş. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti ve .. Alm. İnş.San. … Tic.Ltd. Şti. İş Ortaklığı'nin alacağı üzerine haciz konulduğunun belirtildiği, şikayet dilekçesinde ise adi ortaklığın mallarının haczedildiği ve haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu görülmektedir. Adi ortaklığın kendisini oluşturan şirketlerden ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması ve yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca adi ortaklığın 3. şahıslardaki alacak ve hakları üzerine haciz konulmasının mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile adi ortaklığın alacaklı olduğu 3. şahıslara gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerinin iptaline ve konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          , ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisinin var sayılacağı, ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olması gerektiği hükmüne yer verilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 44'üncü maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin katma değer vergisine muhatap tutulacağı düzenlenmiştir....

            Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması üç şeklide mümkündür: a) Tüzel kişinin borçlarından dolayı, tüzel kişiyi oluşturan ortaklar ve şirket yöneticilerinin sorumlu tutulabilmesi, (tüzel kişilik perdesinin düz kaldırılması) b) Ortağın şahsi borcundan dolayı doğrudan şirketin mal varlığı ile sorumlu tutulması, (tüzel kişilik perdesinin tersten kaldırılması). c) Bağlı ortaklık üzerinden ana ortağın malvarlığına gidilebilmesi, sonra da tekrar perdenin kaldırılması suretiyle diğer bir yavru ortağın malvarlığına müracaat edilebilmesi (tüzel kişilik perdesinin çapraz kaldırılması).  Ancak "perdenin çapraz kaldırılmasında" büyük çaplı bağlı işletmeler topluluğunda, gıda, finans, otomotiv, enerji gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren, aynı seviyedeki tüzel kişiliğe haiz kardeş şirketler arasında, ‘iktisadi bütünlük’ yoksa perdenin kaldırılması teorisini uygulamamak gerekir....

              İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasına konu edilen alacak yönünden Adi ortaklığın müvekkilin takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalı alacaklı yanın takipte kötü niyetli olması nedeniyle alacağın yüzde 20 sinden az olmamak kaydı ile tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; Davaya konu bono incelendiğinde keşidecinin ..., kefilin ... ... Adi Ortaklığı olduğu, davanın ise adi ortaklığın ortaklarından ... tarafından açıldığı, adi ortaklıkta ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisinin de bulunmadığı, bu durumda davacının tek başına menfi tespit davası açıp yürütmesinin yerinde olmadığı ve bu hususun resen gözetilecek hususlardan olduğu, adi ortaklığın diğer ortağı ...'...

                Ortaklığın işlerini yöneten ortak şirketi dolaysız da temsil edebilir. Bu durumda, temsilcinin işlemi kendi hukuki alanına uğramaksızın, doğrudan doğruya temsil edilen kimsenin hukuki sahasında hüküm ve sonuç doğurur. Sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)'nun 533 üncü maddesi gereğince; şirket işlerini idare yetkisini haiz her ortak, ortakları üçüncü şahıslara karşı temsil yetkisine de sahiptir. Bu nedenle ortaklığı, bütün ortaklar elbirliği ile yönetiyorsa bütün ortakların; bir veya birkaç ortak yönetiyorsa bu yönetici ortak veya ortakların adi ortaklığı veya diğer ortakları temsil yetkisi bulunmaktadır. Yani iç ilişkide idare, dış ilişkide temsil yetkisine tekabül eder. Adi ortaklıkta, ortaklar adına yapılan veya ortakların sonradan icazet (olur) verdikleri işlemlerden doğan borçlar nedeniyle BK'nın 534 üncü maddesi gereğince bütün ortaklar sorumludur....

                Türk Borçlar Kanunu'nun 620. maddesine göre; adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından aktif veya pasif taraf ehliyeti yoktur. Ortaklık adına açılacak davaların adi ortaklığı oluşturan ortaklardan herhangi biri tarafından açılması zorunludur. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Somut olayda, adi ortaklığın ortaklarından olan şikayetçi borçlunun, adi ortaklıkta bulunan hak ve alacaklarının haczi için adi ortaklık adına gönderilen 1. haciz ihbarnamesinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunduğu ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin de olduğu açıktır. O halde mahkemece, adi ortaklığın ortağı olan şikayetçi borçlu şirketin, aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  Maddesi hükmü gereğince adi ortaklığın yönetimi devam edilmesinin dürüstlük kuralına göre beklenemeyeceğini ve azlinde haklı sebebin mevcut olduğunu, iş ortaklığına ilişkin ihaleyle ilgili idareye karşı temsil yetkisinin, bankalar, maliye, SGK, vergi daireleri nezdinde yapacağı işlemlere ilişkin temsil yetkisinin askıya alındığı, bu kurum ve kuruluşlardan bu ihtarın tebliğinden sonra iş ve işlemler yapılmamasının ihtar edildiği, yine ortaklığa ilişkin ilgili yerlerde tek başına işlem yetkisinin olmadığını bundan sonraki işlemlerin hisse oranında temsil edileceği ve işlemlerin ortakların çift imzası ile yapılacağını, tüm bu nedenlerle iş ortaklığı sözleşmesi ve vekaletname ile tarafına verilmiş olan tüm yetkilerden azledildiğini bildirildiği, söz konusu ihtarnamenin 14/09/2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiği görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu