Noterliğinin 28/08/2015 tarihli ... yevmiye numaralı ortak girişim sözleşmesi imzalandıklarını, söz konusu sözleşmenin 2-a maddesinde davalı ...’in söz konusu ortaklığın %51'ine sahip olduğunu, sözleşmesinin 3. maddesi uyarınca pilot ortaklık olduğunu, sözleşmenin 4. maddesinde pilot firma ortaklıkların nam ve hesabına tam yetkilidir, hükmünün bulunduğunu, ...’nun sözü geçen ihalesi için meydana gelen bu ortaklıkta tüm temsil ve işlem yetkisinin davalı ...’e verildiğini, davacı yanca BK 637, 625 VE 620 de bahsedilen tasarruf ve işlemlere ilişkin yetkilerin tamamının zaten söz konusu ortaklık kurulurken hazırlanan sözleşme ile davalı ...’in verildiğini beyanda davanın reddini talep etmiştir. Davalı ......
Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; Adi ortaklık idare kurulunun imza yetkisi ile müvekkili firmayı haksız bir şekilde borçlandırdığını, söz konusu icra takibine konu senedin ise şirketin diğer yetkilisi olan ve aynı zamanda adi ortaklık kurulu üyesi olan T6 tek imzası ile düzenlendiğini, senedin düzenlendiğinden şirketin diğer ortağı/yetkilisi/müdürü olan Muhammet Ziya Denizoğlu'nun haberi dahi olmadığını, düzenlenen senetle müvekkilinin zarara uğratma amacı güdüldüğünü, müvekkili firmanın diğer ortağı T6, Denge İnşaat'ı, adi ortaklıkta belirlenen kar-zarar dağılımı ile ilgili olarak daha sonradan adi ortaklık idare kurulu olmasından kaynaklanan imza yetkisi ile yeni bir ek protokol düzenlemek suretiyle daha az kar etmek zorunda bıraktığını, adi ortaklık sözleşmesinin 4....
Adi ortaklıkta ortak gayenin gerçekleşmesi için tüm ortaklar eşit bir şekilde çaba sarf etmelidir, bu husus adi ortaklığın karakterine uygun olarak süreklilik taşımalıdır. Adi ortaklıkta yönetim TBK 625. maddede düzenlenmiştir. Adi ortaklıkta ortakların denetleme hakkı bulunmakta olup, bu mutlak bir haktır. Ortaklık işlerini inceleme yetkisi TBK 631. maddede yer almaktadır. Bu hakkının kullanılması, adi ortaklıktan doğan yönetime katılma hakkı engellenen ortağın mahkemeden haklarının kullanılmasının sağlanması amacıyla talepte bulunması, hakkına el atanlara karşı mahkemeden el atmanın önlenmesine, bir şeyi yapmaya veya yapmamaya dair hüküm kurulmasını talep etmeye hakkı vardır. TBK’nın 628. maddesi ortakların ortaklık işlerinde çaba ve özen gösterme yükümlülüğünü haizdir. Mahkemece, davalıların da vekâleten oğullarının işyerine gelmelerine hakları olduğu, davacının bunu engelleyemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....
Adi ortaklıkta ortak gayenin gerçekleşmesi için tüm ortaklar eşit bir şekilde çaba sarf etmelidir, bu husus adi ortaklığın karakterine uygun olarak süreklilik taşımalıdır. Adi ortaklıkta yönetim TBK 625. maddede düzenlenmiştir. Adi ortaklıkta ortakların denetleme hakkı bulunmakta olup, bu mutlak bir haktır. Ortaklık işlerini inceleme yetkisi TBK 631. maddede yer almaktadır. Bu hakkının kullanılması, adi ortaklıktan doğan yönetime katılma hakkı engellenen ortağın mahkemeden haklarının kullanılmasının sağlanması amacıyla talepte bulunması, hakkına el atanlara karşı mahkemeden el atmanın önlenmesine, bir şeyi yapmaya veya yapmamaya dair hüküm kurulmasını talep etmeye hakkı vardır. TBK’nın 628. maddesi ortakların ortaklık işlerinde çaba ve özen gösterme yükümlülüğünü haizdir. Mahkemece, davalıların da vekâleten oğullarının işyerine gelmelerine hakları olduğu, davacının bunu engelleyemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....
Ancak bu genel kurala yukarıda da belirtildiği üzere adi ortaklıkta haklı sebeple feshin düzenlendiği TBK’nın 639/(1)-7 maddesi ile önemli bir istisna getirilmiştir. Anılan madde gereğince adi ortaklık; haklı sebeplerin bulunması hâlinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla sona ermektedir. Buna göre, adi ortaklıkta ortaklardan biri açısından borç ilişkisinin devam ettirilmesinin çekilmez kılınması durumunda bu ortağın sözleşmeyi buna dayanarak sona erdirebilmesi, ancak mahkemeye yapılacak fesih istemi sonucunda verilecek karar ile gerçekleşecektir. Başka bir deyişle haklı sebebin ileri sürülmesi hâlinde dava açılması ve mahkemeden ortaklığın feshinin istenmesi zorunludur. Örneğin ihtar çekilerek adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeplere dayanılarak sona erdirilmesi mümkün değildir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 3065 sayılı Kanun gereği vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesi anılan Kanunun 44. maddesine uygun düşmediğinden, adi ortaklık adına düzenlenen ihbarnameler ile yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlar ile tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklıklarda cezai sorumluluğun tespiti açısından öncelikle temsil yetkisinin araştırılması gerektiği, ortaklık adına temsil ve idare yetkisi verilen ortağın vergisel yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde vergisel yükümlülükleri yerine getirmeyen ortağın cezai sorumluluğuna gidilmesi, ortaklardan birine temsil yetkisi verilmemesi durumunda ise adi ortaklığı oluşturan ortakların cezai sorumluluğuna gidilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, tüzel kişiliği olmayan adi ortaklık adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık...
Noterliğinde düzenlenen adi ortaklık işleyişi ve yönetimine dair protokol ile adi ortaklığın yönetimi konusunda anlaştıkları, tarafların protokolün içeriğine ve imzaya dair herhangi bir itirazlarının bulunmadığı, protokolün ortaklığın idaresine ilişkin hükümler içermekte olduğu; davacının dava dilekçesinde ortaklar arasında ortaklığın yönetimini imkansızlaştıracak derecede ciddi bir husumet bulunduğunu, yönetim yetkisinin doğru kullanılmaması nedeniyle aktif olan ve kar elde eden bir işletmede davacının menfaatlerinin zarara uğradığı iddiası ile eldeki davayı açmış olduğu, ancak dava tarihinden sonra imzalanan protokol ile, adi ortaklığın idaresi konusunda tarafların aralarındaki adi ortaklığın yönetim şeklinden kaynaklı sorunları giderecek şekilde anlaşmış olmalarına göre, mahkemece ortakların temsil yetkisinin belirlenmesi veya adi ortaklığa kayyım atanmasını gerektirir idare ve temsil sorununun bulunmadığı, taraflar uyuşmazlığın esasına teşkil eden hususlarda anlaşmakla, davanın konusunun...
ni iş bu davada temsil edebilmesi amacıyla temsil kayyımı atanması ve temsil kayyımı husumetiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, TBK'nun 629/2-3 maddesinde belirtilen örnek azil nedenlerinin tahdidi olmadığını, sahte faturalara ilişkin tespit ve değerlendirmelerin, davalı şirket tarafından sadece tespit edilebilen hususlar olduğunu, adi Ortaklığın ... Ortağı tarafından, hakediş bedellerinin Adi Ortaklık adına tahsil edildikten hemen sonra ......
Davanın, TBK 631.maddesi kapsamında adi ortaklığa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde davacıya inceleme yetkisi verilmesi istemine ilişkin olduğu görülmüştür. Davacı vekili, taraflar arasında kurulan adi ortaklık sözleşmesi gereğince ortaklığın idaresi ve temsil yetkisinin pilot ortak olan davalı şirkete verildiği, davacı tarafça ihtarname ile talep edilmesine rağmen davalı pilot ortak tarafından adi ortaklığın işleri ile ilgili olarak davacı ortağa bilgi verilmediği iddiasıyla TBK 631.maddesi gereğince davacıya denetim yetkisi kapsamında adi ortaklığa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilgi alma, örnek alma ve özet çıkarma yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Sincan 3.İcra Müdürlüğü'nün 2008/948 sayılı dosyasının göndermesiyle ... 25.İcra Müdürlüğü'nün 2009/545 talimat sayılı takip dosyasında haczedilen menkullerin, müvekkilinin borçlu şirket ile oluşturduğu adi ortaklığa ait olduğunu, haczin ortak girişim adresinde yapıldığını, adi ortaklıkta ortaklardan birinin borcundan dolayı ortaklık mallarının haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin borçluya ait adreste yapıldığını, mahcuzların borçluya ait olduğunu, mahcuzlara ilişkin faturalarında borçlu adına olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....