Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık davalılar arasında adi ortaklık bulunup bulunmadığı, varsa adi ortaklıktan kaynaklı tasfiye alacağı olup olmadığı ve miktarının ne kadar olduğu noktasındadır. Yargıtay 3. HD., 25/01/2022 tarih, 2021/4866 E., 2022/412 K. Sayılı ilamında; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK. 620/1 md. ). Adi ortaklık sözleşmelerinde "şekil serbestisi" ilkesi uygulanmakta olup, ortaklık ilişkisinin sözlü olarak da kurulabilmesi mümkündür. Adi ortaklık sözleşmesinde şekil, ispat açısından önem arz etmektedir. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190/1). Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükü, ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer....

Buna göre adi ortaklık konusunun davaya konu parsel üzerinde kat karşılığı sözleşme yapma hususunda olduğu, adi ortaklık tarafından bağımsız bölümlerin dava dışı üçüncü kişilere satış vaadi sözleşmesi ile satılmış olduğu, taşınmazlar üzerine konulacak tedbir kararının adi ortaklığı zarara sokma ihtimali bulunduğu, asıl davada dava konusunun ortaklık payı nedeniyle tasfiyedeki alacak olması nedeniyle tasfiye tamamlandığında ortağın alacağının kalması durumunda bu alacak hakkında karar verileceği gözetildiğinde ihtiyati tedbire ilişkin kararın uslu ve yasaya uygun olduğu görülmektedir....

    Adi ortaklık ilişkisi devam ederken davalı ...’ın 8.9.2009 tarihinde Ümraniye 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/689 esas sayılı davasını açarak ve Sezai’yi hasım göstererek daire hakkında ortaklığın giderilmesini istediği de sabittir. Dava konusu olayda davalı ...’ın kendisine teminat olarak verilen dairenin hissesi nedeniyle izafe-i şuyuu davası açması taraflar arasında güvensizlik yarattığı gibi, bu durum adi ortaklık sözleşmesine de aykırıdır. Bu itibarla davacı ...’nin adi ortaklık sözleşmesinin feshini istemesi haklı nedene dayalıdır. Taraflar arasındaki ortaklık, davalının dış 2011/8535-2012/6079 ilişkide ortak olarak görünmediği bir iç ortaklık tarzında oluşmuştur....

      nin 639/2. maddesi uyarınca ortağın ölümü dolayısıyla adi ortaklığın sona erdiğinin tespiti ve ortaklığın tasfiyesi davasıdır. Davacı, ... Bankası A.Ş. Altyapı Uygulama Dairesi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılan "Avanos İçme Suyu İnşaatı Yapım İşi" ihalesine katılabilmek için ... ile iş ortaklığı kurduğunu, aldıkların işin devamı sırasında ortağının ölümü ile ortaklığın sona erdiğinin tespiti ve tasfiyesini talep etmiştir. Dosyada bulunan kayıtlara göre; davacı şirket ile dava dışı ... arasında 04/09/2012 tarihli ortaklık sözleşmesinin imzalandığı, ihale konusu işin devamı sırasında ortaklardan ...'nın 01/06/2014 tarihinde vefat ettiği, müteveffanın mirasçılarının ... ... 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/433 Esas, 2014/441 Karar sayılı ve 16/06/2014 tarihli kararı ile mirası reddettikleri, kararın 25/06/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. TBK.'...

        Davalı; ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin yürürlüğe girmediğini, ortaklığın hiçbir zaman faaliyete geçmediğini, adi ortaklık adına demirbaş alınmadığını, davacının şirkette işçi olarak çalışmaya başladığını, ... 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/42 Esas sayılı dosyadaki beyanında davacının ortak olmadığını beyan ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davalıya ait adi ortaklık için işyerinde mal bulunmadığı, konulan bir sermayede bulunmadığı, adi ortaklık sözleşmesinin fiilen kurulmadığı, davacının işyerinde eleman olarak çalıştığı, bu durumda işçilik alacaklarının varlığı halinde bunları talep edebileceği, şirket olarak çalışan işyeri pastaneye alınan demirbaşlar ile malzemelerin limited şirket adına alındığının davacı tarafça da kabul edildiği, ortaklık alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi/alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 2006 yılında adi ortaklık şeklinde bir emlak ve inşaat bürosu açtıklarını, sözlü olarak yaptıkları sözleşme gereğince, tarafların kazandıkları paralardan tarafların yapmış oldukları katkı payı düşüldükten sonra kalan karı eşit olarak paylaşmayı kararlaştırdıklarını, tarafların 2012 yılı başlarında, ....ı 3....

            in terekesinin tasfiyesi değil tarafların hisse oranlarının belirli olduğu Adi Ortaklığın feshi ve tasfiyesi olduğunu, bu nedenle Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli “tensip tutanağında” dava “adi ortaklığın tasfiyesi ve çıkma payının ödenmesi” olarak tespit edilmiş iken Mahkemenin 22.12.2021 tarihli Kararında “Terekenin Resmi Tasfiyesi” olarak gösterilerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla verilen kararın kaldırılarak mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; adi ortaklığın tasfiyesi talebine ilişkindir....

              bitmediği için projeye uygun teslimi ve tapu devirlerini geçekleştiremediğini, dolayısıyla Adi Ortaklık İşletmesinin feshi ve tasfiyesinin yapılması henüz mümkün değil olmadığını, Huzurdaki davada feshi ve tasfiyesi istenen, zarar sebebiyle alacak talebinde bulunulan adi ortaklığın yapmış olduğu projenin mali değeri, imalat bedeli olarak yaklaşık olarak 70.000.000 TL'lik bir iş olduğunu, Halihazırda adi ortaklık ticari işletmesinin adına kayıtlı olan dairelerin tümü satılmış ve tapu devri yapılması gerektiğini, davacılar tarafından müvekkiline karşı, ... 2....

                Davacı, davalı ile aralarında, 15.04.2014 tarihinde adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu ancak davalının ortaklıktan kaynaklanan hesap verme borcunu ihlal ettiğini ve ortaklar arasındaki güven ilişkisini zedelediğini ileri sürerek adi ortaklığın fesih ve tasfiye ile koyduğu sermaye payının iadesini talep emiş olmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

                  Asıl davanın ise; davacı ... ortaklık sözleşmesinin tarafı olmadığından aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davasının reddine karar verilmiş, davacı ... Petrol Ürünleri Nak. Tic. San. Ltd. Şti. yönünden ise; hükme esas bilirkişi raporları doğrultusunda 12.07.2007 tarihi itibariyle adi ortaklık sözleşmesi geleceğe etkili olarak ortadan kalkmış olmakla feshine, tasfiye zımnında 426.914,80 TL sabit tesis bedeli, 167.753 TL akaryakıt bedeli ve 29.597,89 TL'nin davalı mirasçılarından tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir. Davalı ve davacı şirket arasında 26.07.1998 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı sabittir. Davada ortaklığın feshi ve tasfiyesi talep edilmiştir. Uyuşmazlık ve maddi vakıa bu şekilde değerlendirilmekle inceleme bu yönde yapılmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu