Davalılar vekili cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, yazılı adi ortaklık sözleşmesinin olmadığını, karşı davacı ...'...
Kargo firmasından tahsil edilen paralarını tahsili istemişse de,davalı 26/03/2004 tarihli sözleşme ile taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğunu savunmuş,davacı da adi ortaklığa ilişkin ibraz edilen belgeye karşı çıkmamıştır. 2011/9219-18192 Bu durumda adi ortaklığın mahkemece tasfiyesi zorunludur.26.03.2004 tarihli sözleşme gereği taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu ve taraflar aralarında anlaşamadıklarına göre B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesini gerektirir. BK'nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır.Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....
Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK'nın 639 uncu maddesinin yedinci bendinde ise, "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır. Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür. Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır ( Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482 )....
Noterliği’nde 24/02/2014 tarihli, 06237 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, yine tarafların İzmir 21....
Mahkemece; davacı ile davalıların murisi arasında yapılan 29.06.1989 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin 10 yıl süreli olduğu, bu sürenin 29.06.1999 tarihinde dolduğu, bu tarihten sonra ortaklığın uzatıldığına dair davacı tarafın herhangi bir kanıt ibraz edemediği, davacının ortaklık ile ilgili tüm talep ve dava haklarının bu tarihten sonra 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve zamanaşımı süresinin de dolduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. TBK.nun 147/4 maddesi gereğince; bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında açılmış bulunan davalar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır. (BK. m. 126/4) Sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, birleşen alacak davasında mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada, davalı ile bina yapmak için adi ortaklık kurulduğunu, binanın resmiyette davalı adına kayıtlı ise de, yarı yarıya ortak olunacağı yönünde adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, muhtelif zamanlarda bina için tarafından ödemeler yapıldığını, 10 daire ve 2 depodan oluşan binanın adi ortaklık hükümlerine göre yapıldığını, inşaatın 04/02/2011 tarihinde tamamlandığını, 10 numaralı dairenin 11/08/2011 tarihinde... isimli kişiye 105.000,00 TL'ye satıldığını, paranın tamamının davalı tarafından alındığını, ancak satılan...
Tasfiye sonunda tarafların alacak ve borçları tam olarak belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, ortaklık sözleşmesinin son bulduğu 07/11/1994 tarihi üzerinden 4 yıl geçtikten sonra işbu davayı açmasının da davalı şirket ile babası arasındaki sorunlar sonrasında alacak hakkı elde etmek için açılmış bir dava olduğunun açık bir kanıtı olduğu, basiretli bir tacir gibi hareket etmeyen davacının bunun sonuçlarına katlanması gerekeceği, ortaklığa ait tasfiyesi gerekli bir malvarlığının tespit edilemediği, bu nedenle tasfiye memuru atanmasına gerek görülmediği ve davalı ...'...
SAYILI DOSYASINDA : DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALILAR : 1- 2- VEKİLİ : DAVA : ADİ ORTAKLIĞIN FESİH ve TASFİYESİ DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı ... vekili 07/04/2011 tarihli dilekçesiyle; davalılar ... İnş. Ltd. Şti. ile ... İnş. Ltd. Şti.'nin adi ortaklık kurduklarını davacı ile davalıların oluşturduğu adi ortaklık arasında iş anlaşması yapıldığı, davacı tarafından yapılan işlere istinaden 08/09/2010 tanzim ve ... numaralı açık fatura davalıların oluşturduğu adi ortaklık adına tanzim edilerek kendilerine teslim edildiğini, yine davalıların adi ortaklıkta kullanılmak üzere davacıdan 5.000 TL. borç para alarak bütün bunların karşılığında davacıya 25.000 TL. bono imzalayarak verdiklerini, ancak süresinde borçlarını ödemediklerini, davacının da davalılar aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün ... E. ve ......
ADİ ORTAKLIĞIN FESHİ VE TASFİYESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 541 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 520 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, davalı ile 21.02.1984 tarihinde N......
gerçekleştirdiği ve adi ortaklığın aslında kar elde etmesi gerekirken zararının oluştuğunu, bu bağlamda TBK'da düzenlenen tasfiyeye ilişkin hükümlere göre tasfiyenin yapılabilmesi için adi ortaklık konusu taşınmazların üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, nitekim adi ortaklık sözleşmesi, dairelerin kimin adına geçirildiğini gösteren kayıtlar ve adi ortakların kurduğu whatsapp grubu konuşmaları gözetildiğinde mezkur uyuşmazlıkta yaklaşık ispat şartının gerçekleştiğinin görüleceğini belirterek, istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemenin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine yönelik ara kararın kaldırılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur....