Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı açtığı dava ile adi ortaklığın sona erdiğini bildirerek ortaklık nedeniyle ödediğini ileri sürdüğü paraların tahsilini talep etmekte, davalı ise ortaklığın bittini kabul etmekle birlikte davacının tahsilini istediği miktarları kabul etmemektedir. Taraflar arasında adi ortaklığın varlığı ve bunun fiilen sona erdirilmiş olduğu, tasfiye ve fesih işlemlerinin yapılmadığı tartışmasızdır.Davacı tarafından dava dilekçesinde alacak ile birlikte sözleşmenin feshinin de talep edilmiş olması adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin de istediği anlamını 2006/14132 2007/2381 taşımaktadır. Yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için öncelikle adi ortaklığın mahkemece tasfiyesinin yaptırılması gerekir....

    İstinaf Sebepleri Davalı vekili; taraflarca imzalanan sözleşmenin adi ortaklığın unsurlarını taşımadığını, ortak amaç ve sermaye unsurunun yer almadığını, gerekçeli kararda da sermaye payı ve masraflara ilişkin delil bulunmadığının açıklandığını, davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle adi ortaklık kapsamında değerlendirme yapılamayacağını, dava konusu araçları davalının aldığını, bakım ve işletme masraflarını karşıladığını, davacı tarafından bildirilen bir kısım faaliyet ve çabanın vekaletsiz işgörme kapsamında değerlendirilebileceğini, bu durumun davacıya makine ve gelirleri üzerinde ortaklık hakkı kazandırmayacağını, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ortaklığa getirilen katılım payı üzerinden tasfiyenin yapılması gerektiğini, katılım payı getirilmediği için belirlemenin doğru olmadığını, hangi işin yapıldığı, ne kadar kazanç elde edildiğine dikkat edilmediğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve...

      Adi ortaklık; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK md 620/1). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (katılım paylarını) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur. Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba (affectio societatis), katılım payı (sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir. Adi ortaklık sözleşmelerinin kuruluşu bakımından, ortakların esaslı noktalarda uyuşması gerekir (TBK madde 2/1)....

      dava etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacı tarafın herhangi bir hak talebinde bulunamayacağını, sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, adi ortaklık sözleşmesinde tasfiyeye karar verilmediği sürece ortakların herhangi bir hak talep edemeyeceğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacı tarafın dava konusu yapılan alacağa dayanak yapmış olduğu 01/12/2012 tarihli sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, adi ortaklık sözleşmesi kapsamında, adi ortaklık tasfiye edilmediği sürece adi ortaklığa bağlı olarak alacak ve kar payı talep edilemeyeceği, davacı tarafın katıldığı son oturumda sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi olarak kabul edilip ortaklığın tasfiye suretiyle sonlandırılmasına muvafakat etmedikleri ve bu bağlamda HMK 26/1 md gereğince taleple...

        Taraflar arasında 01.08.2008 tarihli işbirliği sözleşmesi ve davaya konu 26.08.2008 tarihli protokol bulunmakta olup, dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununda "Adi şirket" ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda "Adi ortaklık sözleşmesi" başlıkları altında yapılan tanımlarda adi ortaklık, "iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi geçerlik şekli olarak herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca adi ortaklık ilişkisinde, bir ortak tarafından açılan alacak talebine ilişkin dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Niteliği gereği, adi ortaklıklar kişi ortaklıklarına dahildir, ortakların şahsı belirleyicidir. Adi ortaklık sözleşmesi iç ilişkide karşılıklı güvene ve iyiniyete dayanmaktadır....

          Dava konusu olayda davalı ...’ın kendisine teminat olarak verilen dairenin hissesi nedeniyle izafe-i şuyuu davası açması taraflar arasında güvensizlik yarattığı gibi, bu durum adi ortaklık sözleşmesine de aykırıdır. Bu itibarla davacı ...’nin adi ortaklık sözleşmesinin feshini istemesi haklı nedene dayalıdır. Taraflar arasındaki ortaklık, davalının dış ilişkide ortak olarak görünmediği bir iç ortaklık tarzında oluşmuştur. Bu nedenle tarafların birbirlerine karşı adi ortaklıktan doğan sorumlulukları ve talep hakları mevcut olup, davacı bu davada, davalının adi ortaklık sözleşmesine aykırı davrandığını ileri sürerek sözleşmenin feshini talep ettiğine göre bu talebinin ortaklığın feshiyle birlikte tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerekir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/338 KARAR NO: 2022/72 DAVA: ADİ ORTAKLIK SÖZLEŞMELERİNİN FESHİ DAVA TARİHİ: 31/05/2021 KARAR TARİHİ: 11/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklık Sözleşmesinin Feshi davasında dosya üzerinde yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Müvekkili şirket----- şirketlerinden biri olduğunu, müvekkil şirket---- ---imzalanmakta olup ------ açılan ihalelere her bir projeye ayrı olarak ve sadece o ihale kapsamında adi ortaklık sözleşmesi imzalayarak ihalelere girdiğini, ihalelerde----teminat yatırılması gibi hususlar -----müvekkil şirket sorumluluğunda olduğunu, bu meyanda davalılardan ---- imzalanan ve örnekleri sunulan proje gerçekleştirme amaçlı beş adet adi ortaklık sözleşmesinin bulunduğunu,----- adresi müvekkil şirket olan----adresi olan ---- adresi olduğunu, bu ----, sadece sözleşme konusu iş ve işlemlerin yürütülmesinde ---- Maddesi kapsamında yetki ----belirlendiğini, diğer iki sözleşmede de aynı kapsamda yetki----verildiğini...

              şerhi konulmasını, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik adi ortaklık kapsamında satın alınan taşınmazlardan davalı tarafından satılanlarla ilgili, ortaklığa yönelik yasaya ve sözleşmeye aykırılık sonucu işlenilen haksız fiile dayalı maddi tazminat olarak 25.000,00 TL 'nin, TBK 639.maddesi gereğince adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile tasfiye payı alacağından 25.000,00 TL 'nin olmak üzere, toplam 50.000,00 TL 'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Mahkemesinde açılan davada, yükleniciye düşen 3-4-5 ve 6.dairelerin davacı adına tescili talep edilmiş, mahkemece; devir sözleşmesi gereğince borç altına giren ve hak sahibi olan kişinin davalı ... olduğundan bahisle davacının tapu iptal-tescil talebinin reddine karar verilmiş, 15.Hukuk Dairenin 16.02.2011 tarih ve .... sayılı Düzeltilerek Onama ilamında, davacı şirket ile davalı ... arasında adi ortaklık ilişkisi olduğu davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi de istenmediği için davalı ... yönünden bu gerekçe ile reddi gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasında BK 520 ve devamı maddeleri (TBK 620.mad. vd) gereğince adi ortaklık kurulduğu, dava konusu taşınmazın da adi ortaklık konusu olduğu, ortaklığın fiilen sona erdiği anlaşılmaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklığa ait bir taşınmazdaki payının bedelinin istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiye istemini de kapsar.Uyuşmazlık için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalıdır....

                Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK'nın 639. maddesinin 7. bendinde ise, "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir. Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır. Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür. Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır (Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482)....

                UYAP Entegrasyonu