Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

... 17.Noterliğinin 23.01.2014 tarih ve ... yevmiye numarasında kayıtlı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile kurulan “......

    Noterliğinin 02.09.2003 tarih ve 18211 yevmiye nolu satış sözleşmesi ile satıldığı ve böylece ortaklığın da sona erdiği belirtilmiş ise de, resmiyette bu satışın yapılmış olması, daha sonra taraflar (kardeşler) arasındaki adi ortaklığın devamına bir engel teşkil etmez. Tanık beyanları, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; halen adi ortaklık ilişkisinin mevcut olduğu sonucuna varılmaktadır. Davacı, ortak işlettikleri şehir içi otobüs hattından elde edilen kardan, payına düşenin verilmediğini iddia ederek; şimdilik 10.000 TL'nin faiziyle tahsilini talep etmektedir. Bir ortak tarafından, kar payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyesini de kapsar. Uyuşmazlık, bu çerçevede değerlendirilip ele alınmalıdır....

      Dava, adi ortaklık payının satışına ilişkin bakiye devir bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak taraflar arasında düzenlenen "Ticari Ortaklık Payı Devir Sözleşmesidir." başlıklı sözleşmeyle davacı ... ... Madencilik San. A.Ş. ile yapmış olduğu adi ortaklıktaki ortaklık payını 200.000 TL bedel mukabilinde davalıya devretmiş ve devredilen ortaklık payı bedelinin 4 eşit taksitle ödenmesi ve ödemeden sonra ortaklıktaki tüm hak ve borçların devralana devir ve temlik edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 3-b maddesine göre ödemelerin vadesinde ve belirtilen miktarda yapılması halinde devir eden ...'nun adi ortaklıktaki payı sona erip tüm hak ve borçlar davalı ...'a devir ve temlik edilmiş olacaktır. Bu işlemin tamamlanması için de davacı noterden bir istifa beyanı gönderecektir. Ne var ki davadışı diğer adi ortak ... Madencilik San....

        Hafriyat ticaret ünvanı altında işletmek üzere adi ortaklık kurduklarını, bu ortaklığa davacının 26.282.00 TL, davalının ise 12.098.00 TL sermaye koyduğunu, aralarında yaptıkları protokol ile tarafların hakları ve borçlarının belirlendiğini, protokol gereği aracı çalıştıran davalının bugüne kadar hiç hesap görmediği gibi borçlu bulundukları ...Kiralama A.Ş. tarafından aleyhine icra takibi dahi yapıldığını, adi ortaklığın bu şartlar altında devamı imkansız hale geldiğini belirterek, ortaklığın feshi ile fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere kar payı dahil ortaklıktan hissesine düşen paranın tahsilini talep ve dava etmiştir....

          payının 11.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, müvekkilince karşılanan ve davalı payına düşen (katkı payı) kısımda sermaye karşılığı olarak ödemeyi taahhüt ettiği ancak ödemediği 15.000 TL'nin 11.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlike davalıdan tahsiline, müvekkiline ait dükkanın tahliyesine ve adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Uyuşmazlık; adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasında "..." isimli lokantanın işletilmesi amacıyla adi ortaklık kurulduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, davalı tarafından işletmeye alınmadığını belirterek adi ortaklığın feshi ile sermaye ve kar payını istemiş; davalı ise davacının adi ortaklıktan isteği ile ayrıldığını, davacının alacağı olmadığını savunmuş, açtığı karşı davasında ise ortaklığın borçları nedeni ile davacı- karşı davalıdan 22.451,14 TL'nin tahsilini talep etmiştir....

              Taraflar arasındaki sözleşme içeriği değerlendirildiğinde davacı ve davalı arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır Bir ortak tarafından sermaye payının istenmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyeyi de kapsar.Uyuşmazlık için maddi ve hukuki vaka bu şekilde değerlendirildiğinde inceleme bu yönde yapılmalıdır. Mahkemece, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.)...

                Öncelikle belirtmek gerekir ki bu tür adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmadığı için taraf ehliyetleri yoktur. O nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davada tüm ortakların taraf sıfatıyla bulunmaları gerekir. Öte yandan gerek davalının diğer dava dışı ortak ile davacı aleyhine icra takibi yapması ve gerekse davacının eldeki bu davayı açması aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır. Bu itibarla dava dışı ortaklar olan ... ve ...’nin de bu davayı dahil edilmeleri gerekir. Mahkemece dava dışı ortaklar ... ve ...’nin de davaya dahil edilmeleri sağlanarak, davadaki ve icra takibindeki talebin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik olduğu da gözetilerek iddia ve savunmaya yönelik tüm deliller toplanarak ve ortak amacın gerçekleştirilmesinin artık olanaklı olmadığı da gözetilmek suretiyle BK 538 ve devamı maddeleri uyarınca işin esasına girilerek karar verilmelidir....

                  Belli günde davacı ... gelmiş, davalı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 28.1.2002 tarihli Adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını ,davalıya ortaklık payı olarak 15000 DM ödediğini,30.1.2002 tarihli sözleşme ile bu 15000 Dm ı davalının geri ödemeyi kabul ettiğini,ileri sürerek ödediği 15000 Dm‘ın faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalı ,15000 DM karşılığını Euro üzerinden ödemeye hazır olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, 28.1.2002 tarihli Adi Ortaklık sözleşmesinin feshi ile taraflar arasındaki yatın satılarak hisse oranlarına göre gerekli tasfiyenin yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, birleşen dava ise menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde asıl davanın kabulü ile taraflar arasındaki Angel Kuaför adlı adi ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesine, adi ortaklık içerisinde mevcut olan demirbaşların davcıya özgülenmek suretiyle 16.710,00- TL olarak belirlenen tasfiye payı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen Çorum 1....

                    UYAP Entegrasyonu