Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dahi ifa etmediğini ve davacının bu fiilleri ortaklığın hiçbir zaman faaliyete geçememesine ve sona ermesine yol açtığını, davacının adi ortaklığa katılım payı borcunu ifa ettiğini senet ile ispatlaması gerektiğini ve katkı payını ifa etmeyen davacının fesih ve tasfiye talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafın varlığını iddia ettiği adi ortaklık ilişkisinin yürürlüğe girmesine yönelik davranışlardan ve emeğiyle katkıda bulunmaktan imtina ettiğini ve bu nedenlerle davacı ile müvekkil ... şirketi arasında bir adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını, davacı ile diğer davalı müvekkili ... arasında yapılan protokolün adi ortaklık sözleşmesi mahiyeti taşımadığını, protokol kapsamında davacının üstlendiği yükümlülüklerini ifa etmediğini, katılım payı koymaya ilişkin üstlendiği asli yükümlülükleri yerine getirmeyen davacı tarafın adi ortaklık olduğunu iddia ettiği bir hukuki ilişkinin feshini ve tasfiyeyi isteyemeyeceğini, davacının pay sahibi/hissedarı dahi olmadığını ve davalı...

    Hukuk Dairesinin 2022/2684 Esas, 2023/976 Karar sayılı 30/03/2023 tarihli ilamında; "...Dava adi ortaklıktan kaynaklı kar payı ve adi ortaklık için verildiği ileri sürülen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davada bilirkişi incelemesi yapıldığı,kök ve Mali Müşavir bilirkişi yanına sektör bilirkişisi eklenerek ek rapor alınmıştır. Dosyaya sunulan 06/02/2013 tarihli şube ortaklık sözleşmesinde, ... adresinde bulunan restaurantın işleyişi ile ilgili adi ortaklık sözleşmesi imzalandığı, 4. maddede, bu ortaklık anlaşması ile ortaklık veren davalı ......

      karını ve ortaklık adına alınan taşınmaz bedelini vermediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla sözleşmeyle verilen altınların aynen olmadığı takdirde bedelleri ile kar payı ve ortaklık malı taşınmaz değerine mahsuben 25.000,00 TL’nin yasal faiziyle tahsiline, birleşen davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Sayfasının sondan bir önceki paragrafında bahsi geçen tasfiyeye esas biçimde adi ortaklık adına yapıldığı kabul edilen ödeme tutarının adi ortaklığın kayıtlarında da ödeme olarak gösterilip gösterilmediği ve yine bu tutarların adi ortaklığın yasal defter ve kayıtlarında hangi surette yer aldığı hususlarında SMMM bilirkişi ve tasfiye memurundan ek rapor alınmasına yönelik ara karar oluşturulmuş, ara karar doğrultusunda alınan 18.01.2022 tarihli SMMM bilirkişi ek raporunda; söz konusu adi ortaklık borçlarına yönelik olarak davacı ... tarafından yapılan ödemelerin adi ortaklığın yasal defter ve kayıtları ile uyumlu olduğunun anlaşıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir....

          Davacı ortağın ortaklığın yaptığı işin tamamlandığı ve tüm hakedişlerin davalı tarafından tahsil edildiğini iddia etmek suretiyle adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ile ortaklıktan kaynaklanan kâr payı ve tüm alacaklarını talep ettiği dikkate alındığında, talebinin adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek uyuşmazlığın çözümüne kavuşturulması gerekecektir. Buna göre, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerinin dikkate alınması ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 644. maddesinde; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

            Mahkemece, adi ortaklık sözleşmesinin feshe yetkisi olmayan vekil tarafından imzalandığı ve bu nedenle davacıyı bağlamadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında adi ortaklık sözleşmesi olduğu ihtilafsızdır. Davacının talebi adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik bir taleptir. Hal böyle olunca, adi ortaklık sözleşmesi gereği taraflar arasındaki ilişkinin B.K nun 520 vd maddeleri gereğince tasfiyesi gerekir. BK'nun 538. maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan dolayı olan ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin bu sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır....

              Petrol Limited Şirketi’ne karşı kira sözleşmesinin feshi ve tahliyesi için dava açtığını ve bir bütünlük arz eden işyerlerinin bulunduğu parselleri üzerindeki tesislerle birlikte satışa çıkardığını, satış ve temliğin muvazaalı olup batıl olduğunu, kendilerine ait haklar tazmin edilip gider karşılıkları ödenmeden yapılan satışın haksız zenginleşme ve kendilerini zarara uğratma amacına matuf olup ticari ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, kendilerinin dava konusu taşınmazlar üzerindeki tesisleri şahsen ve ortağı olduğu şirketler vasıtasıyla işletme, üçüncü şahıslara kiralama hak ve yetkisine sahip olduğunu, bu hak ve yetkinin kaynağının ise davalılardan ... ile davacılardan ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesi olduğunu, dava konusu taşınmazlar üzerindeki tesislerin bir bölümünün ... ve ... ortaklığı döneminde vücuda getirildiğini, diğerlerinin davacılardan ... tarafından ve nihayet bir bölümünün de davacılardan ...Petrol Limited Şirketi’nin akaryakıt istasyonu üzerinde değişen...

                Mahkemenin kabulünde olduğu gibi, 13.05.1974 tarihli sözleşmeden sonra, taraflar ve dava dışı bir kısım şahısların aralarında 19.08.1974 tarihinde İzmir 3. Noterliğinin 27567 yevmiye numarası ile yaptıkları sözleşme niteliği itibariyle adi ortaklık sözleşmesidir. 13.05.1974 tarihinde yapılan ön satış mukavelesinin (Kamil Tahir Güzeler'e ait maddeleri dışındaki maddelerinin) adi ortaklık sözleşmesinin 13.maddesi ile yürürlükten kaldırıldığına göre, davacıların taleplerinin taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik bir talep olarak değerlendirilmesi zorunludur.Hal böyle olunca mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak ve 642. vd. maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması gerekmektedir....

                  'a gönderilmiş, 25/02/2019 havale tarihli raporunda ; davacının ve davalının adi ortaklığından dolayı 5.670,15 TL'nin davacıya, 5.670,15 TL'nin de davalıya ait olmak üzere adi ortaklığın tasfiyesine ve adi ortaklığın bu şekilde kapatılması gerektiği beyan edilmiş,bu rapor hükme dayanak yapılmıştır. Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında; temizlik malzemesi satışı ve halı yıkama hususunda bir adi ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça; taraflar arasında, yargılama sırasında varlığı ispat edilen ortaklığın, fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olup, bu durumda tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerekmektedir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

                    bilgisi dışında dava dışı 3. kişilere devrederek fiilen sözleşmeyi sona erdirdiğini, müvekkiline yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığını ileri sürerek adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile sözleşmeye konu malvarlığının değerinin tespiti ve yarısının işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu