WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, adi ortaklık sözleşmesine diyeceği olmadığını, altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, adi ortaklığın birlikte tasfiye ettiklerini, tasfiye işleminin 2015 yılı Mayıs ayında yapıldığını, alacaklarına mukabil makinelerin verildiğini, tasfiyeyi sözlü yaptıklarını belirterek, davanın reddini istemiştir....

    Davacı; davalı ile aralarında bir dönem adi ortaklık ilişkisi olduğunu iddia etmiş, davalı ise bu iddiayı kabul etmemiştir. Adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia eden taraf, bunu yazılı delil ile ispatlamalıdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2019/2425 - 9895 E.K. Sayılı ilamı) Taraflar arasında yazılı olarak düzenlenmiş bir adi ortaklık sözleşmesinin bulunmadığı uyuşmazlık konusu olmadığına ve eldeki dava yönünden ikrar veya kesin hüküm bulunmadığına göre davacı, adi ortaklık ilişkisini kesin delil olan yemin delili ile ispatlamalıdır....

      nin (şahsi) borcu olduğunu, iş ortaklığının (ortak girişimin-joint venture) hukuken adi ortaklık hükümlerine tabi olup ortak girişimin tüzel kişiliği bulunmadığını, tüzel kişiliği bulunmayan ortak girişimin alacakları için davayı ve icra takibini ortaklık değil, ortakların birlikte açmalarının gerekli olduğunu, ortaklık geliri henüz taksim edilmeden onun üzerinde bütün ortakların iştirak hâlinde mülkiyet hakları olduğunu, ortaklardan biri diğerinin rızası olmadan bu alacağı başkasına devredemeyeceğini, devredilemeyen hak ve alacakların da haczedilemeyeceğini, adi ortaklıklarda, ortaklardan birinin kişisel borçlarından dolayı hakkında icra takibi yapılması halinde, borçlu ortağın kâr veya tasfiye payı belirlenmeden ortaklığa ait mevcut bir hakka veya üçüncü kişide olup, ortağa düşecek bir hakkın haczine karar verilemeyeceğinden, Zonguldak 2....

      Eldeki uyuşmazlıkta; tarafların adi ortaklık kurdukları, davacının adi ortaklık payı olarak bir miktar para ve emeğini koyduğu, davalının ise 01/08/2017 tarihli adi sözleşmede değeri 27.500,00 TL olarak belirtilen makineleri sermaye olarak koyduğu ve ortaklığın fiilen fesih ve tasfiye olduğu, dosyadaki deliller ile taraf beyanlarından, hali hazırda adi ortaklık malı bulunmadığı, adi ortaklık fesih olunurken taraflarca hesap çıkarılmadığı, davalının adi ortaklığa sermaye olarak koyduğu ve adi ortaklık malı olan sözleşmede belirtilen makineleri sattığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere; adi ortaklar, ortaklığın fesih olması halinde sermaye payının değil ancak tasfiye sonunda arta kalan bedelden tasfiye payı alacağını isteyebilir (m.642). Taraflarca adi ortaklığın alacak ve borçlarına ilişkin hesaplar sunulmamış olup ortaklığın kar mı ettiği zarar mı ettiği yazılı delillerle belirlenememektedir....

      Eldeki uyuşmazlıkta; tarafların adi ortaklık kurdukları, davacının adi ortaklık payı olarak bir miktar para ve emeğini koyduğu, davalının ise 01/08/2017 tarihli adi sözleşmede değeri 27.500,00 TL olarak belirtilen makineleri sermaye olarak koyduğu ve ortaklığın fiilen fesih ve tasfiye olduğu, dosyadaki deliller ile taraf beyanlarından, hali hazırda adi ortaklık malı bulunmadığı, adi ortaklık fesih olunurken taraflarca hesap çıkarılmadığı, davalının adi ortaklığa sermaye olarak koyduğu ve adi ortaklık malı olan sözleşmede belirtilen makineleri sattığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere; adi ortaklar, ortaklığın fesih olması halinde sermaye payının değil ancak tasfiye sonunda arta kalan bedelden tasfiye payı alacağını isteyebilir (m.642). Taraflarca adi ortaklığın alacak ve borçlarına ilişkin hesaplar sunulmamış olup ortaklığın kar mı ettiği zarar mı ettiği yazılı delillerle belirlenememektedir....

      KARAR Davacı, davalı şirket , dava dışı ... ... ile 25.10.2002 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, davalı şirketin ihale ile aldığı işi birlikte yapmayı kararlaştırdıklarını, kar ve zararın nasıl paylaşılacağının sözleşmede düzenlendiğini, diğer davalının davalı şirket yetkilisi olup sözleşmede onun durumu da düzenlendiği için davalı olarak gösterildiğini, sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davalının ödenen istihkaklardan usulsüz kesintiler yaptığını, hesap vermediğini, eksik kar payı verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kar payı alacağından 15.000,00 YTL nın tahsilatların yapıldığı tarihten avans faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....

        DAVA : İtirazın İptali (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/02/2024 KARAR TARİHİ : 19/04/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasında bir adi ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, Bu adi ortaklığın amacının ... tarafından ... ihale kayıt numarası ile ihaleye çıkarılmış olan ve adi ortaklık tarafından üstlenilecek İçme ve Kullanma Suyu ile Atık Su Tesislerinde İşletme, Bakım, Onarım ve Proje) Çalıştırılmak Üzere Eleman ve Araç Temin işinin yapılması olduğunu, söz konusu ortaklık sözleşmesinde ortaklık payları, ortakların sorumlulukları, kar tanımı ve paylaşım usulü, yetkili mahkeme belirlendiğini, İşin tamamlanmasının ardından yapılan işin bedeli olan 1.523.260,33 TL'nin davalının hesabına yatırıldığını, Ancak davacı payına düşen kar payı bedelini ortaklığın...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklık davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, adi ortaklığın feshine - tasfiyesine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı/karşı davacı/birleşen dosyada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; eşi ile davalının adi ortaklık şeklinde faaliyet göstermekte iken eşinin 17.11.2009’da ölümü üzerine davalıdan ortaklıkla ilgili kar payını defalarca istediği halde davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca ortaklığın faaliyet gösterdiği yoğurtçu dükkanının ve üç adet aracın mülkiyetinin kendilerine ait olup davalının bunlarla ilgili kira ödemediğini bildirerek ortaklık kar payı ile taşınmaz ve araçların kira bedellerinden oluşan alacağın...

            Dış Ticaret A.Ş., diğer tarafında ..., ...ve Ali isimli kişilerin bulunduğu, protokolde geçerlilik süresinin 31.12.1993 tarihine kadar olduğunun belirlendiği, protokolün bir adi ortaklık olarak kabul edilmesi halinde Borçlar Kanuna göre belirlenen sürenin dolması ile adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin kabulü gerektiği, protokolde adı geçen ... Dış Tic. A.Ş.nin 1994 yılında kapandığı, ortaklardan birinin ölümü ile de adi ortaklığın sona erdiği, davacının davalı ... Kağıt A.Ş.de 1994 yılı ile 1999 yılları arasında ortak olduğu, 1999 yılında hisselerini devrederek ayrıldığı, bu şirkete karşı geçmişe dönük ortaklık payı kar payı talebi ile İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesin'de açtığı davanın reddedilerek kesinleştiği, davacının diğer şirketlerle adi ortaklığı olduğuna dair bir belge de bulunmadığı, davacının adi ortaklığın varlığını ve devam ettiğini, ortaklık payı alacağı bulunduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              Dava konusu adi ortaklık sözleşmesi, bu dava açılmadan önce, karşılıklı olarak feshedilmiş; ancak, adi ortaklığın tasfiyesi yapılmamıştır. Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir....

                UYAP Entegrasyonu