WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alacak, birleşen dava adi ortaklık sözleşmesi uyarınca adi ortaklık katılım payı olarak verildiği ileri sürülen bedelin tahsili talep edilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından "Dava, davacı karşı davalının 2018 yılına ait adi ortaklıktan kaynaklanan kar payı alacağı , davalı karşı davacının da alacak talebine ilişkindir.Bu haliyle taraflar arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu, taraflar arasında düzenlenen ortaklık sözleşmesinde kazanç paylaşımına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla TBK.'nun 623. maddesine göre de; "Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, her ortağın kazanç ve zarardaki payı, katılım payının değerine ve niteliğine bakılmaksızın eşittir.’’ şeklindeki düzenleme doğrultusunda ortaya çıkacak kazançtan tarafların payının eşit olduğu kabul görmüştür....

O hâlde adi ortaklığın borcu nedeniyle ortaklar müteselsilen sorumlu oldukları ve ortaklığın mal varlığı elbirliğiyle idare edildiğine göre, birlikte sorumluluk gereği adi ortaklığın borcu nedeniyle adi ortaklığa ait mal veya alacağa haciz konulabilir ve alacaklı tarafından ortaklığın mal varlığından tahsilat yapılabilir. Diğer yandan adi ortaklığın kuruluş sözleşmesine göre yaptığı ticari faaliyet sonucu doğan hak ve alacaklar ile borçlar adi ortaklığa aittir. Bu borçlardan bir kısmının nizasız ödenmesi, henüz ödenmemiş olan ve nizalı hâle gelen adi ortaklık borçları arasında eşitlik yaratır. Ayrıca nizasız ödeme, adi ortaklık tasfiye edilmeden yapıldığından adi ortaklığın borcunun ortakların şahsi borcu olarak nitelendirilmesine imkân vermez. TBK'nın 638. maddesindeki düzenleme ortakların, ortaklık dışında oluşan şahsi borçları için olup ortaklık borçları için uygulama olanağı bulunmamaktadır.”...

Doktrinde adi ortaklık, sözleşmeyle kurulan ve bir müşterek amacın elde edilmesine hizmet eden kişi birliği olarak tanımlanmaktadır (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu; Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul 2003, s. 26). Bu tanımlardan adi ortaklığın unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, N.; Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul 1998, s. 13). Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... arasında adi ortaklık ilişkisinin var olup olmadığının tespit edilebilmesi için somut olayın yukarıda belirtilen unsurlar dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişi Unsuru: Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Kanunun lafzından da anlaşıldığı üzere adi ortaklık ilişkisinin kurulabilmesi için, iki ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekmektedir....

    Taraflar arasında 22/11/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşme gereğince, taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, davacının dava dilekçesinde, ortaklığın fiili olarak sona erdiğini, ortaklıktan beklenen fayda ve menfaatin ortadan kalktığını beyan etmesine ve davalının işyerinin tamamen kapatıldığını bildirmesine göre taraflar arasındaki adi ortaklığı sona erdirdiklerinin kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642. madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir. Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644. maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır....

      Noterliğinin 03/01/2014 tarih ve 00197 yevmiye nolu "Adi Ortaklık Sözleşmesi" ile davacı ... ve davalı ... arasında çocuk ve gençlere yönelik rehabilitasyon hizmetleri işi ile ilgili olarak 6098 sayılı TBK'nun 620 vd. maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, taraflar arasındaki ilişki, 6098 sayılı TBK'nun 620. maddesi ve devamı maddeleri kapsamında, bir adi ortaklık ilişkisidir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talepli dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Bu noktada tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerekir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar....

        Adi ortaklık sözleşmesi; karşılıklı borçları kapsayan bir sözleşme olmayıp, herkesin belli bir amaca ermek için bir takım borçlar altına girdiği bir sözleşmedir. Bu sözleşmeden doğan borçlar, hukuk bakımından birbirinin karşılığı sayılmaz. Ortaklık sözleşmesinde, karşılıklı borç yükleyen (satış veya kira gibi) sözleşmelerde olduğu gibi BK'nın 81 inci (TBK'nın 97 nci) maddesi uyarınca, bir akidin borcunu yerine getirmemesi halinde öbürünün de borcunu yerine getirmekten kaçınması söz konusu edilemez. Bir tarafın katılım payı koyma borcunu yerine getirmekten kaçınması diğer tarafa ancak, BK'nın 535 inci maddesinin yedinci fıkrası (TBK'nın 639 uncu maddesinin yedinci fıkrası) uyarınca ortaklığın haklı sebeple feshini isteme hakkını verir ve ortaklık mahkeme kararı ile ortadan kalkar. Ortaklığın feshi, diğer tarafça istenmemiş ise ortaklık sözleşmesi yürürlükte kalır....

          İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin beyanına göre davanın dayanağını taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan adi ortaklık payı oluşturmaktadır. Davacıya ödenmesi gereken tasfiye payı bulunup bulunmadığı şu aşamada belli olmayıp bu hususlar ancak yargılama sonucunda açıklığa kavuşacaktır....

          B.. ile 3 eşit paylı ortak olarak işletmeye başladıklarını, davalının eşi olan dava dışı Ünsal davacıya ortak balık çiftliği kurmayı teklif ettiğini, davacının emeği ve sermayesini, davalı tarafın ve kaynının sermayesini koyarak söz konusu işletmeyi faaliyete geçirdiklerini, davacının bu işletmenin kurulması ve devamı için pek çok harcama yaptığını, iki sene boyunca emek ve sermayesini koyduğu adi şirketten bir kuruş bile alamadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ortaklık payı alacağı olarak şimdilik 5.000TL, söz konusu adi şirketin kurulması için yaptığı şimdilik 2.000,00 TL masraf alacağı olmak üzere toplam 7.000,00 TL'nin ortaklığın kurulmuş olduğu 2008 yılının 9. ayından itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır. Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır.". Aynı yasanın kazanç ve zararın paylaşımı başlıklı 643. maddesinde ise " Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır....

              UYAP Entegrasyonu