Nolu ilamda:"Davacılar iş bu davada, dava dışı Kuzeykim şirketinde davalı ... ile adi ortaklık- larının bulunduğunu iddia etmekte, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini, şirket hisselerinin dava dışı üçüncü kişiye devrinden kaynaklanan ortaklık payının tahsilini talep etmektedir.Bu aşamada, iç ortaklığın bir alt türü olan gizli adi ortaklık kavramı üzerinde kısaca durmak gerekir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3659 Esas, 2020/6509 Karar nolu 12/11/2020 tarihli ilamında da vurgulandığı üzere; Gizli adi ortaklıkta gizlilikten kasıt, dışarıya karşı işlemlerin ortaklık olarak yapılmamasıdır. Dolayısıyla gizli adi ortaklıkta, ortakların diğer hususlar yanında, bilhassa dışarıya karşı sadece bir ortağın görüneceği hususunda anlaşmaları gerekir. Bu haliyle gizli adi ortaklık tamamen bir iç ilişki halindedir. Yine gizli adi ortaklıkta ortakların elbirliğiyle hak sahibi oldukları bir ortaklık malvarlığı da yoktur....
No:60/C Melikgazi Kayseriadresinde bulunan, davalı T6 tarafından işletilen kuru yemişçi dükkanında bulunan adi ortaklığın haklı nedenle feshine, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla ortaklığın tasfiyesi ile davacıya ödenmesi gereken geçmişe dönükkar payı alacağı olarak şimdilik 7.500 TLve tasfiye payı alacağı olarak şimdilik 7.500 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talebinde bulunduğunu talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı ile adi ortaklık konusunda ön sözleşme yapıldığı, davacının ön sözleşmede yer alan sorumluluğu yerine getirmediğini, davacının davalıya katılım payı ödemesi yapmadığı bu nedenle taraflar arasında ortaklık ilişkisi kurulmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir....
Maddesine uygun olarak hüküm tesis edilmediği, ayrıca mahkemece davacı Suat Sungur'un tasfiye payı alacağı 524.386,65 TL olarak hesaplanmasına ve davacı tarafından birleşen dosyada toplam tasfiye alacağının 955.106,56 TL olarak hesaplandığından, asıl davada talep edilen 489.219,60 TL tasfiye payı alacağı düşüldükten sonra kalan 465.887,05 TL yönünden dava açıldığı, bu şekilde asıl ve birleşen dosyada davacının toplam tasfiye payı alacağı olarak 955.106,56 TL talep etmesine karşın, mahkemece "taleple bağlı kalındığı" gerekçesiyle yalnızca asıl dosyada talep edilen 489.219,60 TL tasfiye payı alacağı yönünden karar verildiği, birleşen dosyada talep edilen tasfiye payı alacağı yönünden yanlış, yanılgılı yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve esas açısından hukuka aykırı bulunmuştur....
Taraflar arasında adi ortaklık olduğu ve adi ortaklığın fiilen feshedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının tasfiye alacağı olup olmadığı noktasındadır. Adi ortaklık 6098 sayılı TBK'nın 620. maddesinde; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmış ve hükümleri devam eden maddelerde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 642. maddesinde; "Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir", 643. maddesinde;" Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır....
Hafriyat ticaret ünvanı altında işletmek üzere adi ortaklık kurduklarını, bu ortaklığa davacının 26.282.00 TL, davalının ise 12.098.00 TL sermaye koyduğunu, aralarında yaptıkları protokol ile tarafların hakları ve borçlarının belirlendiğini, protokol gereği aracı çalıştıran davalının bugüne kadar hiç hesap görmediği gibi borçlu bulundukları ...Kiralama A.Ş. tarafından aleyhine icra takibi dahi yapıldığını, adi ortaklığın bu şartlar altında devamı imkansız hale geldiğini belirterek, ortaklığın feshi ile fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere kar payı dahil ortaklıktan hissesine düşen paranın tahsilini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl davanın kabulü ile taraflar arasındaki Angel Kuaför adlı adi ortaklık ilişkisinin fesih ve tasfiyesine; Adi ortaklık içerisinde mevcut olan demirbaşların davacıya özgülenmek suretiyle 16.710,00 TL olarak belirlenen tasfiye payı alacağının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine , birleşen davanın ise Konusu Kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
taşıyan bir --- olduğunu, -----kurulmuş olduğu varsayılsa dahi davacının protokole aykırı eylemleri sebebiyle katılım paylarının bir araya gelmediğini ve adi ortaklık sermayesinin ortaya çıkmadığını, davacının varlığını iddia ettiği adi ortaklığa katkı payını dahi ifa etmediğini ve davacının bu fiilleri ortaklığın hiçbir zaman faaliyete geçememesine ve sona ermesine yol açtığını, davacının adi ortaklığa katılım payı borcunu ifa ettiğini senet ile ispatlaması gerektiğini ve katkı payını ifa etmeyen davacının fesih ve tasfiye talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafın varlığını iddia ettiği adi ortaklık ilişkisinin yürürlüğe girmesine yönelik davranışlardan ve emeğiyle katkıda bulunmaktan imtina ettiğini ve bu nedenlerle davacı ile müvekkil ---- arasında bir adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını, davacı ile diğer davalı müvekkili .......
Hukuk Dairesinin 2020/1529 Esas, Karar ve 22.01.2021 tarihli kararı ile özetle; taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi sonlandırıldığına göre davacı-birleşen dosya davalısı şirketin adi ortaklık sözleşmesi gereği yaptığı teminat mektubu avans ödemeleri ve diğer masraflar ve bunların dışındaki katkı payları ile varsa davalı-birleşen dava davacısı adi ortak şirketin, adi ortaklık ilişkisine para, emek ve hizmet suretiyle yaptığı katkıların karşılığı belirlenip davalının adi ortaklık nedeniyle elde ettiği kazanç miktarı da tespit edildikten sonra yanlar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi ile Türk Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 620 ve devamı maddelerindeki düzenlemelerine göre mahkemece adi ortaklık tasfiye edilerek asıl ve birleşen davada sonucuna uygun karar verilmesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 643. maddesi gereğince zararın da ortaklar arasında paylaştırılması gerektiği gözönünde tutularak davanın sonuçlandırılması gerekirken, tasfiye işlemi yapılmaksızın sadece davacının...
Dava;adi ortaklıktan kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talebi, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda;21/08/2009 tarihli "Küçükbaş Hayvan Demirbaş Senedidir" başlıklı belgeye göre davacıların murisi ile davalı arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu,davacıların murislerinin ölmesi sonrasında idareci ortak olan davalının işlerin gidişatı ile ilgili kendilerine hesap vermediği ve kar payı ödemesi de yapmadığını iddia ederek eldeyi davayı açtığı,davalının ise davacıların murisi ile aralarındaki ortaklık ilişkisinin 2014 yılında sona erdiğini ifade ettiği dikkate alındığında,söz konusu ortaklık ilişkisinin sona erdiği sabit olmakla, tasfiyenin de mahkemece bizzat yapılması gerektiği kuşkusuzdur....
göre de tarafların hak ve yükümlülükleri tespit edilip tasfiye işlemi sonlandırılarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi, ayrıca hüküm altına alınan kar payı alacağından ortaklık sıfatı bulunmayan davalı ...’ın sorumlu tutulmuş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur....