Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti arasında adi ortaklık kurulmuş, adi ortaklık sözleşmesi ile adi ortaklığı temsil ve ilzama Serkan ... ve Serdar ... münferiden yetkili kılınmıştır. Adi ortaklığı oluşturan şirketler aleyhine Antalya 1. İcra Dairesinin 2014/10529 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde alacaklının talebi üzerine adi ortaklığın doğmuş ve doğacak tüm hak ediş hak ve istihkak alacaklarına haciz konmuştur. Adi ortaklığın takipte taraf ehliyeti olmadığı için, alacaklı ortaklık adına veya adi ortaklığa karşı takip başlatmamış, doğrudan doğruya, adi ortaklığı oluşturan ortak şirketler aleyhine icra takibine girmiştir. Takip arkadaşlığı kurallarına göre icra takip işlemlerinin ve taraf takip işlemlerinin muhatabı ortaklardır. Adi ortaklık adına haciz müzekkeresi veya İİK 89. md göre haciz ihbarnamesi düzenlenemez. Üçüncü kişilerin adi ortaklıktaki alacakları için gönderilmek istenen haciz müzekkeresinin veya haciz ihbarnamesinin ortaklar adına düzenlenmesi gerekir (Bkz....

    Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 638. maddesine göre; ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça adi ortaklar birlikte ya da temsilci vasıtasıyla üçüncü kişilere karşı deruhte etmiş oldukları borçlardan müteselsilen sorumlu olurlar. Bu hükme göre alacağa ilişkin bu davanın adi ortakların müteselsil sorumluluğuna dayalı olarak her birine karşı açılması mümkündür. Alacak istemli dava dilekçesinde, dava dilekçesinde adi ortaklıklardan birine veya birkaçına karşı açılmış ise, TBK. 163. Maddesi uyarınca dava incelenmelidir. Ancak sadece adi ortaklık veya ortak girişim denmiş ve kişi gösterilmemiş ise “Hukuk Genel Kurulunun 8.10.2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır....

      Taraflar arasında adi ortaklık olduğu ve adi ortaklığın fiilen feshedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının tasfiye alacağı olup olmadığı noktasındadır. Adi ortaklık 6098 sayılı TBK'nın 620. maddesinde; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmış ve hükümleri devam eden maddelerde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 642. maddesinde; "Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir", 643. maddesinde;" Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır....

      Dava İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince adi ortaklığı oluşturan 3. kişi şirket ortak tarafından açılan istihkak iddiasına ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 702/4. hükmü gereğince adi ortaklıkta, ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını isteyebilir. Adi ortaklık sözleşmesinde aksine kayıt yoksa, adi ortaklık elbirliği mülkiyeti kuralına bağlıdır. Ortaklar adi ortaklığın amacına ulaşması için ortaklığa özgülenen mallar üzerinde elbirliği mülkiyeti kuralına göre maliktir. Bu mülkiyette ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. (TMK 701/2) Adi ortaklığı oluşturan ortağın, ortakların kişisel alacaklıları ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramaz. Alacaklılar ortağın kar alacağı, ücret, faiz, avanc alacağı ve tasfiye payını haczettirebilir. Somut olayda, davacı 3. kişi şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında, ... 35....

        Dava İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince adi ortaklığı oluşturan 3. kişi şirket ortak tarafından açılan istihkak iddiasına ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 702/4. hükmü gereğince adi ortaklıkta, ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını isteyebilir. Adi ortaklık sözleşmesinde aksine kayıt yoksa, adi ortaklık elbirliği mülkiyeti kuralına bağlıdır. Ortaklar adi ortaklığın amacına ulaşması için ortaklığa özgülenen mallar üzerinde elbirliği mülkiyeti kuralına göre maliktir. Bu mülkiyette ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. (TMK'701/2) Adi ortaklığı oluşturan ortağın, ortakların kişisel alacaklıları ortaklığa ait mal üzerine haciz koyduramaz. Alacaklılar ortağın kar alacağı, ücret faiz, avans alacağı ve tasfiye payını haczettirebilir. Somut olayda, davacı 3. kişi şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında ... 35....

          Mahkemece davanın kabulü ile adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, 31.3.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre ortaklığın güncel borcu 170.629 TL,...'e ödenecek 7.080 TL, ... alacağı 16.151,93 TL borcun davacı tarafından ödenmesine, ortaklığın bu şekilde tasfiyesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Tarafların ...'da bulunan kafeterya için 1.12.2004 tarihli adi ortaklık sözleşmesi yaptıkları ve daha sonra ...'da bulunan otel işletmesi için de adi ortaklığa dahil ettikleri, ortaklık hisselerinin yarıyarıya olduğu, ortaklığın borçları nedeniyle işletmelerin faal olmadığı, davacının 15.1.2007 günlü fesih iradesini bildirdiği ihtara davalının verdiği 19.1.2007 tarihli cevabi ihtarla feshe razı olduğu hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir. Taraflar adi ortaklık için paylarını aşar şekilde fazladan ödeme yaptıklarını bildirip belgelerini ibraz etmişlerdir....

            Davalı adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını ancak yürürlüğe girmediğini, taşınmazları bedeli karşılığı satın aldığını, inşaat şirketinin ise babalarının verdiği sermaye ile iki erkek kardeş tarafından kurulmadığını,bu sözleşmeye dayanarak daha önce bir talep ve dava açma yoluna gidilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 2010/13321-18015 Davacı 26.4.1984 tarihli noterde onaylatılan adi ortaklık sözleşmesine istinaden ortaklık payı ve sözleşmeye uyulmaması nedeniyle cezai şart alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını ancak uygulanmadığı savunmuştur....

              Dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki ilişki adi ortaklık olup bu konuda herhangi bir yazılı sözleşme düzenlenmemiştir. Davacının ortaklık malı aracın satış bedelinin ödetilmesi şeklindeki alacak istemi aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır. Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılması gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. .../..Dava konusu uyuşmazlık 818 Sayılı B.K'nun yürürlükte olduğu dönemde meydana gelmiş ise de dosya temyiz aşamasında iken 1.7.2012'de yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK'nun Yürürlüğüne Dair Kanunun 1.maddesi son cümlesi uyarınca "sona erme ve tasfiye" konusunda 6098 Sayılı TBK'nun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....

                Uyuşmazlık; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığı, adi ortaklık varsa bunun tasfiye edilip edilmediği, tasfiye yapılmış ve sonlandırılmış ise davacının sona eren ortaklık nedeniyle davalıdan alacağı olup olmadığı, davacının dayanak yaptığı protokolün geçerli olup olmadığı ve davalıyı bağlayıp bağlamadığı, iskan alınamaması nedeniyle davalının sorumlu bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davacı alacağı olup olmadığı, alacağı varsa davalının temerrüde düşüp düşmediği, düşmüşse davacının talep edebileceği işlemiş faiz tutarı noktalarında toplanmaktadır. ----- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından --- İşlemiş faiz olmak üzere toplam ----- yevmiye nolu ihtarnamesi ile talep edilen ----- ortaklık payı alacağının tahsili talepli ------ tarihinde takip başlatıldığı, davalı/borçluların borca, tüm ferilerine, ödeme emrine ve takibe itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır....

                  -KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında kurulan adi ortaklık nedeniyle müvekkilinin davalıya teminat senedi verdiğini, adi ortaklık ilişkisinin sonlandırıldığını, tarafların birbirinden hiçbir alacağı kalmadığını, buna rağmen senedin iade edilmediğini belirterek müvekkilinin icra takibine konu edilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ortaklık ilişkisi içinde teminat senedi vermediğini,, müvekkilinde bulunan senedin altın alacağı karşılığının toplamı olduğunu bildirerek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu