Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde; davacının tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın TBK'nın 620 vd maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisine ilişkin olduğu ve talebin adi ortaklığın tasfiyesi istemi olduğu, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevinin ise genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, "mahkemenin görevli olması" şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine" şeklinde karar verilmiştir. Mahkememiz dosyasında görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmek üzere gönderilmiş, İstanbul ...Asliye Hukuk Mahkemesi' nin ... esas 2019/625 karar sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır. İstanbul......
e devrettiği, şirketin tek ortaklı bir limited şirket olduğu, şirketin tek ortağının ... olduğu bildirilmiştir. Bu itibarla Mahkememizce HMK madde 125/2 uyarınca devralan ...'e tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlanmıştır. Davalı vekilinin de cevap dilekçesinde; her iki şirket ortağının da hisselerini ...'e devrettiğini, böylelikle davalı şirketin yeni ve tek hissedarı olduğunu, bu sebeple tescil ve ilan olunan şekilde davacı yanın şirket ile hukuki bağı kalmadığından davanın reddini talep etmiştir. TTK'nun 630/2 maddesinde; "Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir." şeklinde hüküm düzenlenmiş olup, davacının dava konusu ... Şirketindeki hissesini dava dışı ...'e devrettiği, dava dışı azli istenen müdür ...'ın da hisselerini dava dışı ...'e devrettiği ve şirketin tek ortaklı limited şirket haline geldiği, davacının hissesinin dava dışı ...'...
Noterliği' nin 23.01.2014 tarih ve ... yevmiye nosunda kayıtlı Adi Ortaklık Sözleşmesi ile “... Tic A.Ş. ve ... Ltd Şti Adi Ortaklığı (Bundan sonra “Adi Ortaklık” olarak anılacaktır.) kurulduğunu, adi ortaklığın faaliyet konusunun 3.maddesinde yazılı olduğunu, ... kiracısı dava dışı ... A.Ş ile mahkemeden tasfiyesi talep olunan Adi Ortaklık arasında 09.04.2014 tarihli alt kira sözleşmesi akdedildiğini, adi ortaklığın kuruluş amacına uygun olarak otel içerisinde bulunan restoran alanının 10 yıl süreli olarak kiralandığını, kiralama akabinde adi ortaklık tarafından mecurda “... ” adı altında restoran işletilmeye başlandığını, adi ortaklık kira sözleşmesine uygun şekilde mecurda faaliyetini sürdürürken ve kira bedellerini düzenli olarak öderken, mecuru kiralayan ... tarafından Adi Ortaklık aleyhine ......
Dava; temsile yetkili ortak tarafından, adi ortaklık adına düzenlenen kambiyo senetleri nedeniyle, senetlerde imzası olmayan adi şirket ortağının, aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatan senet lehtarına karşı açtığı menfi tespit istemine ilişkindir. Adi ortaklık 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Adi ortaklık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında yer alan ortaklıklardan farklı olarak tüzel kişiliği haiz değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 51. maddesinde dava ehliyetinin medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği düzenlenmiştir. Adi ortaklıkların, tüzel kişilikleri bulunmadığı için fiil ehliyeti ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen adi ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... ..........i'nin ....06.2011 tarih ve 11825 yevmiyeli sözleşmesi ile % 51 hissesinin davacı, % 49 hissesinin davalıya ait olacak şekilde adi ortaklık kurduklarını, adi ortaklık sözleşmesi ile davalı ..... Ltd.Şti.'nin işin başlangıcından bitimine kadar adi ortaklığı temsil ile yetkilendirildiğini, adi ortaklığın .... ..... Belediyesi ...... ........
Bu dosyada da ... adi ortaklık hissesine mahsuben alacak isteminde bulunmuş, ölümü üzerine dava mirasçıları tarafından sürdürülmüştür. ... ile ... arasındaki adi ortaklığın feshinin Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/231 E. 1998/105 K. sayılı dosyasında dava konusu yapıldığı, mahkemece adi ortaklık sözleşmesinin feshine karar verildiği, bu kararın da temyiz edilmeksizin kesinleştiği belirlenmiştir. Adi ortaklık ilişkisinin sona erdirilmesine ilişkin Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/231 E. 1998/105 K. sayılı dava dosyasında ... adi ortaklık payı hakkında istekte bulunmadığından bu dava açılmış ve dava dilekçesinde adi ortaklık hissesine mahsuben alacak isteminde bulunulduğu açık şekilde bildirilmiştir....
Katılım ve kar payı alacağı açısından ise, taraflar arasında düzenlenmiş adi ortaklık sözleşmesi bulunmaktadır. Sözleşmenin feshine ilişkin kararla birlikte adi ortaklıkta sona ermiş olacaktır. Bu kapsamda sona eren adi ortaklık açısından katılım ve kar payı alacağı söz konusu olabilecektir....
Hukuk Dairesinin 2020/1529 Esas, Karar ve 22.01.2021 tarihli kararı ile özetle; taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi sonlandırıldığına göre davacı-birleşen dosya davalısı şirketin adi ortaklık sözleşmesi gereği yaptığı teminat mektubu avans ödemeleri ve diğer masraflar ve bunların dışındaki katkı payları ile varsa davalı-birleşen dava davacısı adi ortak şirketin, adi ortaklık ilişkisine para, emek ve hizmet suretiyle yaptığı katkıların karşılığı belirlenip davalının adi ortaklık nedeniyle elde ettiği kazanç miktarı da tespit edildikten sonra yanlar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi ile Türk Borçlar Kanununun adi ortaklığa ilişkin 620 ve devamı maddelerindeki düzenlemelerine göre mahkemece adi ortaklık tasfiye edilerek asıl ve birleşen davada sonucuna uygun karar verilmesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 643. maddesi gereğince zararın da ortaklar arasında paylaştırılması gerektiği gözönünde tutularak davanın sonuçlandırılması gerekirken, tasfiye işlemi yapılmaksızın sadece davacının...
Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları incelenmiş, deliller toplanmış, davacının alacaklı olduğu, ------ sayılı dosyasında davacının ------ aleyhine yaptığı icra takibinin kesinleştiği, bilahare ----tarafından ---------- Karar sayılı dosyasında davacımız --- aleyhine bu icra takibine konu alacak için menfi tespit davası açıldığı, menfi tespit davasının reddedildiği, --------- sayılı hükmüyle istinaf taleplerinin reddedilip kararın kesinleştiği, böylece davacının davalılarımızdan ----------alacaklı olduğunun sabitlendiği görülmüş; Dosyaya davalılar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin sunulduğu, ortada yazılı bir adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu, kaldı ki, adi ortaklığın bulunmadığı yolunda herhangi bir davalı savunmasının da olmadığı nazara alınarak davalılar arasındaki adi ortaklığın mevcudiyeti de kabul edilmiş; Oluşan duruma nazaran mahkememizce adi ortaklığın tasfiye süreci başlatılmış, adi ortaklığa tasfiye memuru olarak -------atanmış, Adi ortaklığın tasfiye süresi başladığında...
ceza ihbarnameleri ile yapılabileceği, bu nedenle adi ortaklık adına düzenlenen vergi-ceza ihbarnamelerinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden ......