Adi ortaklık; bir yönüyle borç sözleşmesi olmasının yanı sıra, bir yönüyle de ortak bir gayenin yerine getirilmesini amaçlayan sosyal bir birliktir. Bu nedenle, ticari ilişkide ortakların şahsı da önem arz etmektedir. Kanun adi ortaklık ilişkisinin kurulması için herhangi bir şekil şartı öngörmemiştir. Nitekim doktrinde de sözleşmesel ilişkinin kurulması ile ilgili olarak "Diğer sözleşmelerde olduğu gibi, adi ortaklık sözleşmesi de tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur...Kanun ortaklık sözleşmesinin geçerliliğini şekle bağlamamıştır." denilmiştir (Yavuz/Özen/Acar, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 2007, s.910).Aynı şekilde doktrinde, "Kanun, adi ortaklık sözleşmesinin geçerliliğini özel bir şekil şartına tabi tutmamıştır....
Uyuşmazlık davalılar arasında adi ortaklık bulunup bulunmadığı, varsa adi ortaklıktan kaynaklı tasfiye alacağı olup olmadığı ve miktarının ne kadar olduğu noktasındadır. Yargıtay 3. HD., 25/01/2022 tarih, 2021/4866 E., 2022/412 K. Sayılı ilamında; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK. 620/1 md. ). Adi ortaklık sözleşmelerinde "şekil serbestisi" ilkesi uygulanmakta olup, ortaklık ilişkisinin sözlü olarak da kurulabilmesi mümkündür. Adi ortaklık sözleşmesinde şekil, ispat açısından önem arz etmektedir. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190/1). Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükü, ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer....
in ölümüne müteakiben terekesinde yer alan taşınmazlar ve 150 dolayında koyunun taraflar arasında taksim edilmeyerek birlikte kullanıldığını, edinilen gelirlerle taşınır ve taşınmaz mallar alınarak bazı ortaklar adına tescil edildiğini ve böylece ortaklığın devam ettirildiğini, tarafların çalışma, kar ve zararı paylaşma konusunda anlaşamadıklarından bu ortaklığın sürdürülme imkanının kalmadığını ileri sürerek taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile davacının payının yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. 1-) Dava konusu uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu madde 6 gereğince, "Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." Kural olarak, adi ortaklık ilişkisinin geçerliliği herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında, adi ortaklık ilişkisinin varlığını ispat yükü iddia eden düşer....
Davalı; ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, adi ortaklık sözleşmesinin yürürlüğe girmediğini, ortaklığın hiçbir zaman faaliyete geçmediğini, adi ortaklık adına demirbaş alınmadığını, davacının şirkette işçi olarak çalışmaya başladığını, ... 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/42 Esas sayılı dosyadaki beyanında davacının ortak olmadığını beyan ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davalıya ait adi ortaklık için işyerinde mal bulunmadığı, konulan bir sermayede bulunmadığı, adi ortaklık sözleşmesinin fiilen kurulmadığı, davacının işyerinde eleman olarak çalıştığı, bu durumda işçilik alacaklarının varlığı halinde bunları talep edebileceği, şirket olarak çalışan işyeri pastaneye alınan demirbaşlar ile malzemelerin limited şirket adına alındığının davacı tarafça da kabul edildiği, ortaklık alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi/alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların 2006 yılında adi ortaklık şeklinde bir emlak ve inşaat bürosu açtıklarını, sözlü olarak yaptıkları sözleşme gereğince, tarafların kazandıkları paralardan tarafların yapmış oldukları katkı payı düşüldükten sonra kalan karı eşit olarak paylaşmayı kararlaştırdıklarını, tarafların 2012 yılı başlarında, ....ı 3....
CEVAP; Davalı cevabında; davacının adi ortaklık ilişkisine bağlı olarak alacak talebinde bulunmuş ise de adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediğini, yani ortada alacak ve zarar durumunun belli olmadığını, kaldı ki davacının 04.04.2014 tarihli protokol ile adi ortaklık işlerini bizzat kendisinin yönettiğini, idareden tüm hakkedişleri ve vergi dairesinden tüm nakdi vergi iadelerini aldığını ve bunları uhdesinde tuttuğunu, öncelikle davacının geçmiş hesaplar için müvekkiline 200.000 TL ödediğini müvekkilinin, davacı işi aldıktan sonra protokol gereği ödeme beklerken böyle bir alacak davası ile karşılaşmasının kötü yönetim veya hesaplarda yapılan hilenin bir sonucu olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE :Dava ; adi ortaklığın tasfiyesi ve adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacağın davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Y...arasında kat karşılığı inşaat yapımı sözleşmesi ile adi bir ortaklık kurulduğunu, davalının kötüniyetli olarak ve sözleşmeye aykırı olarak tüm bağımsız bölümlerin tapularını kendi üzerine veya yakınları üzerine alarak 3. şahıslara sattığını, ortaklığı tasfiye etmediğini, kendisine hiçbir kâr payı ödemediğini, beyan ederek, adi ortaklığın tasfiyesine, davalıdan ortaklığın tasfiyesi sebebiyle doğmuş ve doğacak tüm alacaklarının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Bilindiği üzere zamanaşımı; alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder....
Davacı, davalı ile aralarında, 15.04.2014 tarihinde adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu ancak davalının ortaklıktan kaynaklanan hesap verme borcunu ihlal ettiğini ve ortaklar arasındaki güven ilişkisini zedelediğini ileri sürerek adi ortaklığın fesih ve tasfiye ile koyduğu sermaye payının iadesini talep emiş olmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri (TBK'nun 620 ve devamı maddeleri) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut olaya uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
bitmediği için projeye uygun teslimi ve tapu devirlerini geçekleştiremediğini, dolayısıyla Adi Ortaklık İşletmesinin feshi ve tasfiyesinin yapılması henüz mümkün değil olmadığını, Huzurdaki davada feshi ve tasfiyesi istenen, zarar sebebiyle alacak talebinde bulunulan adi ortaklığın yapmış olduğu projenin mali değeri, imalat bedeli olarak yaklaşık olarak 70.000.000 TL'lik bir iş olduğunu, Halihazırda adi ortaklık ticari işletmesinin adına kayıtlı olan dairelerin tümü satılmış ve tapu devri yapılması gerektiğini, davacılar tarafından müvekkiline karşı, ... 2....
in terekesinin tasfiyesi değil tarafların hisse oranlarının belirli olduğu Adi Ortaklığın feshi ve tasfiyesi olduğunu, bu nedenle Konya ...Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli “tensip tutanağında” dava “adi ortaklığın tasfiyesi ve çıkma payının ödenmesi” olarak tespit edilmiş iken Mahkemenin 22.12.2021 tarihli Kararında “Terekenin Resmi Tasfiyesi” olarak gösterilerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla verilen kararın kaldırılarak mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; adi ortaklığın tasfiyesi talebine ilişkindir....