Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Doktrinde adi ortaklık, sözleşmeyle kurulan ve bir müşterek amacın elde edilmesine hizmet eden kişi birliği olarak tanımlanmaktadır (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu; Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul 2003, s. 26). Bu tanımlardan adi ortaklığın unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, N.; Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul 1998, s. 13). Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... arasında adi ortaklık ilişkisinin var olup olmadığının tespit edilebilmesi için somut olayın yukarıda belirtilen unsurlar dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişi Unsuru: Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Kanunun lafzından da anlaşıldığı üzere adi ortaklık ilişkisinin kurulabilmesi için, iki ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekmektedir....

    Bu durumda, ortaklardan ayrı katma değer vergisi mükellefi olan adi ortaklık adına, sahte fatura düzenlediğinden bahisle vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan tarhiyatların, vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesinin 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu tarhiyatların nedenini oluşturan fiiller adi ortaklık tarafından gerçekleştirildiğinden ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde fiili gerçekleştiren adi ortaklığın vergi ve cezalar açısından muhatap kabul edilmesinde yasal bir engel bulunmadığından, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu kararda isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kabulüne, 2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ......

      Bu durumda, ortaklardan ayrı katma değer vergisi mükellefi olan adi ortaklık adına yapılan tarhiyatların, vergi/ceza ihbarnamelerinin müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gerekirken adi ortaklık adına düzenlenmesinin 3065 sayılı Kanun'un 44. maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu tarhiyatların nedenini oluşturan fiillerin adi ortaklık bünyesinde gerçekleştirildiği ve yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde fiili gerçekleştiren adi ortaklığın vergi ve cezalar açısından muhatap kabul edilmesinde yasal bir engel bulunmadığından, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu kararda isabet bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kabulüne, 2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3....

        Dosya içinde bulunan tarihsiz belge başlıklı muvafakatnamede davalı ...’nin R. ... tarafından yapılan satışlara muvafakat ettiği beyan edilmiştir. ... ... ile R. ... arasında kurulan adi ortaklığın 10.01.2004 tarihinde sona erdirilmesine rağmen 05.10.2004 tarihli arsa sahipleri ile yapılan ek sözleşmede kararlaştırılan edimlerden davalı ... ...’ın da sorumlu olduğu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/617 Esas, 2012/93 Karar sayılı ilamını onayan ... 23. Hukuk Dairesince kabul edilmiştir. Hal böyle olunca adi ortaklık tarafından imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taahhüt altına giren adi ortakların 3. kişilere karşı sözleşme sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir. Adi ortaklar yaptıkları işler nedeniyle 3. kişilere karşı müştereken sorumludurlar. Adi ortaklık sözleşmesinin 10.01.2014 tarihinde feshedilmiş olması adi ortakların iç ilişkisi açısından sonuç doğurur. 3. kişilerin bu fesihten etkilenmeleri mümkün değildir....

          İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Adi Ortaklığı adına, 2012 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, vergi zıyaı cezası, gecikme faizi ve özel usulsüzlük cezası tebliğ edilmesine karşın borçların ödenmemesi ve dava açılmaması üzerine, dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı olayda, katma değer vergisi bakımından işletme bazında değerlendirilen adi ortaklıklarda mal teslimi ve hizmet ifası adi ortaklık tarafından yapıldığından, katma değer vergisi mükellefinin adi ortaklık olacağı ancak verginin ödenmesi bakımından ortaklıkla birlikte müteselsil sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin takibe muhatap tutulacağı sonucuna ulaşılmakla vergi mükellefi olan adi ortaklık adına tarh edilen ve ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla ortaklık adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

            İlk derece mahkemesince, davalılar arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesinin, davacıya taahhüt edilen dairenin bulunduğu inşaata işine ilişkin olduğu, adi ortaklık sözleşmesinde davalı .... ... Gayrimenkul İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye bağımsız olarak taşınmaz satış yetkisi verildiği, davacı ile adı geçen şirket arasındaki gayrimenkul payı ortaklığı sözleşmesinin, adi ortaklık sözleşmesinden sonra düzenlendiği, TBK’nın 638. maddesi hükmü uyarınca, adi ortakların üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlarından dolayı aksi kararlaştırılmadıkça müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 90.000,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19....

              Makine İmalat ve Ticaret ... – ... adi ortaklığınında gösterildiği adi şirket ile beraber şirketin ortakları hakkında da ihtiyati haciz kararı verildiği, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı, adi ortaklık aleyhine ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, buna ilişkin tüm ortakların usulüne uygun itirazlarını yaptığı gerekçesiyle adi ortaklık aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, karşı taraf (alacaklı) vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı taraf (alacaklı) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                Ada ... parselde kayıtlı 4 numaralı bağımsız bölüm adi ortaklık malı olduğundan ve tasfiyeye konu edileceğinden söz konusu taşınmazın 3. kişilere devrinin tedbiren önlenmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Davacılar iş bu davada, dava dışı ... şirketinde davalı ... ile adi ortak- lıklarının bulunduğunu iddia etmekte, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini , şirket hisselerinin dava dışı üçüncü kişiye devrinden kaynaklanan ortaklık payının tahsilini talep etmektedir.Bu aşamada, iç ortaklığın bir alt türü olan gizli adi ortaklık kavramı üzerinde kısaca dur- mak gerekir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2020/3659 Esas, 2020/6509 Karar nolu 12/11/2020 tarihli ilamında da vurgulandığı üzere;Gizli adi ortaklıkta gizlilikten kasıt, dışarıya karşı işlemlerin ortaklık olarak yapılmama- sıdır....

                  Vergi Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda yükümlü şirkete uyuşmazlık döneminde fatura düzenleyen adi ortaklığın bir işyerinin bulunmadığı, alış faturalarının olmadığı, düzenledikleri faturaları yasal defterlerine kaydetmedikleri, 120 adet satış faturasını incelemeye ibraz etmediklerinin inceleme raporuyla saptandığı, bu tespitlere göre yükümlü şirketin indirim konusu yaptığı sözkonusu faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu ve gerçeği yansıtmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Yükümlü şirket vekili, sözkonusu faturaların yapılan işlerin karşılığında düzenlendiği hususunun adi ortaklık adına düzenlenen vergi inceleme raporunda saptandığı, tarhiyatın adi ortaklık adına yapılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır....

                    İcra dosyasında adi ortaklık adına itiraz dilekçesi sunulmuş, dava dosyasına adi ortaklık adına ve adi ortaklığı oluşturan ----adına cevap dilekçesi sunulmuştur.Bu durumda iş bu dava, adi ortaklığı oluşturan şahıslar aleyhine açılması gerekirken taraf ve dava ehliyeti olmayan adi ortaklık aleyhine açılmış olup, adi ortaklığı oluşturan şahısların da ayrı şekilde cevap dilekçesi ve vekaletname sunmuş olmasının taraf ve dava ehliyetine ilişkin dava şartı eksikliğini ortadan kaldırmayacağı açıktır.Bu nedenle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu