WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye taleplerin reddine," karar verilmiş olup, karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı tarafın, adi ortaklığa konu kiralananın, kira borcuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Adi ortaklığın tasfiyesi, ortaklığın bütün mal varlığının belirlenip, ortakların birbiri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır....

    Mahkemece; mevcut dosyada adi ortaklar arası iç ilişkiden kaynaklanan talebin bulunduğu, taraflar arasında adi ortaklığın olduğu ve söz konusu adi ortaklığın henüz tasfiye edilmediği yönünde her hangi bir anlaşmazlığın bulunmadığı, bu nedenle davacının diğer adi ortak olan ...' den (söz konusu senedin muvazaalı olduğundan bahis ile) yapmış olduğu talebini ancak adi ortaklığın tasfiyesi aşamasında ileri sürebileceği, şayet adi ortaklığı tasfiye olmamış ise söz konusu talebi kendi adına değil adi ortalık adına isteyebileceği, söz konusu talebin davacı tarafından bizzat kendi adına istenildiği, bu durumun yerinde olmadığı, adi ortaklık devam ederken mevcut talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafndan temyiz edilmiştir. Davada; taraflar arasında kurulan adi ortaklık gereğince, ortaklığa ait menkul malların yarısının değeri talep edilmiştir....

      Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/... md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar.Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. Tasfiye, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Diğer bir anlatımla tasfiye memuru tarafından yapılacak bir arıtma işlemi olup; hesap ve işlemlerin incelenip, bir bilanço düzenlenerek, ortaklığın aktif ve pasifi arasındaki farkı ortaya koymaktır....

        Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu adi ortaklığın tasfiye sürecinde olmadığını, yapım işinin devam ettiğini, aynı zamanda TBK'nın 639/f.3 maddesinde adi ortaklığın kendiliğinden sona erme sebebi olarak gösterdiği ortağın tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilme şartının dava konusu olay için gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tasfiye işleminde davacının veya 3. kişilerin aleyhine veya zararına bir durumun kasten oluşturulmadığı ve yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, adi ortaklığın tasfiyesi yargılama sırasında tamamen gerçekleştirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalılar ... ve ... arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı ....'...

          Davalı Bülent Lök vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu adi ortaklığın tasfiye sürecinde olmadığını, yapım işinin devam ettiğini, aynı zamanda TBK'nın 639/f.3 maddesinde adi ortaklığın kendiliğinden sona erme sebebi olarak gösterdiği ortağın tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilme şartının dava konusu olay için gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Adi ortaklığın zarar etmesi halinde ise ortağın verdiği sermayeyi ve demirbaşlardan hissesine isabet edecek miktarı isteyebilmesi olanaksızdır. Bu bağlamda öncelikle adi ortaklığın kazanç elde edip etmediğinin saptanması gerekir. Dava konusu olayda bilirkişiler dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ve alınan hakedişleri inceleyerek dava konusu adi ortaklığın kar veya zarar edip etmediğinin belirlenemediğini bildirmişlerdir. Oysa ki, böyle bir belirleme adi ortaklık ilişkisinin özüne aykırıdır. Bu itibarla öncelikle yönetici ortak konumunda olan davalıdan ortaklığın konusu işlere ait hesap istenmeli, verilen hesap üzerinde tarafların mutabakata vardıkları hususlar belirlenmeli, yapılan işlerin maliyetleri konusunda taraflar arasında mutabakat sağlanmaması halinde ise mahallinde (adi ortaklığın yapımını taahhüt ettiği işler) konusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılarak, ... Ltd....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının da ortağı olduğu adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaları ibraz ettiği, 07.07.2010 tarihinde kurulan adi ortaklığın 03.12.2010 tarihinde feshedildiği, adi ortaklık defterine takibe dayanak olan iki adet faturanın adi ortaklığın feshi sonrasında düzenlenmesi nedeniyle işlenmediği, ancak adi ortaklığın vergi dairesine takibe dayanak faturaların ibraz edildiği ve vergi kaydının faturaların düzenlenmesinden sonra 15.01.2011 tarihinde silindiği, buna göre davacının 31.957,59 TL alacaklı olduğu, alacak para alacağına ilişkin olduğundan alacaklının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğu, davacının adi ortaklığı oluşturan her iki şirkete karşı takip başlattığı, itiraz eden davalı aleyhine dava açmasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının davaya konu hizmeti adi ortaklığa verdiği, adi ortaklığın feshi sonrası tarihli fatura düzenlenmiş olsa da, hizmetin adi ortaklık ile davacı arasındaki...

              , doktrinde de mesleklerini ortak olarak icra eden mali müşavirlerin durumunun adi ortaklık olarak kabul edildiğini, müvekkilinin Denet YMM'de ifa ettiği görevlerden de herhangi bir çalışan değil, gizli ortağı olduğunun anlaşıldığını, Denet YMM'deki adi ortaklıkta ortağın ortaklıktan çıkarılmasının mümkün olmaması nedeniyle 30/12/2011 tarihinde müvekkilinin Denet YMM'deki işinden çıkarıl- masının ortaklığın feshedilmesi anlamı taşıdığını, bu nedenle adi ortaklığın tasfiyesi suretiyle kendisine düşen adi ortaklık payını talep ettiğini, ancak adi ortaklık sözleşmesi uyarınca kurulan anonim şirketin adi ortaklıkta birlikte sona ermeyeceği dikkate alınarak, adi ortaklık malvarlığındaki şirketler tasfiye edilmeden adi ortaklığın varsayımsal olarak tasfiyesi sonucunda payın hesaplanmasını ve şirketlerin hizmet şirketi olması nedeniyle indirgenmiş nakit akımları yönetiminin uygulanması suretiyle hesaplama yapılmasını, yukarıda açıklanan açıklanan nedenlerle; müvekkili ile davalılar arasında, ortaklaşa...

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/205 Esas sayılı dosyasıyla görülmüş ve karara çıkmış bir alacak davası nda aynı Mahkemece, adi ortaklığın halen devam ettiğinden bahisle" hukuken devam eden adi ortaklık ilişkisinde alacak talebinde bulunulamayacağı, TBK' nun 639/7 maddesi uyarınca açılacak fesih davası sonucunda şirketin sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi halinde, ortaklığın tasfiyesinin yapılacağı ve ortakların ortaklıktan hak ve alacaklarının bu suretle tespit edilebileceği" gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, adi ortaklıkta ortakların birbirlerinden alacak talebinde bulunmalarının bir nevi adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi anlamına geldiğini, dolayısıyla alacak talebinde bulunan müvekkilin ayrıca bir tasfiye davası açmasına gerek olmadan bahse konu davada hem ortalığın feshi hem de alacak bakımından bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf ettiklerini, fakat aynı zamanda da eldeki dava dosyası ile müvekkilin hak mahrumiyetine uğramasını istemediğimizden tasfiye...

              sözleşmenin yazılı olarak düzenlenmesine gerek duyulmadığını, adi ortaklığın tünel inşaatını tamamlamasına rağmen davalının kar paylarını vermediğini belirterek adi ortaklığın tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kardan 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu