Bu çerçevede istinaf edilen dosya incelendiğinde; tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmaz üzerinde kuru tarım yapılması sebebi ile kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak takdirinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve ENH güzergahı nazara alındığında, belirlenen değer düşüklüğü oranında isabetsizlik bulunmamaktadır, sair istinaf sebeplerinin reddine, -Davaya konu taşınmaz hakkında daha önce acele el koyma kararı verilmiş olmakla, yasal faizin, acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktara uygulanması yerine, acele el koyma bedeli de dahil tüm kamulaştırma bedeline uygulanması usul ve yasaya aykırı aykırı olmakla birlikte, bu yanılgılı uygulamanın giderilmesinin yargılamanın yenilenmesini gerektirmediği, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca hüküm fıkrasındaki bu eksikliğin istinaf aşamasında giderilebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki gibi hüküm fıkrası düzeltilmek sureti ile...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – ....l Müdürlüğü'nün 16.08.2012 tarih ve 13741 sayılı yazısı ile kamulaştırma belgeleri olarak acele el koyma dosyasındaki belgeler gönderilmiş ise de; bu işlemden sonra 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine göre bedel tespiti ve tescil davası açılıp açılmadığı sorulmasına rağmen, bu konuda olumlu olumsuz cevap verilmediğinden, Bu kere; aynı genel müdürlükten acele el koyma kararından sonra davacı taşınmaz sahibi hakkında kamulaştırma bedelinin tesbit ve tescili davası açılmış ise dosyanın, bu dosya içersine konularak, Birlikte gönderilmek üzere...
Bu durumda, idare tarafından alınan kamulaştırma kararı ve Cumhurbaşkanınca alınan acelelik kararı iki ayrı karar olup, yargısal denetimleri de ayrı ayrı yapılmaktadır. Nitekim Cumhurbaşkanınca alınan acelelik kararının yargı mercilerince iptal edilmesi, olağan kamulaştırma sürecini ortadan kaldırmamaktadır. Görüleceği üzere acele kamulaştırma usulünün olağan kamulaştırma usulünden tek farkı, henüz kamulaştırma süreci bitmeden idareye taşınmaza el koyma imkanı tanımasıdır. Olağan kamulaştırma usulünde idarenin taşınmaza el koyması ancak taşınmazın idare adına tescilinden sonra mümkün olabilmekte iken acele kamulaştırma usulünde ise idare, kamulaştırma kararının alınmasından hemen sonra diğer aşamaların (bedel tespiti, satın alma usulünün denenmesi, bedel tespiti davası açılması ve tescil hükmü kurulması) tamamlanmasını beklemeden taşınmaza el koyabilmektedir....
Ancak; 1-Davacı idare tarafından 2009/163 Esas sayılı dosyada bloke edilen acele el koyma bedelinden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubuyla fazla yatan 75,09 TL’nin davacı idareye iadesine yönelik karar verilmemesi, 2-Acele el koyma bedelinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden fazla olduğu halde bakiye kalan 75,09 TL’e yasal faiz işletilmesi, Doğru değilse de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6 nolu bendinde (tespitine) kelimesinden sonraki kısmın çıkartılarak yerine (davacı idare tarafından acele el koyma dosyasına fazla bloke edilen 75,09 TL davalı tarafından bankadan alınmışsa, bu bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bu bedelin davacı idareye iadesine) ibraresinin yazılmasına, b-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7 nolu bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde...
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın, tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma dosyasında bloke edilen kısmın mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele faiz uygulanması gerekirken tüm bedele uygulanması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinde (tespitine) kelimesinden sonra, a-Tespit edilen bedelden, acele el koyma dosyasında bloke edilen 10.834,51-TL'nin mahsubu ile bankaya yatırılan 5.585,75 -TL fark bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesin, cümlesinin yazılmasına, --/-- --2-- b- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinden (Belirlenen kamulaştırma irtifak bedeline) ibaresinin çıkartılmasına,yerine...
Bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sona açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bedele 23/09/2012 tarihinden, acele el koyma bedelinin bloke tarihine kadar bakiye bedele karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de, bu yanılgılarnın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinin sonuna (Davalılar payına düşen kamulaştırma beelinin de 426.000,00 TL olduğunun tespitine) cümlesinin yazılmasına, b-Gerekçeli kararın 2. bendin de (kısmın) kelimesinin çıkartılmasına, yerine (90.519,14-TL'nin) rakamlarının yazılmasına, c-Gerekçeli kararın 4. bendinden (kısmın) kelimesinin çıkartılmasına, yerine (142.000-TL'nin) rakamlarının yazılmasına, d-Gerekçeli kararın 5. bendinin çıkartılmasına, yerine (Davalılar payına düşen 426.000,-TL kamulaştırma bedelinin acele el koyma dosyasında bloke edilen 335.480,86-TL'sine 23/09/2012 tarihinden acele elkoyma bedelinin bloke...
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların tarla niteliğinde, davacılar ile dava dışı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, eldeki davalı EPDK tarafından eldeki davacılar aleyhine 24.08.2011 tarihinde, dava konusu taşınmazların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve acele el koyma kararı verilmesi talebiyle davalar açıldığı, 11.10.2011 tarihli kararlarla, davaların kabulü ile dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazlara el konulmasına karar verildiği, davalı kurumca Mahkemece belirlenen bedellerin banka hesaplarına depo edildiği anlaşılmaktadır....
Ancak; 1- Dava konusu taşınmazlar yönünden acele el koyma dosyasında davacı idarece fazla depo edilen 9.169,41 TL idareye iade edilmediği halde, bu bedelin iade edildiği kabul edilerek ödeme ve yasal faiz yönünden yazılı şekilde hatalı hüküm kurulduğu, 2- Dava konusu 74 parsel sayılı taşınmaz yönünden tespit edilen kamulaştırma bedeli ile acele el koyma dosyasında ödenen bedel farkı 1.967,61 TL olduğu halde, hükümde 4.229,10 TL olarak yazıldığı, 3- İlk karar ile hükmedilen bedel, acele el koyma bedelinden düşük olduğundan ilk karar ile tespit edilen bedele yasal faiz işletilmemesi gerektiği, 4- Dava konusu Günlük Köyü 77 ve 79 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bozma öncesi tespit edilen bedellerin hükümde hatalı gösterildiği, 5- Davacı idarece fazla depo edilen 9.169,41 TLnin idareye iadesine karar verilmediği, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, Dairemizin 31/05/2021 tarihli ve 2021/4948 Esas-2021/8056 Karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve Kamulaştırma Yasasının 27. maddesi gereğince acele el konulması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi kapsamında acele el koyma isteminden ibaret olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
ye ait olmak üzere hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele 21.05.2015 tarihinden karar tarihi olan 02.03.2016 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerekirken, acele el koyma bedeli mahsup edilmeden belirlenen bedelin tamamına 20.05.2015 tarihinden karar tarihine kadar faiz yürütülmesi, 3-Tespit edilen kamulaştırma bedeli olan 17.325,66-TL'den acele el koyma bedelinin mahsubu ile kalan fark bedel 7.065,66-TL’nin depo edilmesi gerekirken, maddi hata sonucu davacı idarece fazla depo edilen 3.065,94-TL'lik kısmın davacı idareye iade edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının...