Ancak; Acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele yasal faiz yürütülmesi gerekirken, acele el koyma bedeli mahsup edilmeden belirlenen bedelin tamamına faiz yürütülmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan (bedeline) kelimesinin hükümden çıkarılmasına, yerine (bedelinden acele el koyma davasında ...... edilen 7780,89 TL bedelin mahsubu ile bakiye 774,42 TL bedele) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ...... irad kaydedilmesine, 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Acele el koyma dosyasında ödenen bedelin mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubuyla fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)1 nolu bendinde bulunan (TESPİTİNE) kelimesinden sonra gelmek üzere (tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında ödenmesine karar verilen bedelin mahsubuyla bakiye 54.516,00TL’nin) ibaresinin yazılmasına, b)3 nolu bendinin çıkartılmasına,...
Taraflar, acele kamulaştırma nedeniyle el koyma dosyası ile tespit edilen bedel üzerinde anlaştıklarından bu bedele karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Acele kamulaştırma nedeniyle el koyma dosyası ile tespit olunan bedel, bedel tespit ve tescil davasının açılmasından önce 28.05.2013 gününde bankaya bloke olduğundan ve ödenmesi için bankaya yazı da yazıldığından faize karar verilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki (bu bedele dava 4 ay içinde sonuçlandırıldığından bu sürenin bitim tarihi olan 06.11.2013 tarihinden karar gününe kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine) cümlesinin çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü 114 ada 31 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak zeminine değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ... lehine irtifak hakkı tescil edildiği anlaşılmakla, önceki irtifak haklarından kaynaklanan değer düşüklüğü belirlenip taşınmaz değerinden indirilmesi gerekirken, bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Tespit edilen kamulaştırma bedeli acele el koyma bedelinden daha az olduğundan ve acele el koyma bedelinin tamamı dava tarihinden önce davacı idarece bankaya bloke edildiğinden, tespit edilen bedele faiz işletilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Dava konusu taşınmaza ilişkin acele el koyma dosyası mahkemesinden getirtilip, dosya arasına alınıp değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili ile davalı yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davalının duruşmalara katılmadığı ve acele el koyma dosyasında belirlenen bedeli kabul ettiği yönünde...
Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/259 D.İş sırasına kayden 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. Maddesi gereğince acele el koyma davası açıldığını, Mahkemece belirlenen acele el koyma bedelinin davalı adına açılan banka hesabına depo edildiğini, Menemen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/259 D. İş karar numarası ile acele el koyma kararı verildiğini, acele el koyma kararından sonra Kamulaştırma Kanunun 10. Maddesi uyarınca bedel tespit ve tescil davası açılması için gerekli işlemlerin tamamlanarak dava konusu taşınmaz hakkında Menemen 1....
Mahkeme ise davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verirken, muris T20'a Acele El Koyma dosyasında 22.148,00 TL ödendiğini, T20' ın mirasçılarının davaya dahil edilmeyen T11 ve Ümmüş İkican ile davacılardan T11 ve T12 olduğunu, bilirkişilerin hesabına göre davacılar Ömer ve T11'a düşen miktarın 21.356,00 TL olduğunu acele el koyma dosyasındaki T20 ödenen miktarı gözeterek bakiye alacağın olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Oysa T20'ın vefatı üzerine, davacı vekili tarafından sunulan Bursa 11. Noterliğinin 20.06.2017 tarihli veraset namına göre 4 kardeşin herbiri 1/4 oranında T20 'ın terekesinden miras payı olduğu belirlenmiştir. Tapu kaydı incelendiğinde ise mirasçıların pay oranının 187/ 2400 ve m² olarak ve herbirine düşen alanlarının ise 52,73 m² olduğu görülecektir. Mirasçılardan Ömer ve T11'ın payları hesaplandığında, acele el koyma dosyasında paylarına düşenden daha fazla miktarda tazminat bedel düştüğü görülecektir....
Ancak; 1)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelden, acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra fark bedele dava tarihinin dört ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının yüzölçümünün hatalı gösterilmesi, 3)Dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedelden, acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra fark bedelin davalıların tapudaki hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesi gerekirken, tespit edilen bedelin tamamının ödenmesine karar verilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 1 nolu fıkrasında yer alan (tespitine) kelimesinden sonra gelmek üzere, (Tespit edilen 14.613,89-TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin...
, b-2 nolu bendinden (Kamulaştırma bedeli olarak belirlenen) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında ödenen 43.031,62-TL’nin mahsubuyla bakiye) kelimelerinin yazılmasına, c- 4 nolu bendinden (belirlenen kamulaştırma bedeline) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (Acele el koyma dosyası ile tespit edilen bedelin mahsubu ile kalan fark bedel olan 21.607,37-TL'ye) ibaresinin yazılmasına,Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında toplam kamulaştırma bedeli gösterilmeden acele elkoyma bedelinin mahsubu ile aradaki fark bedelin yazılması, 2-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin, tespit edilen bedelden mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tüm bedele faiz yürütülmesi,Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-1 nolu bendinde yer alan (13.962,72 TL) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (37.528,15-TL) ibaresinin yazılmasına, b-2 nolu bendinden (Kamulaştırma bedeli olarak belirlenen) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen bedelden acele el koyma dosyasında ödenen 23.565,43-TL’nin mahsubuyla bakiye) kelimelerinin yazılmasına, c-4 nolu...