Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/490 esasında kayıtla acele el koymaya ilişkin dosyasında, o tarihte tapu kayıt maliki olmayan ... davalı olarak gösterilmediği, dolayısıyla hakkında karar verilmediği anlaşılmıştır. Buna göre acele el koyma dosasında bankaya bloke edilen bedelin davalılara ödenip ödenmediği araştırılmadan, davalı ... için tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen miktarın mahsubu ile bedelin eksik olarak ödenmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, ...)6459 sayılı Yasanın .... maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesinin .... fıkrasının sonuna "kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde tespit edilen bedelden bu sürenin bitim tarihinden itibaren faiz işletilir." hükmü eklendiğinden, acele el koymada tespit edilen bedel düşülerek faiz uygulanması gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalılardan ..., ... mirasçıları vekilleri ile ... vd.'...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Acele el koyma dosyasında belirlenen bedelin davacı hak sahibine ödenmesi, acele el koyma tespitinden sonra yerleşik yargı kararlarına göre makul kabul edilen 6 aylık süre içinde bedel tespiti davası açılmaması nedeniyle davacı tarafından kamulaştırmasız el atma davası açılmış olması, bu davanın halen derdest olup yapılacak yargılama sonucunda acele el koyma bedelinden daha yüksek bir bedel çıkması halinde o bedele ve dava tarihinden itibaren faizine hükmedilecek olması, kamulaştırma davalarının niteliği gereği; Kamulaştırma Kanunu'nun 10....

    Mahkemece taşınmazın kamulaştırma bedelinin 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesine göre daha önce açılan acele el koyma dosyasında belirlendiği, yeniden bedel tespitinin uygun olmadığı gerekçesiyle davanın tescil işlemi yönünden kabulüne, bedel tespiti yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava, sözü edilen Kanun'un 10. maddesine göre açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkin olup, mahkemece Kanun'un 11. ve 15/son maddeleri gereğince taşınmazın değerinin yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi gerekirken 27. maddeye göre yapılan işlemin tespit işleminden ibaret olduğu, bedelin gerçek kamulaştırma bedeli olmadığı ve kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı gözetilmeksizin, 27. madde gereğince açılan acele el koyma dosyasında değer belirlenmesi nedeniyle bedel tespit davasının reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

      Ancak; Kamulaştırma bedelinin tespiti davasından önce Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen bedeller davalılar adına bankaya yatırıldığına göre bu bedellerin mahsup edilerek fark bedellerine dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, mahkemece tespit edilen toplam kamulaştırma bedeli esas alınarak yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinden "bu tesbit edilen bedele 14.10.2011" cümlesi çıkarılarak, yerine "Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen ve bankaya bloke edilen 4.166,00TL' nin mahsubu ile bakiye 49.533,10 TL'ye 15.10.2011" cümlesi yazılması, yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinden "bu tesbit edilen bedele 14.10.2011" cümlesi hükümden çıkarılarak, yerine "Kamulaştırma...

        Ancak; Kamulaştırma bedelinin tespiti davasından önce Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen bedeller davalılar adına bankaya yatırıldığına göre bu bedellerin mahsup edilerek fark bedellerine dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, mahkemece tespit edilen toplam kamulaştırma bedeli esas alınarak yasal faiz işletilmesine karar verilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinden "bu tesbit edilen bedele 14.10.2011" cümlesi çıkarılarak, yerine "Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen ve bankaya bloke edilen 4.166,00TL' nin mahsubu ile bakiye 49.533,10 TL'ye 15.10.2011" cümlesi yazılması, yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinden "bu tesbit edilen bedele 14.10.2011" cümlesi hükümden çıkarılarak, yerine "Kamulaştırma...

          Ancak; 1-Tespit edilen bedelden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan fark bedelin davalıya ödenmesine ve bu fark bedele yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Faiz başlangıç tarihinin hatalı gösterilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-3 nolu bendinin 1. paragrafındaki (tespit edilen kamulaştırma bedelinin) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan fark 120.710,49-TL’nin) ibaresinin yazılmasına, b-3 nolu bendinin 2. paragrafındaki (17.10.2015) tarihinin çıkartılmasına yerine (18.10.2015) tarihinin yazılmasına ve (126.573,84 TL’ye) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (tespit edilen kamulaştırma bedeli 126.573,84-TL‘den acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan fark 120.710,49-TL’ye) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK...

            Ancak; Acele el koyma dosyasında yatırılan bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubu ile fark bedel için ödeme hükmü kurulması ve faize hükmedilmesi gerektiği halde kamulaştırma bedelinin tamamının ödenmesine ve tamamı için faize hükmedilmesi, Doğru değilse de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden; a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nci bendinde yazılı (söz konusu) kelimelerinin çıkartılarak yerine (acele el koyma dosyasında yatırılan 14.072,25 TL bedelin mahsubundan sonra 12.278,13 TL) yazılmasına, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 üncü bendinde yazılı (kamulaştırma) kelimesinden sonra gelmek üzere (bedelinden acele el koyma dosyasında yatırılan bedelin mahsubundan sonra fark bedel 12.278,13 TL bedelin) kelimelerinin yazılmasına, aynı bentte ilk satırda yazılı (bedelinin) kelimesinin çıkartılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle...

              Ancak; 1- Dava konusu taşınmazın niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alındığında taşınmazdaki değer kaybı oranının yüzde 32 (otuz iki) olması gerektiği düşünülmeden daha yüksek oranda değer kaybı verilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının fazla tespiti, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedelinin hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilerek, Acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedelin ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada tespit edilen kamulaştırma bedelinin acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan kısmına 03/04/2015 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için faiz işletilmesi gerektiği halde, faiz işletilecek miktar hüküm fıkrasında açıkça belirtilmeyerek infazda tereddüte yol açılması, Doğru görülmemiştir...

                Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alındığında, taşınmazdaki değer kaybı oranının % 30 olması gerektiği düşünülmeden, daha yüksek oranda değer kaybı verilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının fazla tespiti, 2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedelinin hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilerek, acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedelin ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada tespit edilen kamulaştırma bedelinin acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan kısmına 03/04/2015 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için faiz işletilmesi gerektiği halde, faiz işletilecek miktar hüküm fıkrasında açıkça belirtilmeyerek infazda tereddüte yol açılması, Doğru görülmemiştir....

                  Ancak; Acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken, tereddüt yaratacak şekilde kamulaştırma bedelinin ödenmesine karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 3.bendinin başına gelmek üzere (Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyası ile belirlenen bedel mahsup edildikten sonra bulunan fark bedel olan 9.023,05 TL fark) cümlesinin yazılmasına, b) 4.bendinin başına gelmek üzere (Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyası ile belirlenen bedel mahsup edildikten sonra bulunan fark bedel olan 9.023,05 TL fark ) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu