Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Bozma ilamı sonrası tespit edilen bedel, acele el koyma kararı ile hükmedilen bedelin altında olduğu ve davadan sonra açılan acele kamulaştırma kararının 21.06.2012 tarihinde bloke edildiği dikkate alındığında, kamulaştırma bedeline 02.08.2011 tarihinden acele kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edildiği 21.06.2012 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; (4) nolu bendinde yer alan (karar tarihi olan 25.02.2013) kelimelerinin çıkartılmasına yerine (acele el koyma bedelinin depo edildiği 21.06.2012) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; Kamulaştırma bedeli olarak bozma öncesi tespit edilen miktardan acele el koyma nedeniyle ödenen 25.150,61 TL düşüldükten bakiye 96,69 TL'ye 27.04.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 08.07.2013 gününe kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin sonuna (Acele el koyma nedeniyle ödenen miktar düşüldükten sonra bozma öncesi fark bedel olan 96,69 TL'ye 27.04.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 08.07.2013 gününe kadar yasal faiz işletilmesine) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Çay bahçesi niteliğindeki taşınmaz mallara net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak, 1-Tespit edilen kamulaştırma bedeli 39.472,80-TL olmasına rağmen, acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubu sonucu oluşan fark bedele hükmedilmesi, 2-Tapu kayıtlarında davalı İbrahim Eyüpoğlu hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafından (33.587,12-TL olarak belirlenmesine, tapu kayıtlarına, veraset ilamına göre bu miktarın davalılara hisseleri oranında ödenmesine) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (acele el koymada tespit edilen bedel dahil 39.472,80-TL olarak tespitine, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen 5.885.68-TL’nin mahsubu ile fark bedel olan...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkin davada, davalılardan tapu maliki ... ile anlaşma sağlandığından bu davalının hissesi yönünden kamulaştırma bedelinin davacı idareye iadesine yönelik tavzih isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda: Tavzih talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Talep, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeni ile bedel tespiti ve taşınmaza el koyma istemine ilişkin davada, davalılardan tapu maliki ... ile anlaşma sağlandığından bu davalının hissesi yönünden kamulaştırma bedelinin...

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/286 D.İş sayılı dosyası üzerinden 15/01/2018 tarihinde acele el koyma kararı verilen dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından el atılmış ancak bu güne değin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca bedel tespiti ve tescil davası açılmamış olup bu sebeple müvekkilin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmak hakkı doğduğunu, müvekkilin davaya konu taşınmazı çok değerli bir yerde bulunmakta olup Nizip 2....

          Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/61 D.iş dosyası üzerinden dava konusu taşınmazda keşif yapıldığını ve acele el koymaya esas kamulaştırma bedelinin tespit edildiğini, bilindiği üzere 2942 sayılı Yasa'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma nedeniyle verilen el koyma kararlarının taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümleyen nihai bir karar niteliğinde olmayıp, hukuk tekniği itibariyle değer tespiti mahiyetinde olduğunu, 2942 S.K.'da öngörülen kamulaştırmaya dair yapılması gereken işlemlerin ise “aciliyet” olması sebebiyle acele el kamulaştırma işleminin yapılmasının akabinde yapılacağını, esasında 2942 S.K.'nun 27. maddesi uyarınca tespit edilen acele kamulaştırma bedelinin her ne kadar mahkemesince belirlenmiş bedel ise de Anayasanın 46. maddesi uyarınca tam anlamıyla kamulaştırma bedeli olmadığını, dava dilekçesinde her ne kadar kamulaştırmasız el atma olgusundan bahsedilmiş olsa da bu iddianın yerinde olmadığının da Kocaeli 3....

          Hukuk Dairesi makul süre içerisinde idareye bedel tespiti ve tescil davası açma sorumluğunu yükledikten sonra bu makul süreyi de kamulaştırma kanunun 7/son maddesinde yazılı olan 6 aylık süre olarak öngörüldüğünü, hukuken el atan idarenin müvekkili adına bankaya henüz yatırmadığını, acele el koyma amacına matuf delil tespiti mahiyetindeki bir karar ile kamulaştırma işlemleri baştıldığını fakat tamamlanmadığını, hukuken el koyma kararının verildiği tarihten bu yana hala gerçek bedel tespit edilmediğini ve müvekkiline taşınmazın gerçek bedelinin ödenmediğini, Yargıtay 5....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile; Muş ili, Merkez ilçesi, Akkonak Köyü 49 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırma nedeniyle kayıt maliki adına olan tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına TAPUDAN TERKİNİNE, 2- Dava konusu Muş ili, Merkez ilçesi, Akkonak Köyü 49 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin 215.584,50 TL olarak TESPİTİNE, 3- Tespit edilen 215.584,50 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasından yatan 124.103,75 TL nin mahsubu ile acele el koyma dosyasında belirlenen bedel ile EPDK kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedel arasındaki 26.386,25 TL farkın peşin ve nakit olarak gerekçeli kararla birlikte derhal ilgililerine ödenmesine, 65.094,50 TL kamulaştırma fark bedelinin iş bu kararın kesinleşmesi ile hak sahiplerine ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesaba hak sahiplerine ödenmesine, var ise dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek, şerh ve hacizlerin de hükmedilen bedele yansıtılarak davalılara tapu kaydındaki...

          3. bendinin çıkartılmasına (2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, dava tarihinden sonra açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen 487.992,56-TL bedele 21.06.2013 tarihinden, acele el koyma kararının davalılar vekiline tebliğ edildiği 11.09.2013 tarihine kadar, mahkemece ilk kararla bloke edilen bedelden acele el koyma kararı ile ödenen bedelin mahsubu sonrası kalan 106.374,40-TL bedele ise 21.06.2013 tarihinden ilk karar 18.09.2014 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen bedelden ilk kararla tespit edilen bedelin mahsubu sonrası oluşan ve derhal ödenmesine karar verilen 234.375,35-TL fark bedele ise 21.06.2013 tarihinden son karar tarihi 26.01.2021 tarihine yasal faiz yürütülmesine) cümlesinin yazılmasına, c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir...

            Bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele el koyma dosyasında tespit edilen miktarın belirlenen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan kamulaştırma bedeline17.09.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 3 nolu bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine (Acele el koyma dosyasında davalı adına bloke edilen bedelin 937,46-TL tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesinden sonra kalan 309,19-TL fark bedelin davalıya derhal ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya yazı yazılmasına) b) 6 nolu bendinden (ücreti vekalete yer olmadığına) kelimelerinin çıkarılmasına yerine (160,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı idareye verilmesine) c) 7 nolu bendinden (ücreti vekalete yer olmadığına) kelimelerinin çıkarılmasına, yerine (440,00-TL vekalet ücretinin davacı idareden tahsili ile davalılara verilmesine) d) 1 nolu tespitine...

              UYAP Entegrasyonu