Maddesi kapsamında belirlenen 25.323,60 TL toplam acele el koyma bedelinin idare tarafından bankaya depo edilmediği, iş bu dava dosyasında da yargılamanın safahatı boyunca acele el koyma bedelinin ilgilisine ödenip ödenmediğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı ve mahkemece de yargılama tamamlanmadan bu hususun denetlenmediği anlaşılmıştır. Öncelikle mahkemece acele el koyma değişik iş dosyasında tespit edilen bedelin bankaya depo edilip edilmediği ve ilgilisine ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edildikten sonra depo ve ödeme işlemi var ise, Gerekçeli kararın hüküm bölümünde dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedeli ile acele el koyma bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi, Acele el koyma dosyasında depo edilen ve ödenen bedelin mahsubundan sonra bakiye kalan bedelin derhal ödenmesine karar verilmesi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. Maddesine 6459 sayılı yasanın 6....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine dayanan acele kamulaştırma nedeniyle el koyma ve kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 11/04/2017 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş; davacı idarenin kamulaştırma işleminden vazgeçmesi nedeniyle, bankaya depo edilen kamulaştırma bedelinin iadesi talebinin, mahkemece 28/10/2020 tarihli ek kararı ile reddine yönelik hüküm davacı idare vekilince istinaf yasa yoluna getirilmiştir. Davacı idare tarafından, 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine dayanan acele kamulaştırma nedeniyle el koyma ve kamulaştırma bedelinin tespiti istemli iş bu dava açılıp, ilk derece mahkemesince, 11/04/2017 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verildikten sonra, davacı idare vekilinin dosyaya vermiş olduğu 04/09/2020 Uyap kayıt tarihli dilekçesi ile özetle; "ABK Enerji Elektrik Üretim A.Ş.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca taşınmaza Hazine adına el koyma kararı verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca taşınmaza Hazine adına el koyma kararı verilmesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile Hazine adına el koyma kararı verilmesi talep edildiği halde, mahkemece geniş çaplı araştırma yapılarak alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Ancak; 1-6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen 9. fıkra gereğince; tespit edilen kamulaştırma bedelinin (mahkemenin bozma sonrası ikinci kararında bedelin azaldığı da dikkate alındığında) ilk kararla hükmedilen kısmından acele el koyma dosyasında ödenen bölümün mahsubu ile acele el koyma kararı sonrası artan kısma dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten ilk karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi ve faiz uygulanacak miktarın hükümde açıkça gösterilmesi gerekirken mahkemece infazda duraksamaya neden olacak şekilde faiz uygulanacak miktar açıkça belirtilmeden ve acele el koyma dosyasında ödenen bölümün mahsubu yapılmadan davacı tarafça terditli olarak ödenen paralara son karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi, 2-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın davalı tarafça bankadan...
Ancak; Tespit edilen kamulaştırma bedeline acele el koyma nedeniyle tespit edilen ve bankaya bloke edilen bedelin mahsubundan sonra kalan miktar için faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasındaki 6. bendin tümüyle çıkartılmasına, yerine (Tespit edilen kamulaştırma bedelinin acele el koyma nedeniyle depo edilen bedelin mahsubundan sonra kalan 44.413,40-TL'lik kısmına 24.01.2012 tarihinden 13.06.2012 tarihine, 22.196,16-TL'lik bölümüne de 24.01.2012'den son karar tarihi olan 27.11.2013 tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesine) kelime ve rakamlarının yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle...
Bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele el koyma kararı ile tespit edilen miktarın belirlenen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 11.04.2013 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) Harç ile ilgili bendinin çıkartılmasına, yerine (Alınması gerekli 21,15-TL başvurma harcı ile 24,30-TL karar harcının davacı idareden tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine) b) 2 nolu bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine (Dava konusu Aksu mahallesi 83 ve 96 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin 839,150,40-TL olarak tespitine, acele el koyma dosyasında davalı taraf adına bloke edilen 192.740,00 TL bedelin tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesinden sonra kalan 646.410,40-TL fark bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, 646.410,40-TL ye 11.04.2013 tarihinden itibaren karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına, Cümlelerinin yazılmasına...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/237 Esas-2016/250 Karar sayılı dosyası ile taşınmaza acele el konulmasına, davalılara 8.809,41- TL el koyma bedelinin ödenmesine karar verildiği, bu kararın kamulaştırmaya ilişkin nihai karar olmadığı, tespit niteliğinde bulunduğu, davalı idarenin makul süre içinde (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre makul süre Kamulaştırma Kanununun 7. maddesinde öngörülen 6 ay olarak kabul edilmektedir) taşınmaz bedelinin tespiti ve idare lehine tescili istemi ile Kamulaştırma Kanununun 10. Maddesi uyarınca dava açmaması halinde taşınmaza kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği kabul edilmelidir. Somut olayda, davalı idare tarafından 01.02.2018 tarihinde Kamulaştırma Kanununun 10....
Ancak; 1-İlk karar ile hüküm altına alınan bedel, acele el koyma bedelinden düşük olduğundan ve acele el koyma bedeli davalı tarafa ödendiğinden, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark 8.110,91-TL’ye 30.07.2013 tarihinden son karar tarihi olan 04.05.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, bozma sonrası artan fark bedelin tamamına faiz işletilmesi, 2-İdarece fazla ödenen ve üç aylık vadeli hesapta bloke edilen 6.444,16-TL’nin davalılara ödenmiş ise varsa mevduat faizi ile birlikte tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a- 3 ve 4 nolu bendindeki (14.555,07 TL) ibarelerinin çıkartılmasına, yerlerine (8.110,91-TL) ibarelerinin yazılmasına, b- Ayrı bir bendi olarak (İdarece fazla ödenen ve üç aylık vadeli hesapta...
Hukuk Dairesi'nce davacı vekili yönünden kısmen, davalı vekili yönünden tamamen kabulü ile acele el koyma dosyasında iadesine karar verilen bölüm HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş olup; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında depo edilen bedel mahsup edildikten sonra bakiye bedelin verilen kesin süre içerisinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurularının davacı vekili yönünden kısmen, davalı vekili yönünden ise tamamen kabul edilerek; hükmün acele el koyma dosyasında depo edilen bedelin iadesine ilişkin kısmın kaldırılarak; HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır....
Ancak; Bozma ilamı öncesi mahkemece verilen ilk karar ile tespit edilen bedelden acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin mahsubu sonrası kalan 6.973,06 TL bedele 22.11.2015 tarihinden ilk karar tarihi 28.07.2016 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm kurulması , Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinden (Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 97.008-TL den acele el koyma dosyasında tespit edilen 87.724-TL'nin mahsubu ile fark bedel olan 9.284,00 -TL'ye dava tarihi olan 21.07.2015 tarihinin 4 ay sonrası 22.11.2015. tarihinden ilk karar tarihi olan 28.06.2016 tarihine kadar ) ibaresinin çıkartılmasına,yerine (Mahkemece ;bozma ilamı öncesi ilk kararla tespit edilen 94.697,06 TL bedelden acele el koyma dosyasında tespit edilen 87.724,00-TL'nin mahsubu ile fark bedel olan 6.973,06 TL'ye 22.11.2015. tarihinden ilk...